.0.4.

72 13 0
                                    

Düşerdim yamaçlarından, sapsarı saçlarından, avuçlarından.
Yine de kalkar severdim, gülüşün özeldi.
Beni kendinden kurtar.”

"Hoşgeldin hyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hoşgeldin hyung."

"Hoşbuldum Beom." Benden yalnızca birkaç santim kısa bedene kollarımı sardım vakit kaybetmeden. Yine eve geç gelmiştim ve yine Beomgyu uyumamıştı. Artık bu durum yüzünden ona çemkirmiyordum. Onu kollarım arasına alıp uyutuyordum.

O da kollarını belime sardığında gülümsedim ve kollarımı sıkılaştırdım. Yeni banyo yaptığını belli eden nemli saçlarına bir öpücük kondurdum.

"Hyung sana bir şey söylemem gerek." Bu cümle tüm vücudumun gerilmesine sebep olurken kollarım arasındaki bedenin benden ayrılmasıyla daha da endişelenmeye başlamıştım. Gözlerine baktım, kötü bir şey olmuş mu diye ön analiz yaptım kendimce. Fakat bakışlarında ki tek duygu kararsızlıktı. Bunu fazlasıyla belli ettiği için onu rahatlatmak amacıyla yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

"Salona geçelim, rahat rahat anlat. Olur mu?" Hafif bir baş sallamasıyla onayladı beni. Salona geçip oturduk. Bu sahne bana önceden tanıdık gelse de kafamı o olaya yormamaya özen gösteriyordum.

"Şimdi anlat bakalım. Neler oldu?" Yerinde rahatsızca kıpırdadı. Gözlerini gözlerime değdirmemeye çalışıyordu ve başarılıydı da. Fakat bu göz kaçırmalar beni huzursuz ediyordu. "Beomgyu anlatır mısın? Umarım kötü bir şey değildir?" Cevap beklediğimi göstermek için kaşlarımı kaldırdım. Bakışları kısa süreliğine yüzüme değmiş hemen ardından arkamda bir yerlere bakmaya başlamıştı.

"İki gün önce bir tane daha zarf geldi. Sana söylemedim çünkü davan sürüyordu. O gün eve geldiğinde verecektim fakat çok gergin görünüyordun. Davanın iki gün daha süreceğini ve mahkemenin bugün olacağını söylediğinde bugün vermem gerektiğini düşündüm. Dava sonuca kavuşacaktı sonuçta. Büyük ihtimalle lehinize bitmiştir diye düşündüğüm için zarfı senin odanda sakladım." Hızlı hızlı kurduğu cümleleri anlamak daha en başından zorlamıştı beni. Bu sefer kimden gelmişti? Yine Felix mi yollamıştı?

"Zarfı getireyim mi?" Bakışlarımı yere çevirdim ve başımı salladım yavaşça. Yine Felix'in yollamasını dilemekten başka bir şey gelmedi elimden. Aralarında en iyi gördüğüm kişi Felix'ti. Eğer onu da kendilerine benzetmedilerse, sevdiğimi bile söyleyebilirim.

Beomgyu tekrar yanıma oturduğunda bakışlarımı elindeki zarfa çevirdim. Bana uzattığında elime aldım ve tekrar kenarından yırtarak açtım. İçinden tekrar beyaz bir kağıt çıkmıştı fakat bundaki yazılar biraz daha uzundu. Mektup gibi bir şey mi diye düşünmedim değil.

Zarfı kenara koydum ve katlanmış kağıdı açtım. Beomgyu merakla bana bakarken koltukta arkama yaslandım ve onun da okuyabileceği bir pozisyona geçtim. Hemen yanıma yanaşıp benimle birlikte okumaya başladı.

"Hyung, umarım sağlığın ve mutluluğun yerindedir. Ben Felix gibi yapacağımı zannetmiyorum. Beyfendi koca kağıda iki üç satır yazıp köşeye de adres ve numara zımbalasa da benden öyle basit veya özensiz şeyler bekleme. Ben biraz uzun bir yazı yazacağım. Sonuna kadar okursan ne mutlu bana.

Aslında o kadar ahım şahım betimlemeler yapıp nasihatler döşemeyeceğim. Yalnızca gelmeni isteyeceğim. Dön hyung. Sana yaptıklarımız affedilmeyecek şeyler biliyorum ama lütfen dön. Sana güvenmediğimiz için yaptığımız aptallıkları böyle cezalandırma. Gel buraya, bağır çağır, kır dök fakat bizi yokluğunla cezalandırma.

Yemin ederim, hayatımda hiçbir şeyden bu kadar pişman değilim. Seni hayal kırıklığına uğrattım, istemediğin işler yaptım, gitme dediğin yollardan gittim, takılma dediğin insanlarla takıldım ve Tanrı şuan beni hiç istemediğim şekilde cezalandırıyor. Dedim ki, koymaz. Neden koysun ki? Yalnızca hayatından abin ayrılacak, herkes yanında kalacak, niye koysun ki? Öyle bir koydu ki hyung.

Dikkat etmemi söylediğin herkes kazık attı. Haklıymışsın fakat yediremedim kendime bunu. Yine seni suçladım. Benim lafıma uyup gelmeyeceğini iyi biliyorum fakat bunu isteyen yalnızca ben değilim. Felix, Changbin hyung, Chan hyung, Seungmin hyung, Hyuka hepsi senin gelmeni istiyor.

Ha ayrıca küçük bir de prenses var. O da amcasını fazlasıyla merak ediyor. Bizi daha çok bekletme hyung, sabırsızlıkla seni bekliyoruz.

Kardeşin Sam"

geçiş bölümü gibi bişi oldu buumarım beğenirsiniz teşekkürlerrr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


geçiş bölümü gibi bişi oldu bu
umarım beğenirsiniz
teşekkürlerrr

Bölüm şarkısı: Beni Kendinden Kurtar- Perdenin Ardındakiler

my mon salai'yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin