4 Kasım Cumartesi.
İyi Okumalar Dilerim🖤
.
.
.
.
.
Zeyd Azad
Yine odaklanmış bir şekilde, elimden gelenin en iyisini yapmak için uğraşıyordum saatlerdir. Bu şüphesiz bana iyi gelen tek şeydi. Kafamı anca bu şekilde dağıtabiliyordum. Aksi halde derin düşünceler beni ele geçiriyordu ve zamanla içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu.
İyi olmaya çalışırken daha da kötüye gidiyordum. Bu yüzden düşünmemeyi tercih ediyordum şu anlık. Ne kadar önemli olsa da olsun. Düşünmüyordum şu an bir şey.
Sadece işime odaklıydım.
Son olarak biten dövmenin üstüne jeli sürdüm ve koruyucu jelatin yapıştırdım. "Geçmiş olsun." dedim ve eldivenlerini çıkartıp kasaya geçtim. Ödemeyi aldıktan sonra gelecek randevu için ortalığı toplayıp hazırlık yapmaya başladım.
Tableti de tasarımın kalan son kısımlarını tamamladığımda, müşteri de gelmişti. Yeni işime başlamadan önce eldivenleri taktım ve yerime geçtim.
Tam iğneyi çlıştıracakken, kapı hızla açılmıştı ve içeri Umut girmişti.
"Abi yetiş!!" dedi telaşla.
Hızla ayağa kalktım.
"Ne oldu? Ne bu halin Umut?"
"Abi, abi Kadir...Kadir b-bir anda kankusmaya başladı. "
Duyduğum şeyle hızla dükkandan çıktım ve arsaya doğru koşmaya başladım.
Düşündüğüm şey olmamasını ne kadar istesem de öyleydi maalesef.
Madde almıştı o da. Diğerleri gibi.
Arsaya geldiğimde tüm mahalleli arsanın önündeydi.
Kadir ise yerde öylece yatıyordu.
Mosmor olmuştu.
Azap ve Caner de Kadir'in başındaydı.
Gözgöze geldiğimizde ikiside çaresizce başlarını eğmişlerdi.
Tekrar Kadir'e baktığımda nefesimin kesildiğini hissetmiştim.
Ah be abim.
Ah be.
Nasıl sürüklediler seni? Nasıl kandırdılar?
Derin bir nefes verdim ve Azap'a dönüp çocukları işaret ettim.
Daha fazla durmamaları gerekiyordu burada.
Azap "Çocuklar hadi, kulübe geçiyoruz. " dedi.
Hepsi son kez Kadir'e bakıp, Azap ile birlikte ayrıldılar yanımızdan.
O sırada Kadir'in annesinin çığlıkları mahallede yankılanıyordu.
Ve çok geçmeden ambulans ve polis ekipleri de gelmişlerdi.
Caner'in yanına gittim, Alem abim yoktu ortalıkta sabahtan beri. Çoktan haberi almış olması gerekiyordu.
"Alem abim nerede? Haberi almamış olması imkansız. Ve şu an burada olmalıydı. " dedim.
" Bilmiyorum. Görmedim bugün hiç."
"Tamam. Ben hastane ve cenaze işleri ile ilgilenicem. Sen de polislere çaktırmadan etrafı bir soruştur. Azapta kulüpte zaten. " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN HAKİMİ
Teen FictionZeyd Azad. Tekdüze gibi görünen hayatının iç yüzü kimsenin bilmediği gibiydi. İnsanları çok iyi tanıyordu. Bu yüzden de etrafında kimse yoktu. Kardeşleri ve abisi hariç, kimseye güvenmiyordu. En güvendiklerinden darbe yemişti Zeyd Azad.