Herkesin Bir Derdi Var

1.3K 63 13
                                    

Kaç yaşında tanıdım Demir'i hatırlamıyorum, ilk gördüğüm anı hatırlıyorum ama o an kaç yaşındaydık hiç bir fikrim yok. Çocuktuk ama ben onu görünce zaman duruyordu, yanımda kim olursa olsun Demir'in yanına gidiyordum.

İlk başlarda bana çok uzak davranıyordu ama gittikçe alıştı o da. Sonra bizim Onur, Fuat ve Güven ile tanıştırdım onu, en son Alper taşındı mahalleye. Onu da aldık aramıza ve mahallenin abileri olduk bir anda, kimin yardıma ihtiyacı olsa orda olurduk.

Güven'in annesi vefat ettiğinde abisinden çok biz yanında durduk, onlar gitti biz kaldık. Abisi evlendi, babası köye göçtü o kaldı. Biz ailesi olduk, Demir herkese aynı samimiyeti gösterdiği için kıskansam da sesimi çıkartmıyordum.

Çıkartamıyordum daha doğrusu, anlar diye ödüm kopuyordu. Askere giderken anlamıştım duygularımın gerçekte ne olduğunu, garajda ailemden çok Demir'e sarılmıştım. Bir tek ona mektup yazmış, en çok onu aramıştım.

Bazı zamanlar benimle ilgilenen bir kaç kızla takılmış, unutmaya çalışsam da elini bile tutamamıştım hiç birisinin. Sonra vazgeçtim zaten, o evlenene kadar sessizce yanında duracaktım.

Ama Güven bir gençle tanıştı, aslında hepimiz tanıyorduk ama olay farklıydı. Aşık olmuş ve cesurca aşklarını yaşamaya karar vermişlerdi. Aslan kadar cesur olabilmeyi dilerdim ama onu kaybetmemek için susuyordum.

Ne tepki vereceğini bilemiyordum sonuçta, içimden taşan sevgiyi gizlemek için kıçımı yırtıyordum. Bir Fuat biliyordu, anlıyordu da. Sarhoş olduğum bir gün dökmüştüm içimi ona da, birbiri ardına yakmıştık sigaraları. O da bana anlattı sevdasını, bal gözlü İsmail'ini.

Ben ağladım o dinledi, o anlattı ben dinledim. Sabah Demir arayıp beni almaya geldi, birlikte çalışıyorduk bazen. Bu hafta full birlikteydik, bana dayanma gücü versin diye yalvardım rabbime.

Aslan'ın ablasının nişanı olduğu gün yine birlikte uyumuştuk, kokusunu içime çekmekten sabaha karşı uyuyabilmiş olsam bile mutluydum. İkimizi de yere düşürüp, kalkık aletlerimiz yüzünden rezil olana kadar en azından.

"Amına koyayım Eşref, sabah sabah bana mı kaldırıyon piç." Demir'in sözleriyle herkes kopmuştu.

"Siktir lan, sanki senin halin farklı. Her sabah olan şey, götünü kucağıma koymasan bu kadar hissetmezdin." Her birlikte uyuduğumuz sabah benzer şeyler yaşadığımız için gülemiyordum da artık.

Hızla kendimi tuvalete attım, kapıyı kilitlemeyi unuttuğum için arkamdan daldığında yerimde hopladım.

"Lan korkma manyak, elimi yüzümü yıkayıp çıkacağım ben. Sen gör işini."

Bu güne kadar böyle bir şey yapmadığı için şaşırsam bile dediği gibi işimi görmeye başlamışken arkamdan gelen sesiyle yutkunup kızardım.

"Oha amına koyayım lan, bu ne. Evrim mi geçirdin, at soyundan mı geliyorsun şerefsiz köpek?" Damağını kaldırıp çıkarken tövbe çekiyordu.

Ellerimi yıkayıp içeri girdiğimde sofrayı hazırlıyorlardı ve İsmail Fuat'ı fırına yolladı. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu ve iki sevdalının farklı şekilde harap olduğuna şahit olduk. Benim sevdam sadece bana acı veriyor en azından diye düşünerek itiraf etmediğime şükretmiştim.

Hem Yakın Hem UzakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin