B4

386 28 11
                                    

Diana resmen bütün gün Remus ve Çapulculardan kaçmıştı. En sonunda daha fazla kaçacak gücü kalmadığında durdu. Pes etmişti. Ne olucaksa olsun istiyodu. Zaten ne derse desin bi ilerleme olmayacaktı. Belkide büyük bi gerileme olurdu. Bilemiyordu. Burnuna gelen sütlü çikolata kokusuyla gözlerini kapadı, Remus gelmişti. " Merhaba Ana. ". Diana cevap vermedi. Sadece gözlerini açtı. Remus ona o kadar sevgi dolu bakıyodu ki bi an içi ısındı. " Sanırım artık kaçmıyosun. Eh, uzatmadan konuya giricem. Seni gerçekten çok seviyorum. Çok ama çok. E sen de beni seviyosun. Neden beraber olmayalım ki? " " Remus ben-" " Aklımada gelmişken sana bi şey itiraf etmeliyim. Ben bir kurtadamım. ". Diana donup kalmıştı. Bu okulda ondan başkada mı farklı insanlar vardı. Bu mümkün müydü? Remus bu duraksamayı kötü yönde algılayıp istemsizce yüzündeki gülümsemeyi sildi." Ben- ım- affedersin. Anlıyorum sen benim gibi biriyle-" " Sorun o değil Remus. " Remus oldukça şaşkın gözüküyodu. Sadece " Ne? " diyebilmişti. " Sorun benim Remus. Aynı hataya tekrar düşemem. Lütfen ... Lütfen beni unut. Ben bu şartlar altındaykan bi ilişkiye başlayamam. Ve merak etme sırrını asla kimseye söylemem. Kalbini kırmak istemezdim Lupin. ". Sesi titriyodu. Bunu yapmak istemiyodu, onu öpmek istiyodu. Ama yapamazdı. Her ne kadar Remus bir kurtadam olsada, Diana gerçekten tehlikelşydi. Kurtadamlardan bile...

~~~

Diana lafının hemen ardından yanından ayrıldığında Remus bi süre daha orda kalmıştı. İdrak edenemişti. Eğer sorun kurtadam olması değilse neydi? Onu sevdiği kesindi.

Remus böyle donmuşken arkadaşları geldi. " Aylak? ", cevap vernedi. Hala Diana'nın az önce durduğu yere bakıyodu. " Sanırım red yedi. Ama bu dünyanın sonu değill. Hadi be dostum. " " Şahsen Particim. Sen tek günlük ilişkilerinle aşktan bi haberken Aylak'a böyle dememelisin. " dedi James. " Eğer sorun senin tüylü prob-" " Hayır. Sorun o değilmiş. " " E ne o zaman? " diye sabırsızlıkla soran Sirius'a bakmadan konuşmaya devam etti Remus. " Sorun kendisiymiş. Bana bu şartlar altında bi ilişkiye başlayamayacağını, aynı hataya tekrar düşemeyeceğini ve onu unutmamı söyledi. ", hepsi afallamış gözüküyodu. En sonunda Peter sessizliği bozmaya karar verdi " Bizim Diana mı? ". Remus sadece başını salladı.

~~~ (1 hafta sonra)

Diana bahçede, deli gibi yağan yağmurun altında oturmuş ağlıyodu. Sevdiği adamda onu seviyodu ama beraber olamazlardı. Az önce bitirmişti kitabını. Kendi düşünceleri geldi aklına ' Juliet olmak için pek çok şey verebilirdi. ' şimdi istiyo muydu? Şu an Juliet gibiydi. Remus ise Romeo. İkiside aşıktı ama ikiside yanlızdı. İkiside biliyodu ama ikiside kavuşamıyodu. Ona engel olan ise bir melez olmasıydı. Acaba sonlarıda mı aynı olucaktı? Kavuşamadan mı ölğceklerdi? Elbette öyle olucaktı. Birine daha zarar vermeyi göze alamazdı. Daha önce başına gelmişti. Bugün abisinin ölüm yıl dönümüydü. Abisi 10 yaşında ölmüştü. Onun yüzünden ölmüştü. O öldüğünde daha 6 yaşındaydı Diana. Tamam 9 yıl önce bugün...

Flaskback

Bi dolunay gecesi Diana dönüşüm geçirmişti. Abisi annesine çekmişti. O bir sirendi. O gece yanlışlıkla dolunaya bakmıştı abisi. Bilinçsizce kardeşinin yanına gitti. Diana'da dönüşümün etkisindeyken abisine saldırdı. Jack sadece birkaç dakika dayanabilmişti. Ne olduğu fark edildiği an büyük bi kaos başladı Honest'ların evinde. Diana tan 5 yıl ilaç kullandı. Kendini asla affetmedi. Suçluydu. Tehlikeliydi. O gerçekten bi canavardı. Başka birine daha zarar vermemeye yemin etti.

Flashback and

Göz yaşları yağmur damlalarıyla toprağa karıştı. Daha fazla dik duramadı. Kendini bıraktı. Hıçkırarak ağlıyodu.

Remus'ta son 1 haftadır yaptığı gibi haritadan Diana'ya bakıyodu. Bahçede bu sağnakta neden tekbaşına durduğunu düşündü. Yanına gitme kararı aldı. Aşağı indiğinde, yerde hıçıkırıkları dışında hareket etmeye tenezzül bile etmeyen bi Diana gördü. Endişelendi. " Diana! ", kız duymasına rağmen umursamadı. Abisi onun yüzünden nefes alamıyoken o burda yaşamayı hak etmediğini düşünüyodu. Kalbi yanıyodu. Daha fazla yaşamak istemiyodu. Remus endişe içinde koştu sevdiği kıza. " Diana sen burda ne yapıyosun? Hasta olucaksın. ". Diana hiç tepki vermedi. Kıyafetleriyle duş almış gibi gözüküyodu. Remus'ta yakında aynı duruma gelicekti. " Bak, beni korkutuyosun Diana. Hadi cevap ver. " " Remus lütfen. Lütfen beni yanlız bırak. ". Remus mantıklı bi sebep arıyodu. " Saçmalama seni bu halde bırakamam. " " Anlamıyosun. ANLAMIYOSUN. Ben hiç bir haltı HAKETMİYORUM. " son kelimeyi heceleyerek söylemişti. " Hayır, hayır. Bana neden böyle olduğunu anlat. Hadi bak beraber bi çözüm bulabiliriz. " Diana'nın elinden tuttu fakat kız hızla geri çekti elini. " Remus ben seni hak etmiyorum. Ben kimseyi hak etmiyorum. Ben bi canavar dışında hiçbir şey değilim. ", anlam veremiyodu Remus bu sözlere. " Sen neyden bahsediyosun? Sen canavar falan değils-" hızla kafasını ikisana salladı. " Bilmiyosun. Sen beni tanımıyosun. Ben bi vampirim. Hem bir siren hemde bir vampirim. " Remus dona kalmıştı. Bu mümkün müydü? " Bugün abimin ölüm yıl dönümü. Onu ben öldürdüm. Dolunayda. O bir sirendi. Perdelerden biri açık kalmış. Dolunayı görmüş. Yanıma gelmiş. Benim yüzümden öldü. Tek yaptığım insanlara zarar vermek. Ben bunu tekrar yapamam. Tekrar birine zarar veremem. O sadece 10 yaşındaydı. Şimdi. Şimdi beni yanlız bırak Remus. ". Remus duydukları karşısında şok geçirmişti. Diana'yı bırakmaya hiç niyeti yoktu. Diana hızlı bi hamleyle ayağa kalktı. Niyeti kara göle gitmekti. Remus gitmemesi için kolundan tuttuğu an Diana hayatında hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Yerde havuz gibi duran suları elinin tek hamlesiyle bir duvar haline getirip dondurdu. Sonra son süratle göle gitti. Bu hareketi Remus'u bi süre şaşırtsada hemen arkasından koşuyodu. Ama unuttuğu bi şey vardı. Diana bi vampirdi. Remus'un son gördüğü şey sudaki titreşimdi. O an verebildiği en mantıklı kararı vererek  Dumbledore'un odasına koşmaya başladı.

Diana suya balıklama atladı. Bunu neden yaptığını bilmiyodu. Tılsımın engellediği tek şey manipulasyon gücüydü. Diana içinden sirene dönüşmek istedi. 10 saniye sonra bacaklarının yerinde uzun bi kuyruk belirmişti. Kuruğunu daha önce 1 kere kullanmıştı ama hatırlıyodu. Kuyruğu o kadar güçlüydü ki yüzerken saçları arkasına savruluyodu.

O sırada Remus koşmakla meşkuldü. Duş almış gibi gözüküyodu. Pantalonun paçalarından sular damlıyodu - ki Filch bunu görünce sinir krizi geçirecekti - ama umurunda değildi. Dumbledore'un odasının önüne geldiğinde duraksadı. Şifreyi bilmiyodu ki. " Bay Lupin. Bi sorun mu var? " genç adam arkasından gelen sesle birlikte şanslı olduğunu hissetti. Etrafını kontrol etti, kimse olmadığını görünce konuştu. Nefes befeseydi. " Diana profesör. Diana gitti. O göle girdi. " " Siz... Nasıl? " Dumbledore'un sesi tetşrgin çıkmıştı. " O bana az önce söyledi. Sonrada koşarak göle daldı. Ben- Bana-" " Remus, soluklan. Neden gitti? " derin bi nefes aldı Remus " Bugün abisinin ölüm yıl dönümüymüş. Ölümü onun hatasıymış. Herşey 9 yıl önce bu gece bir dolunayda yaşanmış. Abisi bir sirenmiş. Dolunayı görünce Diana'nın yanına gitmiş. Bu kadarını biliyorum profesör. Lütfen. Lğtfen yardım edin. " Remus yine nefes nefese kalmıştı. Kalbi göğüsünden çıkıcak gibi atıyodu. " Tamam Remus. Sen sakin ol. Ben elimden geleni yaparım. Yatakhanene dön. Kurulan. " " Profesör, kabarcık hava büyüsü. Onun yanına gidebilirim. Lğtfen izin verin. Ben. Ben onu geri getiririm. ". Dumbledore düşünceli gözüküyodu. En sonunda kabul etti. Remus'u da arkasına alarak kara gölün başına gitti. " Büyüyü ben uyguluyorum. Sen de dalıyosun. Asanı kullanmaktan çekinme. Başın derde girerse kırmıxzı kıvışcımlar yolla. ". Remus hızla kafasını salladı. Dumbledore ona bir büyü yaptığında kafasında kocaman yuvarlak bi fanus vasmış gibi duruyodu. Suya daldı. Yüzebildiği kadar hızlı yüzüyodu.

Remus uzun bi süre yüzdü. En sonunda yosunların arasında onu gördü.

 En sonunda yosunların arasında onu gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(şu şekil bi kuyruk üst ama mavisi)

Hızla oraya yüzdü. Onu fark eden genç kız neye uğradığını şaşırmıştı. " Remus! Burda ne yapıyosun? " " Seni arıyorum. " " Hemen karaya çıkmalısın. Burası senin için tehlikeli. " demişti kız endişeyle etrafına bakınarak. " Sen olmadan dönmüyorum! " kararlılıkla söylemişti Remus bunu. " Remus ben sizden kaçıyorum. Sen inatla yanıma geliyosun. " " Bana kızma sevgilim. Aşk beni delirtti. Kitabın sonunu okudun mu? " Dianacsadece kafasını salladı. " Harika! Bizim sonumuz öyle olmayacak. Yukarı çıkarsan herşeyi dğzeltebiliriz. O gün senin bi hatan yoktu. Ay'ın etkisindeydiniz. " " Yapma Remus. Beni zorluyosun. Seni o kadar çok istiyorum ki kendimi ne kadar zor tuttuğumu bilemezsin. " " Ben seni bekliyorum. Sonsuza kadarda beklerim. Yeter ki gel. " şimdi kollarını açmış ona gülümsüyodu. Remus onu bir cümlesiyle kendine inandırabiliyokan sirenler buna neden sihir demişti ki? Diana yavaşça pullu elini uzattı. Remus güçlü bi akım hissetti. Onu yukaerı iten bi akım. Karşı koyamıyodu. Aşağıya baktığında onunda geldiğini gördü. Rahatlamıştı. Birkaç saniye sonra yüzeydeydi.

Tamaaam. Bugün güzel bir bölüm attım. İçime çok sindi. Ha derseniz ki neden bu saatte yb atıyon? Uyuyamadım. Bide yırum yapmıyosunuz lütfen yapın. Emek bunlar emeeeek. Ojulduğunuz için teşekkürler. 🧙🏻‍♂️❤️🧙🏻‍♀️

~ Melezler ~ (Remus Lupin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin