11. BÖLÜM

85 8 1
                                    

Yerden kalktım. Soyeon unnie hâlâ odadaydı. "Unnie kalk bir şeyler ye. Bildiğim kadarıyla sabahtan beri bir şeyler yemedin" dedim. Soyeon unnie bana bakarak "Teşekkürler yuna ama canım hiç birşey yemek istemiyor" dedi.
Onun elinden tutarak kaldırdım. "Olmaz öyle unnie sen şuraya otur sana yemek getiriyim" dedim. Soyeon unnie ağlayarak "Teşekkürler yuna" gülümsemeye çalışmıştı ama tam yapamamıştı.

Odadan çıktım Lia kapının önündeydi bana bakıyordu. Ona gülümseyerek odadan çıktım. Mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta chanmin çifti vardı konuşuyorlardı.

"Selam yuna" dedi chan oppa. "Selam oppa" dedim. "İyi misin? Biraz önce ağladığını öğrendim" dedi, başımı evet anlamında salladım.

"Bak yuna bir abi olarak sana bir şeyler demek istiyorum. Ölenle ölünmez. Bu günlerde geçecek. Belki hepimiz ölücez. Şimdi şu hayatın tadını çıkar. Arkadaşların yanında. Mutlu olmaya çalış tamam mı?" dedi. Ona gülümseyerek "Teşekkürler oppa" dedim ve gülümsedim.

Sonra chan oppa seungmin oppaya döndü ve konuşmaya başladılar. Bende buzdolabına doğru döndüm ve soyeon unnieye birşeyler hazırladım. Tabağa koydum ve odadan çıktım.

Karşımda jisung oppa ve jungkook oppalarım vardı. "Ooo yuna bize mi bu yemek teşekkür ederiz" dedi han oppa.

"İstiyorsanız sizede yapıyım" dedim. "Eyvallah biz yedik yemeğimizi merak etme" dedi han oppa. Sonra onların yanından ayrıldım. Soyeon unnienin olduğu sınıfa gittim. Ağlamıyordu ama hâlâ üzgündü. Tabağı Soyeon unnieye verdim.

"Teşekkürler yuna" dedi. Ona bakarak "Afiyet olsun unnie" dedim.

Bir anda bir bağırma sesi duydum. Sonra bir sürü zombi sesi duydum. Koşarak sınıftan çıktım.

Bir çok kişi sıraları tutuyordu. Koşarak onların yanına gittim. Sıraları ittirmeye başladık. Sonra aklıma lisa unnienin dolabındakiler geldi.

Hemen dolapların oraya gittim. Ve lisa unnienin dolabını aradım. İçindekileri aldım. Yanıma sana unnie geldi.

"Kız bunlar ne? Kimin bunlar" dedi. Aceleyle dolaptakileri yere attım. "Unnie bu bıçakları filan herkese dağıt bir şey olursa kendilerini korusunlar" dedim.

Sana unnie bana bakarak "Peki" dedi ve koşarak dağıttı. Bende koşarak jungkook, Chan, soobin ve taehyun oppalarıma ve Soyeon, jihyo, jisoo unnielerime verdim.

Önlemimizi almamız gerekiyordu. Ne olursa olsun yanıma birşeyler almam gerekiyordu hemencecik çantamı aldım. İçindeki defterleri ve kitapları çıkardım. İçine birkaç yiyecek ve su koydum.

Yanıma bir tane maket bıçağı, bir tanede uzun uçlu bir bıçak aldım. Maket bıçağını çantanın yanındaki şişe koyma yerine koydum. Hazırlandığım gören Lia yanıma geldi.

"Yuna'm ne oldu? Neden hazırlanıyorsun" diye sordu. "Güzelim bekle gelicem" dedim. O sırada jisoo unnienin sırasındaki şaka bombalarını gördüm. Hemencecik onlarıda aldım.

Hazırladığım çantayı hemen kapının önüne koydum. Ne yapıcağımdan çok emindim. Bu konuda pek hazır değildim. Ama yapmak zorundaydım.

İZLEYİN VE GÖRÜN BEN BUNU BAŞARICAM

Bulduğum bütün ceketleri aldım. Ve birbirlerine bağladım. Çok sağlam olmuştu. Sonra onu pencereden aşağıya sarkıttım. Zaten 2. kattaydık çok uzun sürmezdi. 13 tane ceketi birbirine bağladım.

Çok sağlam bir şekilde bağlamıştım. Çok güzel olmuştu şimdi onu da sıralara bağladım. Sonra sınıftan çıktım. Changbin oppayı yanıma çağırdım.

"Oppa bir gelir misin?" diye sordum changbin oppa sıraları ittiriyordu. Hemencecik yanıma geldi.

"Efendim yuna" dedi. "Oppa bana yardım edeceksin. Ama beni hiç merak etmeyeceksin tamam mı" dedim. Gözlerim içine baktı "Neden öyle dedin" dedi. Yutkundum ve konuşmaya başladım.

"Oppa benim bir fikrim var. Ben şimdi yanıma gerekli malzemeleri aldım. Sadece sen bağladığım ceketleri tutacaksın. Ben o ceketlerden tutunacağım. Ben bağırdığımda sen koşarak şu sınıfa gideceksin" dedim ve işaret parmağımla sınıfı gösterdim. "Sonra ben oraya sonradan tırmanıcam tamam mı?"dedim.

"Kızım sen delirdin mi? Böyle bir şeye asla izin vermem" dedi. Gözlerinin içine bakarak. "Oppa bunu yapmak zorundayım ve Lia'ya bir şey demeyin. Lisa unnienin dolabında telsiz var birini ben alıcam merak etmeyin" dedim.

Changbin oppa bana baktı ve biraz düşündü. "Peki sana bir şey olursa" dedi.
"Oppa ben sana beni merak etmeyin dedim. O yüzden beni merak etmeyin. Sence hepimizin ölmesi mi daha iyi olur? Yoksa bir kişinin ölmesi mi daha iyi olur?" dedim.

Biraz düşündü ve yanına chan oppa'yı çağırdı. Planlarımı tek tek ona anlattım. Sonra ilk başta changbin oppanın verdiği tepkileri verdi. Sonra tmm dedi. Bende lisa unnienin dolabına ilerledim ve 2 telsizi aldım. Telsizin birini chan oppaya verdim.

"Sana güveniyorum, güvenimi boşa çıkartmamaya çalış yuna" dedi ve gülümsedi. Hâlâ zombiler sıraları güçlü bir şekilde ittiriyordu. "Siz Lia'ya bir şey demeyin. Çok ısrar ederse lavaboya gitti dersiniz tamam mı?" dedim ve İkiside tamam anlamında başını salladı.

"Görüşürüz" dedim ve sınıftan çıktım. Kolidora doğru ilerledim. Sonra elimdeki şaka bombalarını aldım. Bir tanesini salladım ve aşağıya doğru attım. Bir çok zombi o tarafa doğru ilerledi. Bende hemencecik sıraların üstüne çıktım ve aşağıya atladım.

"Yuna ne yapıyorsun" diye bağırdı soobin oppa. Bende duymamazlıktan geldim. Merdivene atladığım için ayağım kaydı ve düştüm. Sonra hemencecik ayağa kalktım ban doğru yaklaşan iki zombiye tekme attım. Sonra İkiside merdivenlerden düştü. Ayağım ağrıyordu ama çok fazla önemsemiyordum.

Şuan zemin kattayım elimden geldiği kadar bağırdım. Sonradan bana jeton düştü. Ben bağırırsam elbette lia duyacaktı. Neyse şuan konumuz o değil.
Hâlâ bağırıyordum. Sonra koşarak dışarıya çıktım. Arkamdan bir zombi sürüsü geliyordu. Hemen elimdeki bıçakla arkamdaki zombiye sapladım ve bıçağı geri çıkarttım. Sonra diğer elimdeki şaka bombalarını salladım. Elimde 4 tane
şaka bombası vardı hepsini attım sonra bombalar tek tek patlamaya başlayınca koşarak bağladığım ceketlerin olduğu yere koştum.

Yukarıya doğru baktığımda chan ve changbin oppalarım bana bakıyordu. Sonra bağladığım ceketler tutundum ve duvardan destek alarak yukarıya doğru tırmandım.

Zemin kattaki bir tane sınıfın penceresi açıktı. Zombi beni görünce camın oraya yaklaştı. Ve ayağımı tuttu. O ayağımı tutunca küçük bir çığlık attım. Ayağımı salladım ama zombi kene gibi yapışmıştı.

Sonra bir anda zombi aşağıya düştü. Camın oraya baktığımda minho ve soobin oppalarım gördüm.

"Yuna ne yapıyorsun? Bu çok tehlikeli hele hele tek başına yapman ayrı bir şey" dedi minho oppa.

Soobin oppa ceketlerden tuttu. Ve bende dikkatli bir şekilde sınıfa girdim. Soobin oppa camı kapattı.

"Eee yuna şimdi ne yapıcaz?"diye sordu soobin oppa.

ZOMBİ SALGINI~BTS,SKZ,BP,İTZY,TW,TXT,GIDLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin