İş çıkışı direk benim eve geçiyorduk her zaman olduğu gibi, arabada bile tatlı tatlı bana bakıyordu. Bana şerefsiz diyordu ama bu tatlı hareketleri yapınca o daha şerefsiz oluyordu bence.
Camı açıp bir sigara yaktım, ona döndüğümde suratını buruşturmuştu yine. Bıyık altından gülüyordum bu haline, sevimli köpek.
"İçme şunu aç karnına lan, miden bulanıyor sonra aç kalkıyon sofradan."
Gözlerimi devirdim lafına ama sigaramı da söndürdüm, yüzündeki hafif gülümsemeyle bana döndü.
"Aferin böyle laf dinle, lafımı dinlemezsen ağzını burnunu sıkarım."
Nefret ediyordum bu hareketinden ama gülüyordumda, çocukları döver gibi seven babalar gibi tüm avcunu ağzıma burnuma kapatıp suratımı mıncırıyordu.
"Sikerim bir daha yaparsan, şerefsiz. Geçen sefer dudağımı ısırdım senin yüzünden." Piç piç güldü lafıma.
"Oyy kıyamam, öperim geçer abisi." Bu lafa bile yükselen bir aptaldım cidden.
"Lan sür eve, arabayı çektirtcen yine sağa." Dudaklarını yalayıp bana baktı kısa süreliğine.
"Sevmiyeceksin değil mi başkasını?" Bana bakarak sorduğu soruyla yutkundum, hiç bir zaman başkasını sevmemiştim ki ben.
"Yok.." dedim sadece. Yüzündeki gülümseme yavaşça büyüdü.
"Beni sevcen mi? Seversin seversin, zaten hep göt göteyiz alışırsın beni sevmeye. Benden başkasını sevmeyi yasaklıyorum sana." Gülerek baktım yüzüne.
"Hele hele götüme bak." Gözünü çevirip gerçekten baktığında ikimizde güldük.
"Eve geçince bakarım bak." Piç sırıtmasına gülerek karşılık verdim.
"Nah, baktırtmıyom. Ağla.." suratı biraz bozulsa da toparladı hemen.
"Sen sorsan ben gösterirdim sana ama, hiç nah demezdim." Tripli tripli yola döndü, artık açık açık gülüyordum haline.
"Evin önüne çek Berkecansu, benimle dosyaları incelemen lazım bu gece."
"Siktir git yaa..." Kahkaha atıyorduk artık ikimizde, evin önüne geldiğimizde ben rahat adımlarla eve yürürken arabanın yanında dikildiğini gördüm.
"Demir gelsene, şaka yapıyorum lan. Yemem seni söz." Dudağını ısırıp yanıma geldi, elini elime sardığında kalbim maraton koşmaya başladı.
"Çok heyecanlandım lan, sevgili olarak ilk kez geliyorum evine." Hızla ona dönerken anahtarım elimden düştü.
"Sevgili mi?" Anahtarı alıp eve girdi ve beni de çekti içeri.
"Hee, sevgili. Artık sevgilimsin diyorum, yakandan düşmem valla." Kapıyı kilitleyip beni de kapıya yasladığında düzgün nefes alamıyordum heyecandan.
"Bok vardı yaktın o sigarayı, kokunu almak için sabahtan beri deli oluyordum." Gömleğimin düğmelerini çözüp burnunu yakamın içine soktuğunda derin bir nefes aldım.
"Önce yemek yeseydik.." yakınlığı başımı döndürürken zorlukla konuştum. Beni duymazdan gelip boynuma yöneldi, sert öpücükler konduruyordu hassas tenime.
"Yeriz bir ara, önce bir sana doyayım."
Öpücükleri tüm boynumu gezindi, bir kaç kez ısırsa da saçını çekince hemen bırakmıştı. Nefesim delirmiş gibiydi, kulağıma vuran nefesiyle kafamı kapıya vurdum hafifçe.
Elini uzatıp kapıyla kafamın arasına soktu ve kulak mememi ağzına aldı. Zor hakim olduğum kontrolüm ellerimden kayıp giderken sertleştiğimi hissettim.
Ağzımdan çıkan inlemelere engel olamıyordum artık, gözlerim zevkten yaşarmıştı. Belki çok bir şey değildi yaşadığımız ama bunu onunla yaşıyor olmak önemliydi.
Beni tek hamlede ters çevirip dudaklarını enseme bastırdı, ensem boynumdan daha hassas olduğu için dokundurtmazdım bile kimseye. Dudaklarına dili de eklendiğinde kalçama yaslandı, kendini hafif hafif bana itiyordu.
Bir elini çeneme diğerini aletime attığında kendimi ona bıraktım, sesimi sokaktan geçen birisi rahatlıkla duyabilirdi. Fermuarımı ve düğmemi açıp pantolonumun içine soktu elini.
Her zaman sıcak olan ellerini orda hissetmek beni mahvetmişti, iki yönden aldığım zevkle çok sürmeden eline geldim. Avcundakileri ağzına götürdüğünde elini tuttum ama geç kalmıştım.
Hepsini yalayıp yuttu, ben öylece onun o aç ifadesini izleyebilmiştim sadece.
"Lan, git yıka elini. Ne yalıyon oğlum yaa.." gözüme bakarak deliğime bastırdığı baş parmağını da emdi.
"Ben tatlıyı önden yedim." Utançla onu orda bırakıp mutfağa kaçtım, kemerim yana doğru sallanıyordu hala.
"Biz napıyoz amına koyayım yaa..." Kendimi yerlere atasım vardı şu an, ona duygularımı söyleyemeden sevgili olmuştuk ve benim başkasını sevdiğimi sanıyordu. Bu işi bir an önce halletmek zorundaydım.
