Sabah yine beni uyandıran Demir olmuştu, sanki bir gün önce delicesine öpüşmemişiz gibi kapımda duruyordu.
"Kaldır götünü de giyin, zaten geç kaldık." 'Ben rüya gördüm herhalde yine, gerçek gibiydi' diye düşünerek giyinip çıktım.
Onun arabasıyla giderken keyifsiz hali benimde moralimi bozmuştu. Arada kaçamak bakışlar atıyordum yüzüne, dudaklarının altındaki diş izlerini fark ettim o arada. Dün rüya değil miydi yani, benim ısırdığım yerdi orası.
"Lan yedin suratımı gözünle, tamam öpmem bir daha." Sözleri beni manyak heyecanlandırmıştı.
"Çek sağa." Korkuyla bana dönen gözlerine ifadesiz bir suratla baktım. Sözümü dinleyip hemen sağa çekti.
"Oğlum sakın inme bak, biliyorum yanlıştı yaptığım ama gitme be Eşref, gitme işte. Kimseyi de sevme, iyiyiz biz böyle değil mi?" Emniyet kemerimi çıkarttığımda gözleri dolmaya başladı.
Arabadan inip onun kapısına yürüdüm ve kapıyı açıp içeri eğildim. Dolu dolu olan gözlerine bakıp saçlarına bir öpücük kondurdum ve onun yaptığı gibi aniden dudaklarına kapandım.
Benim gibi donup kalmadı o, anında karşılık verdi öpüşüme. Otoyolun kenarında deli gibi öpüyordum sevdiğim adamı, yanımızdan geçen bir arabadan adamın biri camı açıp bağırdı.
"Lan yol kenarını mı buldunuz sevişecek, manyak pezevenkler." Gülümseyerek orta parmak çektim adama.
"Siktir git lan." Bağırmamla adam gaza yüklendi hemen.
Dönüp bir kez daha öptüm hayalim olan dudakları ve gözlerinden akan yaşları sildim. Yüzüne de öpücükler kondurup tekrar koltuğuma oturdum.
"Biz daha iyi olmayı hakediyoruz yavrum, daha iyi olacağız o yüzden." Cama dönüp yüzünü sildi bir süre, bende yansımadan suratını izledim.
"İşe geç kaldık lan." Diyerek el frenini indirip yola koyuldu, işyerine vardığımızda ise yoğunluktan ne ben onu görebilmiştim ne de o beni.
Akşam herkes çıkınca lavaboda karşılaştık, ellerimizi yıkarken yan yan beni süzüyordu. Yutkunarak ona döndüm, deli gibi tatlıydı şerefsiz.
"Demir benim sana söylemem gereken bir şey var." Elini kaldırıp durdurdu beni, gözleri hemen dolmuştu.
"Sevdiğin kişiyle ilgiliyse duymak istemiyorum Eşref, ona gideceksen sessizce git." Ona bir adım attığımda burukça gülümsedi.
"Ama-"
"Aması falan yok ulan, sen bana birine aşık olduğunu söylediğin günden beri zaten gözüme uyku girmiyor." Sözümü kesip söylediği şeylerle onu çekip sarıldım.
"Söylemem lazım Demir." Derin bir nefes aldı.
"Şimdi değil o zaman, bu aralar söyleme hiç birşey. Seni kaybetmek istemiyorum, hayalken bile güzeldin lan Eşref. Gerçek oldun sevinemiyorum anasını satayım."
