Canavar

127 20 9
                                    

Chuuya'dan,

Uyandığımda, Dazai yanıma sandalye çekmiş, boynuma dokunurken kitap okuyordu. Ben ise sandalyeye bağlıydım.

"Oh.. Günaydın Chibi~"

Ona cevap vermeden boş boş yere bakmaya başladım. Kırgındım ona, hem fe çok.

"Dilini mi yuttun Chuuya? Konuşsana."

"Konuşup ne yapacağım? Niye getirdin beni buraya?"

"Mafya'nın en güçlü yüneticisini yakalama fırsatı buldum, bence bu yeterli bir sebep. Hem... Senin için bir planımız var."

"Ne planı?"

Merakla sordum, sonunda bir işe mi yarayacaktım yani?

"Seni ilgilendirmiyor şu anlık, zaten her şekilde öleceksin, öldüreceğim seni."

Dazai'nin ellerinde ölmek... İntihardan kat kat daha iyi.

"Ne o? Cevap vermeyecek misin?"

"Bir cevaba mı ihtiyacın var? Fazla konuşmaya gerek yok."

Yine cevap vermedi. Bende yere bakmaya başladım. Sonrasında ise bir ses duydum. Bu ses Canavar'a aitti.

Canavar, mektuplarımda hayalet olarak bahsettiğim, önüme gelip bana dokunmaya çalışınca uzaklaşmak için sandalyeden kurtulmaya çalıştım.

"Uzak dur! Yaklaşma!"

Canavar'dan uzaklaşmak için daha çok hareket ettim ve bu yüzden sandalye düşünce kafamı sertçe yere çarptım.

"Ah! Git başımdan!"

Ben ondan kurtulmak için deli gibi çırpınırken Dazai benimle teması kaybetmeden şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Chuuya? Ne oluyor?"

Ona dikkatimi veremiyordum bile. Odaklanabildiğim tek şey önümdeki Canavar'dı. Benimle konuşmaya başladı.

"Yaşamayı hak etmiyorsun Chuuya, yanındaki aşık olduğun adam bile senden nefret ediyor. İntihar etmeyi bile beceremiyorsun, ölmelisin. Hem de acı çekerek."

"Sus! Dinlemek istemiyorum!"

Gözlerim doldu.

Ne kadar kabul etmek istemesem de Canavar'ın haklı olduğunu bende biliyorum tabiki.

Gülünç durumdayım, ölmem gerekiyor, bunu biliyorum fakat çok korkuyorum.

"Chuuya kendine gel! Kiminle konuşuyorsun?"

Yine cevap vermedim ve Canavar'ın gitmesi için çığlık atmaya başladım.

Ama gitmiyordu...

Biri yardım etsin.. Dazai, ne olur yardım et...

Ben çırpınmaya devam edince Dazai cebinden bir iğne çıkartıp sertçe boynuma sapladı.

"Aptalca davranıyorsun, kendine gel. Hastalıklı biri gibi görünüyorsun."

Evet, çünkü hastalıklıyım.

İç çekip iğnedeki ilacı enjekte etti.

"Sakinleştirici bu. Biraz uyursun."

Kısa süre sonra ilacın etkisiyle uyuyakaldım.

Mektuplar, SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin