0.8

279 39 42
                                    

"Daha iyi gibisin?"

Aniden, arkamdan gelen ses yüzünden hafifçe ürpererek tam küfür savuruyordum ki sesin sahibine olan aşkım bunu engelleyiverdi.

Başımı saniyeler içerisinde yanımda biten bedene doğru çevirmiş gülümsemeye çalışarak konuşmaya başladım.

"Aklıma geldikçe hâlâ içim gıdıklanmıyor değil ama daha iyiyim evet."

Kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra "bu kadar korktuğunu bilseydim çaktırmadan yapardım." dedi.

Al işte, ne yaptın sen şimdi? Kendine daha da aşık ediyorsun beni.

"Öğrenmiş oldun..."

"Öğrenmiş oldum."

Ve sessizlik.

Yanımda bulunman kendimi iyi hissetmem için yeterli olabiliyor fakat yine de sesinle bu hissi daha da körüklesen ne güzel olurdu şimdi.

Sanki iç sesimi duymuş gibi birden konuşması bakışlarımın hemen onu bulmasını sağladı.

"Sanırım eve gitmeyi senle yürümeye başladıktan sonra sevmeye başladım."

"Öncesinde sevmiyor muydun?"

Senle yürümeye başladıktan sonra sevmeye başladım dediğine göre kesinlikle bayılıyordu Seungmin, evet.

"Sevmiyordum... Sanırım bu bomboş yolu güzelleştiren sensin. Seninle konuşmadan yürümek dahi yorulduğuma değdiğini hissettiriyor."

Beklenmedik bir anda gelen bu cümleler ne düşünmem gerektiğini anlayamamı sağlamış üstüne, bütün algılarımı da kapatmıştı.

Minho'nun bakışlarının yüzümde gezindiğinin farkındayım fakat ağzımı açıp tek kelime edebilecek kadar gücü bulamıyorum şu an.

En sonunda benden ses çıkmayacağını anlayınca Minho tekrar konuşmaya başlamıştı. Ve ben bu söylediklerinden sonra asla konuşmamasını yeğlerdim.

"Yanlış anlama, sadece seninle yürümekten keyif alıyorum. Hepsi bu yüzden. Haddini aşacak cinsten bir şey söylediysem üzgünüm."

Şu bakışlarım yüzünden yanlış anlaşılmadığım tek bir gün olsun istiyorum sadece cidden.

Kafam içerisinde ne söyleyebileceğimi az buçuk hesapladıktan sonra kaçmaya hazır bulunan Minho'ya karşılık konuşmaya başlamıştım.

"Sen de benim bu koca yoldaki tek keyif kaynağımsın. Yorulmak, senle yürümeye başladım başlayalı benim için yalnızca geçmişte kalan bir eylem oldu. Bilmiyorum ama bir şekilde seninle birlikte attığım her bir adımda vücuduma bir miktar enerji aşılanıyormuş gibi hissediyorum."

Bakışlarının yavaşça değiştiğini gözlemledikten sonra karşıma çıkıp düşmeme neden olabilecek tehlikelere karşılık önüme dönmüştüm.

"Benzer duyguları ikimizin de yaşıyor olması güzel."

Ses tonundaki o sevinç son derece belli oluyordu.

Bir anlığına düşünmedim değil açıkçası. Nasıl ses tonunu bile değiştirebilecek kadar bir bağ oluşmuş olabilir aramızda?

Gökyüzündeki her an ağlamaya hazır olan gri bulutlar sonunda, tüm sıkıntılarını akıtmak istercesine bırakmıştı yeryüzüne yaşlarını.

Bu olayı hep böyle betimlerim. Bilmiyorum, içimde bir yerlerde dünya üzerindeki her bir canlının hatta cansızın bile acıyı hissettiğine dair bir his var.

"Yağmur başladı."

"Farkındayım..."

Tek kelimelik cevaplarımdan ölesiye nefret ediyorum ve asla vermekten de kendimi alıkoyamıyorum.

Birden kafam üzerinde hissettiğim el ile ne yaptığını anlamak için ona bakmıştım ki kapşonumu takmaya çalıştığını fark ettim.

"Kafanı korumalısın."

Bana vermiş olduğu öneriyi kendisinde uygulamadığını fark edememesi hafifçe gülümsememe sebep olurken ben de hemen, onun kapşonunu aynı şekilde kafasına geçirdim.

"Verdiğin önerileri sadık kalarak kendi üzerinde de uygulamalısın."

Benim verdiğim öneriye karşılık olarak da o gülümsediğinde bir kez daha kimsenin onun gibi gülümseneyeceğini kendi içimde kararlaştırdım.

Yağmur iyice bastırırken biraz daha yavaş yürürsek işlerin bizim için çok daha zorlaşacağını akıl edip koşmaya başlamıştık.

"Hava durumuna bakmadan çıkarsan evden böyle ayaklardan kaparsın soğuğu da suyu da işte."

Diye söylendiğimde koşuyor olmasına rağmen başını ayaklarıma doğru konumlandırarak ayakkabılarım üzerinde gezdirmişti bakışlarını.

"Bundan sonra evden çıkmadan hava durumu bilgilendirmesi yapacağım sana."

"Çok teşekkürler."

Dedikten sonra biraz gülüşmüş sonra da yola devam etmiştik.

Tam ayrılma noktasına gelmiştik ki Minho bir şeyler söyleyecek gibi olmuştu.

"Söyleyebilirsin Minho, yapabilirsin hadi."

Bir türlü ağzını açıp tek kelime edemediğinde gayet cesaretlendirici sözcüklerimi ona sunmuştum.

"Senin yolun daha uzun ve bu şekilde tüm o yolu gitmen senin için kötü olabilir. Eğer istersen bana gelip kendimi ve kıyafetlerini kurutabilirsin. Hem... Hasta olma ihtimalin de yüksek. Daha aza indirebiliriz belki."

Dedikleri içten içe heyecanlanmamı sağlarken düşünüyormuş gibi bir hâl almıştım. Evet gibi, çünkü bu vaziyette eve gitmeye çalışmak çöle yağmur yağdırmak kadar zordu. Ya da belki de sırf onunla aynı evde bulunmak için de olabilir... Bilemeyeceğim yani.

"Biliyor musun, çok memnun kalırım."

Dedikten sonra yüzünde oluşan gülümseme ile yürümem için yolu işaret etmiş ardından o da harekete geçmişti.

Bir gün daha Minho'nun evinde vakit geçirecek olmak dünyanın en şanslı insanlarından olduğuma bir işaretti kesinlikle.

___________________________

Ciddi anlamda yazması çok zor bu fici. Hiç mi bir şey gelmez insanın aklına yazarken? Yazarken hayal gücümün baygınlık geçirdiğini düşünüyorum.

İyi geceler diliyorum.♡

2min çok güzel.

Rüyanın Böylesi |2min|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin