.0.5.

66 9 3
                                    

"Bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki."

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kimse ne istediğini bilmiyordu şu hayatta. Kimisi dertleriyle cebelleşirken bu ızdırptan sıkılıp ölmek ister fakat ölüm düşüncesi tüylerini diken diken yapar. Kimisi sevmediğini fazlasıyla dile getirdiği ve başından gitmesi için her şeyi yaptığı insanı deliler gibi özler. Kimisi başkasını seviyorken, sevdiğini unutmak için başka biriyle olur. Daha sonra ise birlikte olduğu kişiyi de bırakmak istemez. Bunu yalnızca üçüncü şahıs olduğunun farkında olmayan fakat bunu öğrendiğinde derinden yaralanan insanlar bilir.

Kimisi de büyük uğraşlar ve emekler sonucu bir bebek dünyaya getirir fakat ondan ölesiye nefret eder. Sanki kendisi doğurmamış gibi davranır. Sanki başkası o bebeği onun kucağına atıp gitmiş gibi davranır. Kirli bir bez parçası... Bebekliğimin, çocukluğumun, ergenliğimin, gençliğimin bir parçası.

Her yerde kullanıldım. Eline alan herkes farklı yerlerde farklı amaçlarla kullandı beni. Kimisinin pisliğini temizledim, kimisinin eli yanmasın diye tutacak olarak kullanıldım, kimi zaman eskimiş, tozlu raflarda gezdirildim. Ben eskidim ve kirlendim. Temizlemeye çalıştılar fakat insanların pisliği üzerimden nereye kadar geçebilir ki? Yalnızca tozlarımdan arındım.

Bir buçuk ay... Yıllarımın götürdüklerini getiren bir çocuk. Gülümseyebildiğimi hatırlatan bir çocuk. Kimseyle paylaşmak istemeyeceğim kadar özel kılmak istediğim çocuk. Yalnızca on sekiz yaşında. Daha reşit bile değil ama çoğu akrânından olgun davranıyor. Dışarıda gözü yok. İnsanların ne yaptığında kulağı yok. Aşırılıklara karşı bir tutkusu yok. Yalnızca ben, bu ev ve kendisi. Bunları önemsiyor yalnızca. Ve ben onu fazlasıyla seviyorum bu huyu sayesinde.

Sevilmeyecek gibi değil ki. Bana olan minnet dolu bakışlarını ben şu yaşıma kadar hiç görmedim. Bakışlarının en derinliklerinde gördüğüm duygular kimse tarafından bana hissettirilmedi. Şimdi ise ben tam bu duyguları, yürümeyi öğrenen bir bebek misali yavaş yavaş, sabırla öğrenirken birden çıkıp hiçbir şey olmamış gibi zar zor çıktığım kümese geri dönmemi istiyorlar.

Ben güzel anılara daha yeni yeni kavuşmuştum. Ben bu anılardan ayrılamazdım. Onların pis çöplüklerine dönmek istemiyordum.

Kardeşimden aldığım mektup üzerine düşünüyordum şuan kollarım arasındaki bedenin saçlarını okşarken. Geri dönmeli miydim? Onlarla konuşmalı mıydım? Onlarla konuştuğumda ne olacaktı? Kollarım arasındaki bedeni benden alırlar mıydı?

"Ne düşünüyorsun bu kadar hyung?" Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan sesin sahibine baktım gülümseyerek. "Hiçbir şey. Yalnızca aklımı karıştırdı bu mektuplar." Kafasını kaldırıp bana baktı parlayan gözlerle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

my mon salai'yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin