ZOMBİ SALGINI~BTS,SKZ,BP,İTZY,TW,TXT,GIDLE

8. BÖLÜM

Bu gün hayatımda yaşadığım en saçma gündü. Korkmuyordum. Hatta eğleniyordum. Çünkü küçüklükten beri hep bir zombi salgını yaşamak istemiştim. Ama tek korktuğum şey Lia'ya bir şey olmasıydı. Ona bir şey olmasın. Olursa yaşayamam.

Boş boş duracağına sınıflardan bir şeylere bakıyım dedim.

Aklıma bir fikir geldi. Bizim okulda dolaplar vardı. İçinde belki işe yarayacak şeyler çıkabilirdi.

Benim dolabımda ceket vardı. Belki ceketleri birbirine bağlayabilirdik. Ve sıraları birleştirebilirdik. Zaten revirde de vardı ceket.

"Arkadaşlar dolaplarınızın anahtarını bana verin dolaplarda belki işe yarayacak bir şeyler bulabiliriz." dedim.

"Benim ki kalemliğimde dur getiriyim." dedi taehyun oppa.

"Benim ki de çantada" dedi chaeyoung unnie.

Benim yanımda tel toka vardı belki açabilirdik. Hemen denedim.
Rastgele bir dolabın yanına gittim denedim. 5 dakika boyunca uğraştım ve açıldı. Dolabın kime ait olduğunu bilmiyorum. Herhalde karşı sınıfta ki öğrencilerin dolabıydı.
İçinde makyaj malzemeleri, defter, okuma kitabı, ayna, kalemlik ve parfüm vardı. Bu dolap bir kıza aitti.

Böyle yapa yapa bir sürü eşya bulabiliriz. "Kızlar alın şu tel tokaları dolapları açın eşya bulalım." dedim duyan bir çok kişi yanıma geldi ve elimdeki tel tokaları aldı yanımda şuan da 5 tel toka vardı.
Yanıma lia, Miyeon unnie, rose unnie, jeongyeon unnie ve dahyun unnie vardı.

Hepsi herhangi bir dolabı açtı. 5 dakika boyunca onlara uğraştık.
Ama önemli bir şey çıkmadı. Genellikle kitap, dergi, kalemlik, okuma kitabı, defter, makyaj malzemesi filan çıkıyordu.

"Kız benim dolabı da açın" dedi Lisa unnie. "senin yanında anahtar yok mu?" diye sordum. Bana bakarak "Vaaar" dedi. Ona garip bir şekilde baktım. "Madem anahtarın var anahtarla açsana" dedim. Tamam anlamında başını sallayıp yanımızdan uzaklaşıp dolabının yanına gitti. Bende onun hemen arkasından gittim.

Lisa unnie, dolabını açtığında küçük bir şok geçirdim. Ama küçücük 👌
İçinde her türlü bok vardı.

Hani bir söz vardır ya. Ne ararsan var diye. Biz bu sözü Lisa unnie'nin dolabı için geçerlidir. İçinde yine bir çok kızın dolabında olduğu gibi makyaj malzemesi filan vardı. Ama benim en çok şaşırdığım şey içinde bıçak olmasıydı. "Unnie bıçağı ne yapacaksın" diye şaşkınlıkla sordum. "Biz bunları boş yere saklamadık kızım. Daha bir sürü var." dedi ve anahtarlığından başka bir anahtar seçti ve dolabındaki diğer küçük kutuyu açtı. İçinde çakı, maket bıçağı, normal bıçak, sapan, telsiz ve megafon vardı.
Bu dolapla hocalara yakalanmaması büyük şanstı.

"Bu dolabın içindekilerin bir çoğu jisoo unnie'de de var" dedi lisa unnie.
Ben Hâlâ şok içinde dolabın içine bakıyordum. Bunlerin bir çoğu jisoo unnie'de de varsa çok şanslıyız.

Dolabın içindeki sapana baktım.
"Demek ki sınavda benim başıma o silgiyi atan sendin" dedim sinirle.
"Kopya istedim. Vermedin. Bende sınavda dikkatin dağılsın diye yaptım" dedi.

Ama ona rağmen 87 almıştım. Lisa unnie ise 65.

Neyse şuan sınav konusunu açmayacaktım. Çünkü tüm ülke zombiye dönüşürse artık sınav olmaz.
Ama 100 tane sınava girmeye razıydım. Keşke bunlar olmasaydı...

Hemen erkeklerin o tarafa döndüm nöbetleşe nöbetleşe sıraları tutuyorlardı. Hepside yorulmuştu.

Rastgele bir sınıfa girip sandalye alıp oraya sessizce götürdüm. "Alın oturun dinlenin biraz. Çok yoruldunuz" dedim. Hepsi bana teşekkür edercesine baktı.
"Teşekkürler Yuna" dedi chan oppa. "Rica ederim ben şimdi 2 tane daha getiricem siz rahat rahat oturun" dedim. Chan oppa başını tamam anlamında salladı.
Hemen bir tane daha sınıfa girdim ve 2 tane daha götürdüm. Sonra diğer tarafa 2 sıra götürdüm.

Şu olayların başlaması en az 1 saat olmuştur. Gerçekten saati çok merak ediyordum. Rastgele bir sınıfa girdim ve saate baktım. Saat 11'di.
Aradan 4 saat geçmişti.

Ben bir şey fark ettim neden zil çalmamıştı. Ama iyiki de çalmamış. Yoksa zombilerin bir çoğu buralara gelebilirdi. Ama çoğuda hoparlörlere doğru giderdi. Neyse iyi ki çalmamış...

Bu bölüm bu şekilde bitti.
İyi okumalar dilerim.
Yorum yazıp oy verirseniz sevinirim.
Tekrardan okuduğunuz için teşekkürler💗