Silah sesini duyduğumuz gibi hemen geldik. Anlaşılan Hwang kaçmıştı.
Hana:Mun!
Hana koşarak Mun'un yanına gitti. İçimden bir ses Hana'nın Mun'dan hoşlandığını söylüyordu. Sanırım artık bir Ship'im var.
Yeonji:Ship.
Motak:Sonunda HanMun'cu biri çıktı.
Yeonji:Sende mi shipliyorsun?
Motak: Başından beri. O zaman...
Motak ve Yeonji:OOOOOOO
Bayan Chu benim ve Motak'ın kafasına vurdu. Sadece shipliyorduk. Hana ise bize 'side eye' bakışı atıyordu. Motak ve ben gülme krizine girmiştik. Bu halde bile gülüyorduk.
Bayan Chu:Kesin goy goy'culuğu. Mun seni iyileştireyim.
Mun: Teşekkürler Bayan Chu.
Bende yanlarına gittim. Ciddi bişey yoktu. Kurşun sıyrılmıştı.
Yeonji:Ahjussi, eğer siz gelmeseydiniz Mun belkide Hwang'ın ruhunu çıkarabilirdi.
Mun:Sen nerden biliyorsun?
Hana:Ha. Size söylemedik dimi. Yeonji bir gücünü daha keşfetti. Geleceği görebiliyor.
Motak:Ne!?
Bayan Chu:Bu çok iyi.
Jangmul: Bu sizin için dezavantaj olabilir.
Bayan Chu:Tamam hadi gidelim. Herkes yaralandı. Dinlenmeniz lazım.
Motak:Tamamdır.
--------
Sığınağa gelmiştik. Gelir gelmez üstümü değiştirip yatmıştım. Daha doğru uzanmıştım.
Aklıma Wong'un dedikleri gelmişti."Sadece yüksün Yeonji. Şuan ruhumu çıkartmış olmalıydılar. Hep böyleydin. Herşeyi bozuyorsun. Ama bu sefer işime geldi."
Bu sözler fazla kırıcıydı. Bana ilk defa Yeonji demişti. Ve yüksün demesi... Çok kırıcıydı.
Minji *aklıyla*:Yine karışık duygulardasın.
Yeonji:Hey, Minji. Sence ben yük müyüm?
Minji *aklıyla*:Hayır tabikide. Asla. Sen olmasaydın Hana'ya bişey olabilirdi. Bide böyle düşün.
Yeonji:Haklısın. Biraz antrenman yapıcam. Sonra görüşürüz.
Minji *aklıyla*:Tamamdır. Görüşürüz başarılar.
Ranzadan indim. Mun'un burda olduğunu yeni fark etmiştim. Uyuyordu. Odadan çıkacakken boynumdaki izi fark ettim 'W'.... Umarım geçer. Ona dair bişey artık istemiyordum.
Odadan çıkıp kum torbalarının oraya geçtim. En ağır olanı. Bir kaç saat çalışsam yeterliydi. Kırık bileğim halâ ağrıyordu. Sağ bileğim... Bileğime sargı sardım. Ellerimede. Böylece fazla acımadı.
-----
'1 saat sonra~~
1 saattir çalışıyordum. Ara sıra Bayan Chu ve Hana geliyordu. Dinlenmemi söylüyorlardı. Ama dinlenemezdim. Yorulmamıştım bile. Aklıma Wong'un dedikleri geldi. Daha fazla sinirlendim.
