1

649 53 85
                                    

Ormana girdim, kulaklıktan  jungkook'un sesi gelince yutkundum.

"Hoseok tam ilerinde"

"Emin misin? Korkuyorum da"

"Evet, boşuna bu aletlere para vermedim ben, sinyal oradan geliyor"

Biraz daha ilerledim, tepedeydim ve düşersem bir yerlerim kırılabilirdi, göz devirdim.

"Jungkook tepedeyim"

"Tepe mi? Bir dakika"

Kafamı sallayarak aşşağı baktığımda jungkook konuştu.

"Hoseok geri çekil, her an zemin kayabilir"

Konuşması bittiğinde güldüm, tam ağızımı açmıştım ki ayağımın altındaki toprak kaydı, çığlık atarak düştüm.

Gözlerimi sıkıca kapatarak durmayı bekledim, canım çok acıyordu, sonunda yuvarlanarak durduğumda yutkundum.

Kalkarak üstümü silkelerken ayak sesleri duydum, korakarak yutkundum, bu saate ormanda kim olur ki,kulaklıkda hep parçalanmıştı.

Ayak sesleri arkamda durduğunda korkarak arkamı döndüm, yoongi hyung'u görünce kaşlarımı çattım.

"Hyung"

"Ne yapıyorsun burada hoseok"

"B-ben"

"Yine hayalet avına mı çıktın"

"Şey, evet de sen neden buradasın bu saat'e?"

"Ne zamandan beri sana hesap veriyorum?"

"O manada demedim"

"Kalk hadi"

Elini uzattığında tuttum, kalktığımda çıtırtı sesi ile koluna sarıldım.

"O neydi öyle"

"Bir şey yok, yürü hadi"

Kafamı salladım, ilerlediğimizde önümüze tilki çıktı, yutkundum,kuduz oluştu, bize doğru koştuğunda yoongi hyung'un arkasına geçtim.

"Kuduz tilki"

Yoongi hyung parmağını şıklattığında sesler kesildi, geri çekilerek baktığıma tilki donmuştu, korkarak yoongi'ye baktığımda bana döndü.

Siyah gözleri kırmızıya dönmüştü, geri gittiğimde kolumu tuttu.

"Nereye gidiyorsun"

"S-sen"

"Şşt, aramızda"

Kafamı salladığımda sırıttı.

"Aferin, gel hadi"

Onu takip ettim, ayağım acıdığı için yavaştım, durup bana baktı.

"Çok yavaşsın"

"Ayağım acıyor"

Yanıma gelerek şortumu yukarı çekti, baldırım kanıyordu ve morarmıştı, elini deydir diğinde acı ile tısladım.

"Acıyor"

Kanın akışı arttığında derin bir nefes aldı, dilini kanayan yere değdirdiğinde geri gittim, yutkunarak kalktı, eğilerek beni kucağına aldığında boynuna sarıldım.

Yürüdüğünde ona baktım.

"Nesin yani sen?"

"Melez"

"Ne melezi?"

"Vampir ve büyücü kırması"

"Min teyze vampir mi?"

"Hayır aptal, onların üvey oğluyum,unuttun mu? Ailem öldü"

"Çok mu yaşlısın şimdi sen?"

"Hoseok 30 yaşındayım, salak salak konuşmayı kes"

"Ben yaşlı olunca sen yine böyle mi olucaksın?"

"Evet"

"Yaa bu üzdü"

Göz devirdiğinde parmağımı göğüsüne koyarak kıpırdattım.

"Hyung büyücüysen benimde yaşlanmamı durdursana"

Gözlerine baktığımda durup sırıttı.

"Hoseok boynunu parçalayıp kanını çekmemi istemiyorsan rahat dur"

Kafamı çevirip kollarımı göğüsümde bağladım, yürümeye başladığında ses çıkartmadım, bana karşı hep mesafeliydi ve bu sinir bozucuydu.

/+/

Fazla kimse etkileşim vermedi
:( etkileşim verenlere de bol bol öpücük ♥︎♥︎♥︎

Hadi başlayalım LLDJXXDMŞFLXLXK

Sope : NotteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin