B3

372 38 32
                                    

Diana'nın içini tatlı bir heyecan basmıştı. Her heyecanlandığında yaptığı gibi elini tılsımına attı. Tılsın orda değildi. Şimdide panik halindeydi. O özel bir tılsımdı. " Benim ufak bir işim var hemen gelicem. " dedi ve çapulcuları gerisinde bırakarak Dumbledore'un odasına yöneldi. "Limon şerbeti" deyip yükselen merdivenlerden birine çıktı. Odaya vaerınca kapıyı tıklattı. İçeriden "Gel" diye ses gelince girdi. "Bayan Honest. Bu ne güzel bir sürpriz. Bir sorun mu var? " "Şeyy evet. Tılsının kaybolmuş. Tahminimce o gece kayboldu." " Anlıyorum. Eğer ormanda kaybolduysa onu bulamayız, 1 haftada çoktan gitmiştir. Yeni bir tane yapılmalı. En fazla 1 hafta sürer. Bu sürede ne yapmamanız gerektiğini bildiğinizi düşünüyorum. " " Evet, profesör. İyi günler. ". Dumbledore'un sözleriyle biraz rahatlamıştı. Ona kızacağını düşünmüştü.

Ortak salona geri döndü. Çapulcular içeride hala onu bekliyolardı. Remus onu görünce istemsiz bi şekilde gülümsedi. Genç cadı yanlarına gelip tekrar oturdu. " Hallettin mi işini? ", bu soruyu soran tabii ki James'ti. Diana sadece başını sallamakla yetindi. " Siz ksks ödevini yaptınız mı? " diye sordu Peter. Diana olumsuz anlamda başını salladı. " Ben de daha yapmadım. " diyen Remus'un ardından James bir kez daha muzipçe sırıttı ve kafasında plan yaparak konuştu " Ben sonra yaparım. Bence gidip başımızı derde sokmalıyız. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu. ". Bu öneriye balıklama atlayan Sirius ve Peter üzerine Remus kütüphanede ödevi yapacağını söyledi. Diana'da ona beraber gitmeyi teklif etti. James'in planı tıkır tıkır işliyodu.

Remus ve Diana kütüphaneye giderken, James arkadaşlarını bi kenara çekti. " Tamam, ben bi plan yaptım. Benim üstün izleme yeteneklerine dayanarak söylüyorum ki Remus Diana'dan hoşlanıyo. " " Aaaaaaa. Eveeeeet. Ben de diyorum neden bu kız gelince aptallaşı. Sen Lily'nin yanındayken olduğu gibi oluyo. Şimdi anladım. Eee, plan ne? " " Şimdi plan şu... ".

~~~

" Remus, ödevine odaklandığına emin misin? " " Hı? Aa, evet evet. " " O zaman neden masaya yazıyosun? ". Remus bi anda asaya baktı. Gerçektende masaya yazıyodu. Diana onun bu şapşal hallerine gülüyodu. Remus ise onun gülüşünü izliyodu...

~~~

" Benim ödevim bitti. Sen? " " Oha ne kadar hızlısın. Ben daha yarısındayım. ". Diana düşündü, evet vampir hızını tek başınayken kullanıyodu ama şu an? Sanırım istemeden yapmıştı bunu. " İstersen yardım edebilirim. Benim için çok kolay bi konu. ". Remus daha cevap vermeden parşömeni önüne çekti ve yazmaya başladı. Hahih hızlı yazıyodu. Birkaç bilgi yazdıktan sonra tüy kaleni geri verdi. " Kendi kapanış konuşmanı yazmalısın. " " Tamam. B-ben teşekkür ederim. ". Remus şaşkındı. Kendisi gibi birini bulmuştu. Vee aklına gelen gerçekle yıkılması bir oldu. Hiç bir normal insan bir kurtadam ile sevgili olmak istemezdi.

~~~

Üç çapulcu üyesi dördüncü çapulcu için plan yapıyolardı. Hava kararmıştı. Remus ve Diana kahkaha atarak içeri girene kadar.

Remus nasıl oluyodu bilmiyodu ama Diana'dan ayrı kalmak istemiyodu. Tenindeki kahve kokusunu içine çekmek istiyodu. Genç cadının sesiyle düşünceleri bölünmüştü. " Ben uyumaya gidiyim. İyi geceler Rem. İyi geceler çocuklar. " " İyi geceler Ana. "

" Ana mı? " " Rem mi? ", James ve Sirius'un ardı ardına sırduğu sorulara sadece evet dedi. " Siz ne zamandır bu kadar yakınsınız? " " Bilmem. Arkadaşız işte. " " Yani bu mu senin arkadaşlık anlayışın Rem? ". Sirius, Remus'la dalga geçiyodu. Yani, James araya girene kadar. " Sen Diana'dan hoşlanıyosun Aylak. " " Saçmalama James. Benim asla bir ilişkim olmayacak. Olamaz. " " Neden ki? " " Çünkü. Çünkğ ben bir kurtadamım. " sonunu fısıltıyla söylemişti. " Ben Diana'nın bunu takacağını sanmıyorum. Okuldaki en kibar kişilerde ilk üçe girer. Ayrıca oldukçada anlayışlı. Zevklerinizde aynı. ". Remus sadece burukça gülümsedi. Bunun imkansiz olduğunu biliyodu. Asla onunla olamazdı. Onun yaşayabileceği tek aşk, okuduğu kitaplardeki karakterlerin aşkıydı. Onun bi Juliet'i olamazdı...

Tam o sırada Diana kitabını göğsüne bastırmış hayal kuruyodu. Belki onun bi Romeo'su olamazdı ama o Juliet olmak için pek çok şeyini verebilirdi. Keşke diye düşündü. Keşke böyle bi canavar olmasaydıda birileride onu sevebilseydi. Kalbi param parçaydı. İnsanlara yaklaşmaktan korkuyodu. Korkunç şeyler yaşanmıştı. Tekrar yaşanmasına izin veremezdi.

~~~

Diana aşağı iniyordu. Remus onu ortak salonda bekleyecekti. Acaba fazla mı yakınlaştık diye düşündü defalarca ama en sonunda önceden sözleştikleri için kendini gitmesi gerektiğine ikna etti.

" Selam Remus. " " Selam Diana. Gidelim mi? James'ler az önce gittilerde. " son cümlesini söylerken ensesini kaşıyarak söylemişti ve bu Diana'ya gereksiz derecede sevimli gelmişti. " Tabii. Sen hangi kitabı okuyosun şu an? " " Romeo & Juliet ". Dinana durdu. Ciddi olup olmadığına baktı. Büyücü dünyasında bunu okuyan kimseye rastlamamıştı. " Ben de " " Gerçekten mi? Peki en son nereyi okudun? " " Remus sakin ol. Nye bu kadar heyecanlandın? " " Ay pardon. Yani genelde insanlarla kitaplar hakkında konuşamamda. ". Diana resmen şok üstüne şok geçiriyodu. Bir insanla dertleri, keyifleri, zevkleri bu kadar mı benzerdi.

Remus ile beraber bakçeye çıktılar ve Remus onu bir yere götürüyodu. En sonunda vardıklarında Diana'nın ağızı açık kaldı. Burası tek kelimeyle MÜKKEMMELDİ!

" Eee. Nasıl buldun? " " Remus burasu mükemmel! " Remus gülümsedi sonra çantasını açtı ve içinden termosunu çıkarttı. Diana kÜeskin burnu sayesinde kahve kokusunu alabilmişti. " Remuuus! Bu çok güzel. ". Beraber bi süre kitap okudular. Daha doğrusu Diana kitap okuyodu ve Remus ise onu izliyodu. Bunu neden yaptığını biliyodu artık. O aşık olmuştu. Buna inanamıyodu. Ondan ayrı kalmak istemiyodu. Kalbi düzensiz bi şekilde atıyodu. Midesinde kelebekler uçuşuyodu. Tabii Diana bütün bunlardan habersiz kitabına odaklanmıştı.

~~~

" Eeee Aylak, günün nasıldı? " " Bunu diyeceğim aklıma gelmezdi James, ama sen haklıydın, ben aşık oldum. " " Biliyoruz. " " Ne? " " Kusura bakma Aylak ama seni, senden daha iyi tanıyoruz. Bu gayet belli. ".

~~~

İksir dersi için önlerde bir yerlere oturdu Remus. Diana en çok önde oturmayı severdi çünkü. Diana geldiğinde yanına gelmesi için elini kaldırdı. Diana ilk başta şaşırsada bunu kabul etti. Ders başladı. Profesör bugün amortentia yapacaklarını söyledi. Herkes yapmaya başladı. İlk bitiren Diana oldu. Hızlıca el kaldırdı. " Ah evet Bayan Honest. Bu mükkemmel bir iksir. Gryffindor' a 10 puan. Madem ilk siz bitirdiniz, koklamakta ister miydiniz? Tabii dürüst olmak şartıyla. ". Diana iksire hafif eğildi. Kokular gelmeye başladığında söyledi. " Kahve, toprak ve çikolata. ". O an dank etmişti kafasına. Çikolata Remus'un kokusuydu. Nasıl olur diye düşündü. Olamazdı. O aşık olamazdı. Bir kişiye daha zarar veremezdi.

Remus kalbinin tepindiğini hissediyodu. Şu an yanındaki kız, sevdiği kız, onun kokusunu almıştı. Onun iksirinden yayılan dumandan Remus kahve kokusu alıyodu. Bu normal bi kahve kokusu değildi. Diana'nın tenine işlemiş olan kahve kokusuydu. Şu an arkadaşlarının ona sırıtarak baktığına yemin edebilirdi ama arkasına dönmek istemiyodu. Diana ise utançtan yerin dibine girmişti.

~~~

Ders biter bitmez Diana vampir hızıyla sınıftan ayrılmıştı. Remus daha ne olduğunu bile anlamamıştı. Eninde sonunda konuşacaklarını ümit ediyodu sadece. " Tahmin edeyim sen de onun kokusunu aldın. ". Remus sadecd başıyla onaladı. Bu onun en büyük şansıydı. Bu şansı kaybetmeyecekti.

Evet canlarım, yeni bölüm geldi. Sizce Diana '' Tekrar yaşanmasına izin veremezdi.'' diye düşünerek neyi kast ediyo? Benim aklımdaki planlar fenaaaaa. Neysee. İyi geceleeer. Lütfen oylayın. Vee okuduğunuz için teşekkürler. 🧙🏻‍♂️❤️🧙🏻‍♀️

~ Melezler ~ (Remus Lupin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin