Selam canlar.
Yeni bölümle karşınızdayım .
Umarım severek bu bölümlere kadar gelmişsinizdir.
Yorumlarınızı lütfen benden mahrum etmeyin.
___________________
Buğlem'den:
Günler günleri kovalıyordu . Buraya gelmemizin üzerinden iki gün çoktan geçmişti.
Irmak adına çok mutlu olmuştum onun her bir gün kollarımızda erimesi , canımızdan bir parça alıyordu.Şimdi yanımızda sevdiği insanla mutlu olabilecekti.
Daldığım düşüncelerden beni Aslı teyze çıkardı.
"Ah Buğlem kızım bir koşu Kaan oğlumla evden ekmekleri getirseniz."
Ah ! Ekmeği sepete koymayı unutmuş olmalıydık.
"Gerek yok Aslı teyze Kaan 'a , ben tek başıma giderim."
Irmak ve Evren az ilerideki şelaleyi görmek için bir süreliğine yanımızdan ayrılmışlardı.
"Olurmu kızım ormandan geçeceksin neticesinde."Haluk amca da etlerin başından onayladı. O sırada yanımıza Kaan geldi .
"Nereye gidiyormuşuz Aslı Teyzem."
Bana değdirdiği itici bakışları tekrar Aslı teyzeye döndü.
"Oğlum gelirken ekmekleri unuttuk . Buğlem ile bir koşu alıp gelin."
Kaan kaşlarını çatmış tam itiraz edecekken Mustafa dede de konuya dahil oldu.
"Hayır Oğlum . Sen ve Buğlem kızım gidiyor konu kapanmıştır."
Eh el mecbur gidecektik .
Ben önde o arkamda yolu tutmuş gidiyorduk. Kendisinden pekde haz etmediğim bu adamla yol boyunca sessiz kaldık. Eve ulaşıp ekmekleri aldıktan sonra aynı sessizlikle yolumuza tekrar koyulduk.
O biraz daha ötemde önümden ilerliyor ben de ona ayak uydurarak peşinden yürüyordum. Ormanın bazı bölgelerindeki kasvetli ağaç tünelleri ve pek de bilmediğim bitkilerle dolu bir çayırlığa girdik.
Bacaklarıma kadar uzanan çimenlerin diz üstüne kadar açık olan bacaklarıma zarar vermemesini umarak yürümeye devam ettim.
Sessiz bir biçimde yürüyorduk önümde ki bu doktor bozuntusu benimle uzun bir zamandır konuşmuyordu. Irmağ'ın onunla iletişimi kesmesi bizim olmayan iletişimimizi de kesmişti.
Onun için ne düşündüğümü bilmiyordum duygularım karmakarışıktı . Kalbim ona hiç bir duygu beslemesin diliyordum çünkü bu adama dayanamazdım yok olurdum . En iyisi ondan oldukça uzak durmaktı .Beni düşünmeyecek olan bu adama en küçük bir duygu kırıntısı bile beslememekti.
Yola devam ediyorduk otların sardığı bu yolda ilerlerken bacağımda oluşan ani kaşıntı ile duraksadım.
Bacağımı yırtarcasına kaşımak isteği içimi doldururken hafif kızarmış olan bacağıma odağım çekildi.Hangi ara olmuştu veya ne neden olmuştu bilmiyordum ancak kızarmış ve hafif kabartıların oluştuğu bacağım beni hiç tatmin etmemişti.
Kaan peşinden gelmediğimi fark etmiş olmalıydı ki arkasına döndü ve bacağıma bakan beni fark etti.
Aramızda metrelerce mesafeden bana seslendi
"Ne oldu ? Neden durdun."Sorusuna yanıt vermek üzere gözlerimi gözlerine diktim bu yeşillikler her zaman böyle parlıyor muydu. Yok canım ne parlayacak !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜTÜPHANE AŞKI (Doktor Kurgusudur)
Literatura KobiecaKütüphanede sessiz olunmalıydı tek bir ses bile onlarca insanın tüm motivasyonunu kaybettirebilirdi. Neredeyse parmak uçlarımda ilerlediğim kütüphane koridorlarında ablamı arıyordum . Dikkatim sadece ablamı bulmaya yönelikti .Ansızın ayaklarıma dol...