0.2

475 58 29
                                    

"Şu saç takıntını boşverip hemen aşağı iniyorsun."

Jisung'tan gelen ikaz araması sonucu, aynada son kez kendime bakıp asla beğenemediğim saçları sağa sola savurup üstüne birde güçlü bir şekilde ofladıktan sonra kendimi evden dışarı attım.

"Sonunda gelebildin ya. Ağaç ettin ağaç."

Sinirli bir şekilde söyledikleri tüm ciddiyetimi bozduğu için güldüğümde yüzüme yine bir 'sen normal bakışı' attıktan sonra yürümeye başladık.

Hızlı adımlarımız arasında kafamı ona çevirip biraz uzatarak seslendim.

"Jisung."

Yılmışlık gülümsemesini yüzüne takınarak bana döndü ve durduk. Ellerini saçlarıma doğru yönlendirerek üstün hünerleri ile muhteşem bir iş çıkardı yine ve yine.

Yolumuza kaldığımız yerden devam ederken yine konuyu evirip çevirip oraya getirdikten sonra konuşmaya  başladık.

"Cidden konuşuyorduk ha? Gerçekten böyle karşılıklı diyaloglarla falan?"

"Evet Seung karşılıklı diyaloglarla falan cidden konuşuyordunuz."

İçimde yine bir sevinç patlaması yaşayarak bunu dışarıya uzaklara dalmaca eşliğinde yüzde minik bir gülümseme ile yansıttıktan hemen sonra arkamızdan gelen tanıdık ses ile gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.

Hemen adımlarımı hızlandırdığım gibi Jisung'a fısıldayarak "arkadan gelenler onlar mı?" dedim.

Demez olaydım.

Aniden arkasına dönüp bakmasıyla arkada yaşanılanlara tanık olmasam bile tüm dikkati üzerimize çektiğimizi çok net bir şekilde anlamıştım.

"Geri misin sen? Niye aniden dönüp bakıyorsun öyle? Sabır sabır!!"

"Ya birden öyle bakıverdim ne bileyim hepsinin birden gözlerini bana dikeceklerini?"

Ağlamaklı bir ifade ile "ciddi misin sen? Daha hızlı yürü yoksa seni burada bırakır kendim giderim."

Tehditimi de savurduktan sonra maratona katılmışçasına hızlı yürüyüşümüze devam ettik.

Okula gelene kadar birçok kez Jisung'un yürümeyi bilmediği için ezilme tehlikesi geçirmesi üzerine sonunda çareyi onu soluma alıp yönlendirmek de bulmuştum.

"Ne yapıyoruz yine bahçede miyiz?"

Jisung'tan gelen soru ile önce saate bakıp sonra ise daha vaktimiz olduğunu anlayınca bahçede oturmaya karar verdim.

Bir banka yerleşip sınava çalışmaya başladık.

"Bence yaparız. Çok bir olayı yok bu dersin." dediğim gibi Jisung'la göz göze geldik.

"Yine de çalışalım ne olur ne olmaz." demesiyle çalışmaya tekrar gömüldük.

Vakitler geçti falan derken ilk dersin de beden olmasıyla beraber, bugün beden sınavı da olacağımız aklımıza geldiği gibi her beraber bir of çekmeyi ihmal etmedik.

Oturmaktan düzleşmiş sırt ve hareketsizlikten oynamaya mecali olmayan bacaklar ile beden sınavına girip yüksek bir puan almak epeyce zordu.

Beden öğretmeninin sıranız gelene kadar gidin alıştırma yapın demesiyle normalde olsa asla voleybol oynamayan ben hemen eşleştiğim Changbin'in arkasından tıpış tıpış yürüdüm.

Büyük bir yuvarlak oluşturduktan sonra tam oynamaya başlayacaktık ki bir baktım kim geliyor? Doğru cevap Minho.

Kalp bir dur, sakin ol diye kendi kendime mırıldandığım sırada çoktan oynamaya başlamıştık.

Öylesine paslaştığımız sırada güzel oynadığıma kanaat getiriyordum ki hiç beklemediğim kişiden pas gelince ne yapacağımı şaşırmış bulundum.

Tam Minho bir parmak pas verdiğinde manşet pozisyonunu almıştım ki topu ileriye atmam gerekirken yüzüme atıverdim.

Ve evet, büyük rezil oldum. Burnumu hissetmiyorum??

Kafamı aşağıdan kaldırıp gözlerimi bütün yüzlerde gezdirdikten sonra Minho'ya gelince sıra normalde zor göz göze geldiğim çocuk garip bir ifade ile bana bakıyordu?? Arkadaşlar bana bakıyor bana. Minho bana bakıyor ya. Tamam abartma Seung sus.

Changbin hemen gülerek "gerizekalı bir topu atamıyorsun." diye dalgasını geçtiğinde hiçbir şey olmamış gibi ben de gülmeye başlamıştım. Bazen rezilliklere gülüp geçmek gerekir arkadaşlar.

Beden sınavından da hakkımız olan puanı aldığımıza göre sıra geldi en gereksiz derse diyoruz ve günümüzün geri kalanını sıkıcı bir şekilde geçirmeye devam ediyoruz.

_____________________

Bu fici yazarken yaşadığım o anlar aklıma gelince kendime tekrar tekrar gülüyorum. Evet, rezilliklere bazen gülünür geçilir!!

Merak etmeyin Minho ve Seungmin bir dahaki bölümde doğru düzgün konuşmaya başlayacaklar.

(2min çok güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(2min çok güzel.)

Rüyanın Böylesi |2min|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin