you drew stars, around my scars.

774 107 116
                                    


all i can say is, i was enchanted to meet you

-

tutun sen bana - yuzyuzeyken konusuruz

-

yine bir kapının önünde duruyordum ve kalbim çok hızlıydı ama bu sefer gerginlikten ya da korkudan değildi. bu kapı cennete açılıyordu ve kalbimin bu kadar hızlı atmasının tek sebebi kapıyı açacak olan sevgilimdi.

beş saniye bile sürmemişti kapıyı açması, bakışlarım yerdeydi. başım dönüyordu hala, ayakta durmak pek kolay değildi.

"seungmin," dedi ve hızlıca sarıldı bana. gülümsedim ve kollarımı sardım ona. o kadar güzel kokuyordu, o kadar güvenli ve temiz hissettiriyordu ki bana, onun yanında kendimi yeni doğmuş biri gibi hissediyordum.

"çok korktum sana bir şey olacak diye." dedi elleri saçlarımda gezerken.

"bir şey olmayacak dedim sana güzelim, bak sapasağlam geldim."

jeongin kollarını benden ayırdı, bir şey söylemek için yüzüme baktığında gördüğü şey pek hoşuna gitmiş gibi durmuyordu.

bir şey diyecek gibi dudakları aralandı hafifçe, bir şey demeden yüzüme bakmaya devam etti.

"içeri gireyim mi artık?" dedim ve hızlıca ayakkabımı çıkartıp içeri geçtim.

üzerimdeki hırkayı yavaşça çıkardım çünkü karnıma yediğim tekme canımı yakıyordu.

maalesef ki tek kavgayı babamla etmemiştim.

"seungmin bu halin ne." dedi jeongin. kapıyı kapatıp arkamdan geldi ve yanıma oturdu.

"bir şey yok, canım acımıyor ki. hem sana çok güzel bir şey söyleyeceğim."

"seungmin canının acıması mı gerekiyor yaralarının sorun olması için?"

yerinden kalkıp odasına girdi, fazla ciddi görünüyordu ve bu beni istemsizce biraz germişti.

"aptalsın sen, hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun bir de." dedi elinde küçük bir kutuyla geldiğinde. üstündeki işaretlere bakılırsa yardım çantasına benziyordu.

başımı koltuğa yaslayıp dudağıma pansuman yapmasına izin verdim.

"öldürmek istiyorum babanı."

"o seninle tanışmak istermiş."

"ölmek mi istemiş canı." dedi kaşlarını çattığında.

tatlı haline gülüp yüzünü izlemeye başladım. o kadar güzeldi ki, özenerek yaratılmıştı sanki. her parçası kusursuzdu.

"acıyor mu?" dedi

biraz sızlıyordu ama yüzünü izlemek beni sarhoş ediyordu sanki. hissedemiyordum acıyı.

"hayır."

dikkatlice dudağımdaki yaraya pansuman yaptı ve krem sürüp küçük bir bant yapıştırdı.

cardigan, seungin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin