Yoongi'nin odasında oturmuştum, elinde fincan ile geldiğinde güldüm, yanıma oturdu.
Bardakdan iğrenç bir koku geliyordu, yüzümü buruşturdum.
"Iyy bu ne be"
"Kan"
"Kan mı?"
"Evet, insan yiyeceği doyurmuyor"
"Sen bu zamana kadar nasıl sakladın?"
"14 yaşında bu aileye gelmiştim zaten, o zaman ailemin anlaştığı bir hastane vardı, her gün üç ünite kan gönderirlerdi, şimdi ben alıyorum, günde bir ünite yetiyor"
"Garip, kim getiriyor ki"
"Bir adam var, o belirlenen yere gelip bana veriyor"
Kafamı salladım, fincandan iki yudum alıp kenarı koydu, yanağımı öptüğünde güldüm, kafamı omuzuna yasladığımda bardakta ki kanı bitirdi, uzandık.
Belimi okşarken kokusunu içime çekiyordum, kafamı kaldırıp tombul yüzüne baktım, yukarı kayarak dudaklarını öptüm, belime sarıldığında ellerimi yanaklarına koydum.
Üstüme gelerek beni altına aldığında boynuna sarıldım, eli t-shirtü mün altına girdi, soğuk parmakları belimi okşarken titremiştim.
Geri çekildiğinde yüzünü buruşturdu, elini karnına koyduğunda yutkundum.
"Yoongi"
Yana uzanarak karnını sıktığında beyaz yüzü daha da beyazlaştı.
"Yoongi, ne oldu"
"B-bilmiyorum"
"Ne yapayım, yüzün beyazlamış"
"Namjoon'u ara"
Yanda duran telefonu aldım, korkudan titriyordum, namjoon'u arayarak bekledim, açıldığında konuştum.
"Namjoon çabuk gel"
"Ne oldu?"
"Bilmiyorum yoongi, yoongi iyi değil"
"Ne olduğunu anlat,hazırlanıyorum"
"Oturuyorduk, sonra karnını tuttu, rengi beyazlaştı"
Yoongi'nin saçlarını anlından çektiğimde gözleri sıkıca kapanmıştı, namjoon konuştu.
"En son bir şey yedi mi?"
"Kan içti"
"Onu kusturmaya çalış, 10 dakikaya oradayım"
"Tamam"
Telefonu kenara atarak yoongi' ye eğildim.
"Kusman gerek"
Kafasını salladığında yutkundum, nasıl kusturacaktım ki, beline sarılıp kaldırdım, parmağımı ağızına soksam kusarmıydı?
(Aklıma bir şey gelmedi😹)
Ağızını açtım, parmağımı boğazına kadar ilerletip baskı yaptım, elimi itti.
"Ne yapıyorsun"
"Of ben nasıl kusturucam seni"
Kafasını salladığında midesine baskı yaptım.
"Of kussana be"
Kendini zorladı, sonunda kusmaya başladığında rahat bir nefes aldım, kan etrafa dağılırken nefes nefese kalmıştı.
"Hadi, biraz daha"
Midesini boşalttığında geri uzandırdım, ceketimin kolunu çekiştirip dudaklarını sildim.
"İyisin, tamam mı iyisin"
Kapı çaldığında kalkarak aşşağı koştum, min teyze seule gittiği için şanslıydık.
Kapıyı açtığımda namjoon ve jin gelmişti, içeri girdiler, namjoon yukarı çıktığında arkasından çıktık.
Odaya girip yoongi' nin yanına oturdu, gözlerim dolarken ne yapacağımı bilmiyordum.
Jin elini sırtıma koyduğunda ellerimi sıktım, namjoon bize baktı.
"Kişniş ve zerdaçal kaynatın, varsa ceviz yağı da getirin"
"Min teyze almıştı"
Koşarak mutfağa gittim, dolabı açarak kişniş otunu aldım, çaydanlığa su doldurdum, zerdeçal da koyarak bitkiyi de koyarak ocağı açarak üstüne koydum.
Dolapları karıştırdım, Min teyze ne kadar sağlıklı şey varsa alıyordu, ceviz yağı nı da bulduğumda yukarı çıktım, odaya girdim, yağı namjoon'a verdiğimde kapağını açarak yağı yoongi' nin dudaklarına yaklaştırdı.
Biraz içirdiğinde yoongi yutkundu, jin gidince namjoon bana döndü.
"Yanından ayrılma"
Kafamı salladığımda oda gitti, yoongi' nin yanına oturdum, elimi yanağına koyarak okşadım.
"İyi misin?"
Kafasını salladığında anlını öptüm, güldüğünde yanına uzanarak kafasını göğüsüme yasladım, elimi tuttuğunda sıktım.
Jin elinde bardakla geldiğinde kalkarak yoongi'yi kaldırdım, sırtını çerçeveye yasladım.
Jin'den bardağı alarak üfledim, yoongi ye uzattım, bir yudum aldığında geri çektim, jin bana baktı.
"Namjoon bir saat sonra yine içsin dedi"
Kafamı salladım, biraz daha içirdim, fincan bitene kadar içti, son yudumu da alarak yutkundu, bardağı kenarı koydum.
Yanaklarını tutarak okşadım, yanağını elime yasladığında şakağını öptüm, kafasını omuzuma yaslayarak sırtını okşadım.
Namjoon geldiğinde ona baktım.
"Kanda zehir varmış, neyse ki erkenden müdahale ettik, bir saat içinde iç organları erirdi"
"Ne zehri, neden yapsınlar ki"
Endişe ile konuşunca jin kafasını salladı.
"Bilmiyoruz, yoongi kimden kan alıyorsa o adamla konuşucaz"
Kafamı salladığımda namjoon yoongi'ye baktı.
"Biraz dinlensin, çayı yeniden içir, iki saat ara ile bir fincan içir"
"Tamam"
Gözleri kapalı yoongi' ye bakarak saçlarını anlından çektim, uzandırarak üstünü örttüm.
Jin ve namjoon odadan çıktığında kalkarak yoongi' nin kustuğu halıyı topladım, banyoya götürüp kenarı koydum, paspas ve kovayı alarak odaya gittim.
Yerleri silerek kaldırdım, yoongi' nin yanına oturarak yanağını okşadım, elimi tutunca sıkarak öptüm.
Güldüğünde yanına uzandım, anlımı anlına yasladım, gözlerimi kapatarak sessizce durdum.
"Çok korktum"
Elini sıkarak burnunu öptüm, kolunu belime sardığında göz yaşım aktı, gözlerini açarak bana baktı.
"İyiyim, ağlama"
Gülerek sıkıca sarıldığında kafamı boynuna sakladım, saçlarımı öptüğünda kafamı kaldırdım burnumu öptüğünde güldüm.
Anlımı anlına yasladım, sessizce kaldık, ona bir şey olsaydı ne yapardım bilmiyordum.
/
😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sope : Notte
Fanfiction"Kimseye böyle bir şey olduğunu söyleme, bir anlıktı ve bitti" "Neden benden nefret ediyorsun? Ne yaptım ki ben"
