"Omega Yoongi, Prens kendini iyi hissetmiyor"
"Ne?! Tanrı'm!"
Avuç içine toplanmış hanboku, son hız atan kalbiyle koşuyordu bir can taşıyan adama. Yerinde başkası olsa umursamaz belki.
Kapı açıldığında sarı saçlının ağladığını görmek yüreğini parçalamıştı bilakis. Onun al yanaklarında bir damla gözyaşı görmek canını neden bu yakıyordu anlamıyordu.
"Prensim, neyiniz var?"
Dizleri üzerinde yere çöküp ağlayan Omega'nın ellerini tuttuğunda Jimin hiç beklemeden ona sarılmıştı. Sarılışı anımda karşılık bulurken "Midem çok bulanıyor Yoongi. Sancım da var" demişti şikayet edercesine.
Bunların aslında normal olduğunu biliyordu siyah saçlı. Ancak narin Omega için canının yanması kaldıramayacağı bir şey gibi görünüyordu.
Yapılabilecek en doğru şeyi yaparak sarı saçları okşayıp ayağa kalkarak yanı başlarındaki hekime "Yapılacak bir şey yok mudur?" diye sorduğunda başını eğmiş yaşlı kadın "Efendim, uyku dışında bir şey önermiyorum kendisine. İlaçlar çoğu kişide düşüklere neden olduğundan bu riski göze almıyorum. Uyuması en iyi yol. Alfa'sı da yanında olmadığında fazla huzursuz olması normal" demişti karşılık olarak.
Duyduklarına karşı gözyaşlarını daha çok akıtmıştı Omega. Midesinin bulanmasından nefret ediyordu. Kusmak istemiyordu ve sancısı da beline ağrı veriyordu artı olarak.
9 ay nasıl sabredecekti bilmiyordu. Daha yolun başındaydı oysa. İkinci ayını doldurmamıştı bile.
"Anladım, odada tütsüler yakılsın. Sonra çıksın herkes. Yanı başında bekleyip, göz kulak olacağım"
Bizzat kendisi yanında duracaktı. Onu başkalarına emanet etme gibi düşüncesi yoktu elbette. Kimseye güvenmiyordu bu sarayda.
"Emredersiniz, efendim"
Kısa sürede odaya güzel kokulu tütsüler dizildiğinde yalnız kaldıkları gibi Omega'nın yanına oturup sırtını sıvazlayarak "Uzansan daha iyi olacak gibi" dediğinde dudakları büzülmüştü Jimin'in.
Kırpıştırdığı kirpikleriyle "Bu gece benimle kal, olur mu?" diye sorduğunda ilk duraksamıştı Yoongi. Uyuyana kadar yanında durmayı zaten planlamıştı ama sarı saçlı tüm gece yanında kalmasından bahsediyordu.
Uygun karşılanmayacak şey olsa bile daha fazla üzülmesin diye başıyla onay verdiğinde mutlulukla ona sarılan Jimin bastırmadığı duygusallığıyla "Keşke hep yanımda olsan" demişti kendine engel olamayarak.
Kırılgan ses tonuyla mırıldanışı Yoongi'nin kalbine dokunurken iliklerine kadar hissettirmişti ona yalnız olduğunu. Sadece Taehyung ve kendisi dışında kimseyle konuşmadığını dikkate aldığında ona hak vermişti anında.
"Ne zaman ihtiyaç duysan hep yanında olacağımı biliyorsun, Prensim"
Bu konuda elinden gelen sadece sarı saçları sevgiyle okşayıp rahatlatacak kelimeler fısıldamaktan başka bir şey değilken kolları arasından geri çekilerek "Biliyorum, evet. Ama demek istediğim bu değil" demişti Jimin uzun süre bulduğu cesaretiyle.
Siyah saçlı anlamaz şekilde kendisine bakıyorken "Benimle uyumanı, sarılmanı, vakit geçirmeni istiyorum" diye de devam ettirdiğinde böyle bir şey duymayı beklemeyen Yoongi şaşkınca "Uyumak dışında dediklerini yapıyoruz ya" karşılığını vermişti.
Başka vakit olsa onun şirin tepkisine güle bilirdi Jimin. Ancak uzun zamandır içinde biriktirdiği hislerini tetiklemişti şu anki duygusallığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Throne
Fiksi PenggemarKim Hanedanlığının günleri güneşli geçiyordu. Kral Kim Taehyung sayesinde. Kim Taehyung'un ise geceleri bile güneşli geçiyordu. Çiçekleri sayesinde... [Omegaverse] [Alfa-Kim Taehyung] [Omega-Yoongi, Jimin, Jungkook] [Foursome]