Bütün gece gözüme uyku girmemişti, yoongi'den gözümü ayırmamıştım, sabaha doğru yeniden kustuğunda sırtını ovdum.
Namjoon'a söylediğimde iyi olduğunu söylemişti, şimdi kahvaltı hazırlamıştım, masayı kurdum ve yukarı çıktım.
Odaya girdiğimde kusmuk kokusu yayılırken yerler hep kandı, yoongi' nin yanına oturdum, teni solmuş ve soğuk terler döküyordu.
Anlını öperek yanaklarını okşadım.
"Yoongim"
Kıpırdandığında güldüm, anlını yeniden öptüm.
"Yoongi, kalk da kahvaltı yap"
Kalkarak anlını sildiğinde solmuş dudaklarını öptüm.
"Hadi, kahvaltı yap, iyi gelir"
Kalkarak gözlerini ovdu, odaya baktığında yüzünü ekşitti.
"Üzgünüm"
"Saçmalama, elini yüzünü yıka, bende burayı temizleyeyim"
Kafasını salladı, kalkarak onu da kaldırdım, lavaboya götürdüm ve paspas ve kovayı aldım, kovayı su doldurup çıktım.
Kusmuk olmuş çarşafları ve yastık kılıflarını çıkardım, yoongi lavabodan çıktığında yutkundu.
"Şey, kustum"
Kafasını eğdiğinde gülerek yanına gittim, kollarımı boynuna doladığımda belime sarıldı.
Yanağını öptüm ve burnumuzu sürttüm.
"Sorun değil, gel ve yemek ye"
Geri çekildim, elini tutarak odadan çıktım, aşşağı inerek mutfağa girdim, onu oturttum ve yanda olan ekmeği aldım.
"Bunu biraz ye, su ve ya kahve, çay içme, ben yukarıyı temizleyip gelicem, yavaş yavaş ye"
Kafasını salladığında şakağını öperek yukarı çıktım, etrafı paspas yaparak biraz temizledim, pis suyu dökerek yeniden su koyup iyice yerleri sildim.
Aşşağı inerek mutfağa girdim, dolaptan lavanta yağı aldım, yoongi yavaş yavaş lokmasını çiğnerken boynunu öperek güldüm
Gülerek baktığında dudaklarını öperek yukarı çıktım, suyu yenileyip lavanta yağını biraz suya döktüm ve bütün odayı sildim.
Çarşaf ve kılıfları çamaşır makinasına atarak pencereleri iyice açarak odadan çıktım.
Yoongi hala masada oturmuş ekmek kemirirken güldüm.
"Diğerlerini de yesene"
"İstemiyorum"
"Tamaam, doydun mu?"
Kafasını salladığında kalkarak yüzüne ellerimi dayadım.
"Salona git otur, örtü getireyim film izleyelim"
Kafasını salladığında avucumu öptü, sıkıca sarıldım ve saçlarını öperek geri çekildim, o kadar halsiz bakıyordu ki ağlamamak için zor duruyordum.
Kalkarak salona gittiğinde hızlıca masayı topladım, kahve yaparak yukarı çıktım, ince bir örtü alarak aşşağı indim.
Uzanmış duruyordu, üstünü örterek mutfağa giderek olmuş kahveyi bardağa koydum.
Yanına giderek masaya bardağı koydum, kalktı.
"Saçlarımı sevsene"
Gülerek yanına gidip oturdum, başını dizlerime koyduğunda saçlarını okşadım, gülerek gözlerini kapattığında yüzünü izledim.
Bana döndüğünde eğilerek anlını öperek güldüm, elini yanağıma koyarak dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim.
Dillerimizi birleştirdiğinda boynunu okşadım.
"Lan porno"
Ses ile geri çekildik, taehyung jungkook'un kafasına vurdu.
"Salak, ne konuşuyon,izlerdik"
Yutkunarak üstümü düzelttim.
"Nasıl girdiniz lan içeri"
Yoongi yüzünü karnıma yasladığında yanağını okşadım, jimin karşımıza oturdu.
"Anahtar bizde var"
Kafamı salladığımda namjoon yoongi'ye baktı.
"Nasıl?"
"İki kere kustu, biraz ekmek yedi"
"İyi iyi, çaydan içirmeyi unutma, ateşi çıkabilir, ılık su ile yıkansın, bir şeyi kalmaz"
Kafamı salladım, neredeyse uyuyacak yoongi' ye baktım, saçlarını okşadım, düzenli nefeslerinden uyumaya başladığını anladığımda yüzünü izledim.
Ona bir şey olucak diye çok korkmuştum.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sope : Notte
Fanfiction"Kimseye böyle bir şey olduğunu söyleme, bir anlıktı ve bitti" "Neden benden nefret ediyorsun? Ne yaptım ki ben"
