Aradan 2 hafta geçmişti. Remus her gün Diana'yı ziyaret edip büyün gününü orada geçiriyordu. Arkadaşları onu yemeğe çağırdığında reddediyor, daha sonra bir şekilde bir şeyler atıştırıyordu. Derslerden sonra hemen onun yanına gidiyor, onunla sohbet ediyor, ödevlerini onun yanında yapıyordu. Öğretmenler bile onun bu halinin farkındaydı.
Yine Diana'yı yiyaret ettiği bir gün onunla konuşuyordu.
" Merhaba Diana. Yine ben. Madam Pomfrey durumunun iyiye gittiğini söyledi. Umarım seninle yakında karşılıklı bir şekilde konuşuruz. Gök mavisi gözlerini özledim sevgilim. Bana şefkatle bakan gözlerini "
Remus, Diana'nın elini tuttu. Gözleri dolmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Seni özlüyorum. Seni her gün daha çok özlüyorum. Beni kendine nasıl bu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde bağladın bilmiyorum ama seni hayatımda daha önce hiç bir şeyi sevmediğim kadar çok seviyorum. Sana aşığım. "
Remus akmak üzere olan gözleriyle bakışlarını camdan dışarı çevirdi.
" rem... "
Fısıltı gibi çıkan sesle anında kafasını Diana'ya çevirdi Remus.
" Diana? "
Diana gözlerini yavaşça açtı. Remus'un gözünden bir damla yaş aktı. Dileği gerçek olmuştu. Diana bu bir damla yaşı görünce kolunu zar zor kaldırıp eliyle sildi sonrada hafifçe gülümsedi.
" Sen yorma kendini. Ben Madam Pomfrey'i çağırıp hemen gelicem. "
Hızla koşum Madam Pomfrey'i çağırdı. Madam Pomfrey muayenesini yaparken Remus içinde çocuksu bir sevinçle bekliyordu onu. Diana'nın ağızından içeri bir iksir döktüğünde geri çekildi.
" Bu iksirden her gün 1 yudum almalısın. 1 hafta burada kalmanda iyi olur. Ben Profesör Dumbledore'a haber vereyim. "
Remus, Madam Pomfrey çıkınca Sirius'un ona ' Bir şey olursa bununla bize ulaşabilirsin. ' dediği aynayı çıkarttı ve James'in adını söyledi.
" Aylak, bir şey mi oldu? "
" Diana uyandı! "
2 saniye sonra görüntü kayboldu. Remus bunu ' Buraya geliyorlar. ' olarak yorumladı.
" Diana, sen iyi misin? "
" Evet. İksirler iyi geldi. "
" Harika! Seni çok özledim. "
" Biliyorum. "
" He? "
" Son üç gündür seni duyabiliyorum Remus. "
Remus'un gülümsemesi git gide tüm yüzüne yayıldı. Tekrar yanına oturdu ve yatağın üstğne eğilerek dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Aynı 2 hafta önceki gibi.
Bir anda içeri dalan çapulcular ile ikiside ufak çaplı bir şaşkınlığın ardından kendilerine geldiler.
" GÜNAYDIIIIIN UYUYAN GÜZELL! "
Sirius her zamanki gibi işi şakaya vuruyordu.
" Sanada günaydın Siri. "
" Seni iyi gözdük küçük deniz kızı. "
" Ay sizde bi karar verin hangi masal olduğuma. "
" Bence Pamuk Prenses. " Dedi Peter arkadan.
" O nedenmiş? " Diye sordu be sefer Diana.
" Geldiğimizdeki sahne tam olarak Pamuk Prensesteki gibi bir sahneydide ondan dedim. "
Diana gülümsedi.
" Sonumuz çocuklara göre uyarlanmış hali gibi olucaksa ben sevdim bunu. " dedi.
" Neysssssse. Biz sizi fazla meşkul etmeyilim baaaaaaari. " dedi Sirius ve James ile Peter'ı çekiştirerek hastane kanadından çıkarttı.
" RemRem? "
" Evet sevgilim? "
" Yanıma uzansana. " deyip kenara kaydı. Remus, Diana'nın açtığı boşluğa uzandı ve ona sarıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dedim hadi bu da bööööyle bi bölüm olsun.
Peki Sirius'un, Remus ve Diana'yı yanlız bırakmak için çıkmasııı.
