moonstruck // sunki

|01|: mint chocolate

enayi n*k*den bktk

jake
yine nerdesin amina koydugum

sınıfta

jay
teneffüs riki

çık hava al kafan çalışır belki

istemiyorum, tilkim yalnız hissetmesin

sunghoon
duyanda sensiz kalamıyor sanır niki

çık aşağı kantine gel

yemek ye, açsın sabahtan beri

istemiyorum

jake
sevgilimi kizdirma da asagi in seni asagilik kopek

senin sevgilin benim ikizim hatırlarsan

jake
umrumdisisin n*k*

jay
istediğin bir şey varsa söyle onu alalım en azından

iki tane naneli çikolata ve iki tane çilekli süt

sunghoon
sen naneli çikolata sevmezsin?

jake
sunoo'nun en sevdiği o ya

bir keresinde ağzından kaçırmıştı bu malın yanında

jay
ben niye beleşe ikinize de yemek alıyormuşum?!?!?

sen dedin ne istersin diye

jay
haaa

ay maalesef öyle demiş bulundum

neyse

onu izlemek istiyorum

sonra görüşürüz

sunghoon
iyice abayı yaktı bu

jake
balim ne abasi yanmis tutusmus kul olmus hepten

abasi mi kalmis

jay
neyse

gidin siraya girin ben giremem

jake
niye biz giriyoruz orospu cocugu muyuz

jay
para veririm?

jake
sunghoon kalk gec siraya

°°°°°°°°°°

"Selam." Duyduğu tanıdık sesle kafasını kaldırmış ve başının üstünde dikilen uzun çocuğa bakmıştı. "Oturabilir miyim?" diye sormuş ama cevap beklemeden diğerinin yanına oturmuştu.

"Al." Elindeki naneli çikolatayı ve çilekli sütü ona uzatmıştı, yüzündeki minik tebessümle. Sunoo ilk ona uzatılan şeylere, sonrasında da Niki'ye bakmıştı.

"Teşekkür ederim, ama gerek yok."

"Sunoo, geldiğinden beri hiç bir şey yemedin. Aç olmalısın, inat etme." Sunoo hiç bir şey demeden test kitabına dönünce, japon olan oflamış, elindekileri masaya bırakmıştı. O yiyene kadar kendisine yemeyecekti. Bir kolunu uzatıp, başını oraya koyarken, yüzü Sunoo'ya dönüktu tabii ki. Onu izliyordu hayran bakışlarla.

Sunoo elbette farkındaydı yüzünü dikkatle izleyen minik gözlerin. Fakat tepkisizliğini koruyup testini çözmeye devam etmek daha iyi bir çözümdü. Testine dalmıştı ki karın guruldama sesiyle yan tarafına dönmüş ve dudakları büzülü çocukla karşılaşmıştı.

"Aldıklarını ye, Riki."

"Sen yemezsen ben de yemeyeceğim ve aç kalacağım." Son umut ona bakarken Sunoo omuz silkmişti umursamaz bir tavrıda.

"Sen bilirsin."

"Aç kalınca dersi de dinleyemem zaten. Dinleyemeyince, anlayamam. Anlayamayınca, ödevlerden düşük alırım. Ödevlerden düşük alıca da, sınavlardan düşük alırım. Öyle olunca da-"

"Tamam, yeter. Yiyeceğim."

Hayatı boyunca tek o konuşsa, tek onu dinleyebilseydi keşke.

"Bugün hava güzel. Serin, ama üşüyecek kadar değil bence. Sonbahar kokuyor sanki hava. Toprak kokusu ve ağaçların ferah kokusunun karışımı gibi. Basit ama güzel." Sunoo onu dinlemiyor gibi yapsa da her şeyi dikkatle dinlemişti çikolatasını yerken.

"Sonbahar güzel ama en sevdiğim mevsim kış. Bana göre kış hem başlangıcı, hemde sonu ifade eder. Bir senemizi kışla bitirir, yeni bir senemizi kışla başlarız. Kış hem gelecektir, hemde geçmiş. O yüzden bembeyaz ya etraf. Beyazın üzeri bizim renklerimizke doludur. Saçma olduğunun farkındayım-"

"Saçma değil, güzel." Sunoo çikolatasını minik ısırıklarla, tadını alarak yiyordu. Ve o sırada gururu okşanan Riki, sevdiği çocuğun diş macunu tadı gelen çikolatayı nasıl bu kadar çok sevdiğini sorguluyordu.

"Sevmiyorsan, yemek zorunda değilsin."

"Seviyorum!" Sunoo'nun yüzünde minik bir tebessüm belirmişti. Aptal çocuk..

"Bir keresinde naneli çikolatanın diş macunundan farkı olmadığını söylemiştin konuşurken." Niki'ye dönüp bakmış, kulaklarının kızardığını görmüş, içi bir garip olmuştu. Tatlı. "Unutmadan, naneli çikolata sevenleri anlayamadığını da söylemiştin." Daha çok kızarmasını sağlarken ayağa kalkmıştı.

"Utanmana gerek yok Nishimura." Niki göz devirip ayağa kalkmış, onun önünde durmuştu. Şimdi aralarındaki boy farkı daha da belli olurken, Sunoo'nun yanaklarının ne kadar tatlı olduğunu düşünmüştü. Üstten bakınca da ayrı bir tatlıydı sanki.

"Gidiyor musun?" Sunoo kafasını kaldırıp onun parlayan kara gözlerine bakmıştı kendi bal rengi gözleriyle. O güzel parıltılar onun sayesinde miydi gerçekten?

"Ben hiç gelmedim ki Niki." Niki minik bir tebessüm etmişti cevabıyla. Sunoo bunu hep yapıyordu.

"Hiç de gelmez misin?" Gözlerindeki parıltılar daha da büyümüştü sanki minik gözleriyle birlikte. Umutluydu. Sunoo'nun aksine umut doluydu. Sunoo gibi umutsuz birine karşı bile umudu vardı. Bu gerçekten aşk mıydı, yoksa aptallık mıydı?

"İyi günler Nishimura." Yalan söylemekte istememişti. Daha kendini anlayamıyorken onu üzmek istemediğini biliyordu.

Fakat bilmediği tek şey, gözlerinin gerçeği saklayamadığıydı. Niki'nin gözlerindeki parıltıların aynısından kendi tilki gözlerinde de olduğuydu. Neyse ki, en azından Niki bunun farkındaydı.

___________
begendiniz miii??