17 Haziran Pazartesi.iyi okumalar dilerim.
.
.
.
.
YAZARDAN
Her bayram sabahı olduğu gibi, herkes Alem'in evinde toplanmıştı bayram kahvaltısı için. Herkes evinde bir şeyler yapıp getirmişti.
Kadınlar sofrayı kurarken erkekler ise bahçede oturmuş, sohbet ediyorlardı.
Nefha sofranın hazır olduğunu haber vermek üzere bahçeye çıktı ve yanlarına giderken,
"Beyler sofra hazır, hadi geçin içeri." dedi ve herkes ayaklanırken eşinin yanına gitti. Alem eşinin beline sarılırken boynundan öptü ve diğerlerinin arkasından içeri geçtiler.
Kahvaltının ardından erkekler kurbanlık almaya hazırlanmak üzere evlere dağılmışlardı.
.
.
.
Gece Azad
Eve geldiğimizde Zeyd ile birlikte odamıza çıkmıştık. Kurban kesmeye gidecekleri için eski kıyafetlerinden ayarlamıştım giyinmesi için. Kendim için de kıyafet hazırlayıp giyindim. O sırada Zeyd gelmişti.
"Güzelim hazırladım mı kıyafetimi?" dedi alnımdan öperken. "Hazırladım aşkım. Sen de giyin çıkalım." dediğimde kaşları çatılmıştı. Kesin izin vermeyecekti gitmeme. Gitmiyim de orada karılar başına üşüşsün kocacığımın. Olmaz, katiyyen olmaz. "Aşkım, sen nereye geliyorsun güzelim?"
"Kurban kesmeye geliyorum aşkım. Ben de görmek istiyorum." dedim. Zeyd kıyafetlerini alıp banyoya ilerlerken, "Olmaz yavrum, çok kokuyor. Rahatsız olursun sen. Hem miden bulanır. " dedi.
"Olsun. Bir şey olmaz ki. Hem gelip görürsem sevabına dahil olmuş olurum." dedim ikna olmasını umarak. Ama benim inatçı kocam hiçte ikna olacak gibi değildi her zamanki gibi.
"Hmm o yüzden diyosun yani Kara Gül'üm. Ama sen kocanı dinle, gelme. "
Al işte yaa!! İnatçı herif.
"Ne yani sen beni yanında dolaştırmak istemiyor musun, sen karın ile gezmek istemiyor musun, sen beni yanında görmek istemiyor musun, beni yanında görmelerini istemiyor musun, peki öyle olsun Zeyd efendi. Koltukta yatarsın sen 3 ay boyunca."dedim tek nefeste.
Kocam bana şaşkınca bakarken hiç tavrını bozmadan kollarımı önümde bağladım. Bu tehtide asla dayanamadı ve kabul ederdi. Çünkü kocam bensiz asla yatamazdı ve söylediğim bir şeyi her türlü yapardım ben.
"Karım..Sen adamı ipe götürürsün. Tamam. Gel hadi. Ama arabada dur bari. Ordan izle bizi. " dedi.
Ve Zeyd Azad'ın bir gıcıklığı daha..
Kabul ediyor ama şartını da koyuyor. Kabul etmeyince de inadı tutuyor. Ofladım ve başımı sallayarak onayladım. Dudağından öptü ve omuzlarımdan tutup kapıya doğru yönlendirdi.
"Sen bizim bıçakları hazırla, hepsi gazeteye sarılıydı zaten ama yine de dikkat et. Ben de üstümü giyinir gelirim. " dedi. Ellerini ittim ve odadan çıktım.
"O bıçaklarla seni kesicem önce. Öküz Azad." dedim ve aşağıya indim.
Mutfağa geçip bıçakları çıkartırken bebeğim karnını tekmelemeye başlamıştı yine. Ne zaman babasının yanından ayrılsam böyle yapıyordu. Hissediyordu sanırım. "Babacı kız seni. Babanla birlikte atıcam sizi odamdan. Dayına da şikayet edicem seni." dedim yalancı bir sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN HAKİMİ
Teen FictionZeyd Azad. Tekdüze gibi görünen hayatının iç yüzü kimsenin bilmediği gibiydi. İnsanları çok iyi tanıyordu. Bu yüzden de etrafında kimse yoktu. Kardeşleri ve abisi hariç, kimseye güvenmiyordu. En güvendiklerinden darbe yemişti Zeyd Azad.