Killshot •Jeonglix•

13🎀

BAYILIYORYM BU BOLUME😍😍

Changbin-Hyunjin

Hyunjin
Changbin geliyor musun
Evdeki herkesi gönderdim rahat olalım diye

Changbin
Geliyorum hyunjin
Attığım notlara baktın mı?
Onların üstünden geçeriz hemen sonrada soru çözümü yaparız

Hyunjin
Baktım ama son kez bir daha okurum
Kitaplarda çözemediklerime bakar mıyız

Changbin
Bakarız hatta bu konuyla ilgili değilse ilk onu yapalım

Hyunjin
Tamam ayarlıyorum hemen

Changbin
Yarım saate oradayım bekle beni

Hyunjin
Bekliyorum seni

•

"Anladın mı fıstığım?"

"Anladım, teşekkür ederim."

"Tamamdır o zaman, test çözelim mi?"

"Çözelim"

Orta seviye diye gösterdiği test kitabını alıp çalıştıkları konuyu açıp bir soru seçti Changbin. Elinde tuttuğu kalemi bırakıp kafasıyla kağıdı gösterdi çözmesi için. Hyunjin ilk önce gözlüklerini düzeltmiş sonra kağıda eğilmişti soruya bakmak için.  Yakınlaşan yüzleriyle istemeden iç çekti Changbin. Dayanamıyordu. Bu güzelliğe gerçekten dayanamıyordu. Hyunjin'e göre geride oturduğu için hafif öne çıkan kalçalarına gözleri kaydı büyüğün. Spor mu yapıyordu acaba? Bu kadar güzelliğin sadece tanrı vergisi olması ona inanılmaz geliyordu Soruyu çözmeye başladığında gerilen vücudu yüzünden Changbin dayanamadığını hissederek yanında duran çocuğun ince bacaklarına elini atmış okşamaya başlamıştı. Amacı rahatlatmaktı. Hyunjin derin nefes almış duruşunu düzeltip soruyu çözmeye devam etmişti. Changbin gitgide çocuğa yaklaşırken alnını küçüğün omzuna yaslamıştı.

"Changbin," Omzuna konulan küçük öpücük yüzünden hem huylanmış hemde istemsizce sesi titremiş olan küçüğüne gülümsedi Changbin.

"Changbin,"

"Efendim? Bir sorun mu var?"

"Hayır" titreyen sesine içinden ciddi anlamda söverken önündeki soruya olan odağını kaybetmiş gibiydi gözlüklü.

"Soruyu çözdün mü peki?"

"Çözüyorum."

"Bekliyorum."

Gerilen kasları yüzünden her tarafının ağrıdığını hissetse de soruyu çözmeye devam etti. Hala bacağını hatta arada içlerini okşayan damarlı ele karşı çok savunmasız hissediyordu ama hislerine karşıt olarak da sesini çıkarmayı istemiyordu. O elin orada olmasını sevmişti. Changbin anlık cesaretle elinin altındaki ince bacağı sıktığında Hyunjin beklemediği için ağzından çıkan küçük inlemeyle gülümsemesini büyütmüştü Changbin. Hyunjin eğildiği yerden doğrulmuş doğrulduğu gibi Changbin'le yüz yüze gelmişlerdi. "Bir sıkıntı mı var?" Hyunjin duyduğu cümleyle alaycı gülümsemesini takınmış konuşmaya başlamıştı.

"Yok, en fazla biraz daha durmazsanız üstünüze atlarım Bay Seo."

"O zaman durmuyorum Bay Lee."

Hyunjin elinde tuttuğu kalemi bir tarafa fırlatmış ardından gözlükleride kalemi takip etmişti, kendini durdurmadan elini karşısındaki büyüğünün ensesine atıp dudaklarını birleştirmişti. Changbin küçüğünün bacağında duran elini beline çıkarmış okşamaya başlamıştı. Hyunjin bacaklarıni kendine çekerken hala dudaklarını ayırmamaya çalışıyordu. Kendine çektiği bacaklarının üstüne yükselmiş Changbin'in kafasının geriye gitmesini sağlamıştı. Bacaklarının sıkıştığını hissetmeye başladığında ise Changbin'in kendi sandalyesine göre geniş koltuğunun yanlarına koymuş kucağına oturmuştu. Dudaklarını büyük bir açlıkla öperken bazen küçüğün dersten önce sürdüğü parlatıcının her yerlerine dağılmasını sağlıyorlardı. Hyunjin kendini Changbin'e bastırmadan önce ensesinde ki ellerini yanaklarına çıkarmış nefessiz kaldığı için dudaklarını ayırmıştı.