14 Ocak Pazar.İyi okumalar dilerim.
.
.
.
Alem Kara
"Aç yüzünü. Bakalım nasıl bir salak buna cesaret etmiş ve bedelini hayatı ile ödemiş."
Afşinin sözü ile cesedin yanına çöktüm.
İçimde öyle bir ağırlık vardı ki, bunun ne nedeni ne de tarifi yoktu. Ama bir şey öyle sine yakıyordu ki canımı. Öylesine acı veriyordu ki sol yanıma.
Maskenin başkısmından tuttum ve tek hamlede cesedin yüzünden çektim.
Gördüğüm yüz ile tüm algılarını yitirmiş gibi hissediyordum.
Maske elimden kayıp düşerken titreyen ellerimle yüzüne dokundum önce. Çok soğuktu.
Üşüyordu.
Yavaşça başını dizlerime yatırdım.
"C-Caner...Caner...Kardeşim."
Hava soğuk olunca uyuyamazdı aslında. Soğuk olunca uyku tutmazdı onu.
Neden uyuyordu bu buz gibi yerde?
Elime gelen sıcak sıvıya baktım önce, ardından zayıf bedenine. Tüm vücudunu kaplamıştı.
Kardeşimin cesedi kollarımdaydı benim.
Kendi ağzımla ölüm emrini verdim kardeşimin...
Kendi ağzımla verdim ben ölüm emrini.
Çaresizce gözlerini açması için bakıyordum yüzüne.
Saçlarını okşadım önce. Biliyordum ki saçlarını okşayınca sevildiğini hissederdi. Belki de aramızda duygularını en çok belli eden Canerdi. Hiç bir zaman bizim gibi soğuk olmamıştı ki o. Hep belli ederdi her duygusunu. Saçlarını okşatırdı hep anneme, annemden sonra babama...Sonra? Sonra kimseye. Şimdi ben okşuyordum saçlarını.
Yerde dağılmaya başlayan kanı fark ettiğimde bedenim titredi. İlk defa. Hayatım boyunca ilk defa kandan korkmuştum. İlk defa korkmuştum ben kaybetmekten bu denli. Kan..Bir türlü durmuyordu. Akmaya devam ediyordu. Her an daha fazla.
"AMBULANSI ARAYIN LAN!"
Bağırışım bütün mekanda yankışanırken umursadığım tek şey kollarımın arasında olan kardeşimdi. Ne kimseyi görüyor ne de duyuyordum.
"Caner. Caner aç gözlerini abim. Söz veriyorum istediğin arabayı alacağım sana, istediğin kıyafetleri de alıcam, almam için ısrar ettiğin o telefonu da almıştım biliyor musun? Vermeye bir türlü fırsatım olmadı. Ama aldım abicim. Her şey feda olsun sana abim. Yeterki aç gözlerini."
Açmıyordu. Kardeşim İlk defa sesime uyanmamıştı. Sesimi duyduğu anda karşımda beliren kardeşim, ilk defa sesime kayıtsız kalmış susuyordu. Yanıma geldiği gibi sinirlerimi bozmaya çalışan kardeşim şimdi susmuş, tepkisizdi. Buz gibiydi.
"Caner, hava soğuk kardeşim. Sen soğukta uyumayı sevmezsin ki. Nasıl uyuyabiliyorsun bu soğukta abim? Ne zaman sevdin sen bu kadar soğuğu Caner?"
Daha da soğumaya başlayan bedeniyle hemen üzerimdeki ceketi çıkarıp üzerini kapamaya çalıştım.
"Abicim kalk hadi, lütfen kalk. Eve gidelim. Sevdiğin çorbadan yaparız sana. İyice örteriz üstünü de. Isınırsın hem. Hadi kalk Caner. Kalk hadi kalk."
Sarıldım sıkıca buz kesmiş bedenine.
"NERDE KALDI LAN AMBULANS?!! ARAYIN ÇABUK LAN ARAYIN!!! GELSİNLER, BENİM KARDEŞİM ÖLÜYOR!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN HAKİMİ
Teen FictionZeyd Azad. Tekdüze gibi görünen hayatının iç yüzü kimsenin bilmediği gibiydi. İnsanları çok iyi tanıyordu. Bu yüzden de etrafında kimse yoktu. Kardeşleri ve abisi hariç, kimseye güvenmiyordu. En güvendiklerinden darbe yemişti Zeyd Azad.