bölüm 4

2.3K 80 15
                                    

Wiiiii sellamm nasılsınızzz ben berbatım çünkü kimya sınavında yapacağım her şeyi unuttum. Bir arkadaş yeni bölümü sormuş ve 1 yorumda olsa bu beni mutlu etti. Bu bölümü yayınladıktan sonra 5. Bölümü yazmaya başlayacağım ve lütfen yorum yapıp oy verinnn bir kitabı bir uygulamadan başka bir uygulamaya geçirmek çok zor yani bu kitaba saatlerimi harcıyorum ve bölümleri yazmaya bitirdiğimde ellerim acıyorr buna şahit olan arkadaşımda biliyor yani zorlandığımı neyseee iyi okumalarr

——————————————
————————

Jasmine

"Saçını mı kesecek?"

"Hayır tatlım. Kafa derime masaj yapacak. Sana da yapsınlar mı?"

"Evet, lütfen." Sorar sormaz parıldayan kocaman gözlerini görünce kıkırdadım.

"Masaj yaparken canını acıtmamaya dikkat ederim," dedi adam ona doğru döndüğümde. Filmden sonra öğle yemeği için Dominos'a gitmiştik, sonra da spa'ya gelmek istedim.

"Rahat ol tatlım. Kafa derine masaj yapacak. Hoşuna gitmezse söyle," deyince Thea başıyla onayladı. Mick ve Sherry arkamızdaki kanepeye oturdular.

Iris bir süre önce arayıp işler yorlunda mı diye kontrol etmişti. Mick ve Sherry'yi de birkaç kes aradığına emindim. Sanırım hâlâ bama tam olarak gücenmiyordu.

Gevşedim ve Thea'nın babasını düşündüm. Tehlikeli ve güçlü aurası beni korkutuyordu.

Thea'nın yaşam tarzı hakkında düşğncelerimi söylediğimde kararan mavi gözlerinde tuhaf bir şeyler vardı. O sözlerin egosunu zedelediğinden emindim.

Burada olmamızın nedeni adamla yüz yüze gelmek istemememdi. Malikâneye döndüğümüzde gitmiş olmasını umuyordum.

Iris, adamın malikanede kalmadığından bahsetmişti; Thea'yı kontrol etmek için gelmiş olmalıydı.

Eğer Thea'yı kontrol etmek için gelmişse, dışarı çıkmamıza da izin vermezdi herhalde. Yoksa malikanedemi kalacaktı? Aman tanrım! Onun burada kalmasını istemiyorum...

~

Spa'da bir saat geçirmiştik ki, Iris telefon ederek dönme vaktimizin geldiğini hatırlattı. Bir dahaki sefere Thea'nın odası için alışverişe gitmeye karar verdim.

Aklımdaki işlerin en önemlisi Thea'nın odadını düzenleyio onun istediği hale getirmekti.

Spa'dan ayrılırken Thea elimi tuttu. Ben onun elini nazikçe tutarken, o sanki onu terk edecekmişim gibi sımsıkı tutuyordu. Birbirine dolanmış ellerimize bakıp gülümsedim.

Mick sürücü koltuğuna, Sherry ise yolcu koltuğuna geçti. Thea ve ben arka koltuğa oturduk. Thea arabaya biner binmez başını kucağıma koydu. Bıraktım uyusun, yorgun olmalıydı.

Malikâneye vardığımızda saat altıya geliyordu, Thea'nın  babasının gittiğini düşünüyordum. Mick kızı taşımak istemesine rağmen, uyuyan Thea'yı kucaklayıp içeriye götürdüm.

Thea bir türlü bırakmayınca, onu kucağımda odasına taşımaya karar verdim.

Mick ve Sherry yapacak işleri olduğu için dışarıda kaldılar. Etraf her zamanki gibi sessizdi.

Thea'yı taşımak biraz zordu çünkü daha önce hiç çocuk taşımamıştım, hele de yedi yaşında bir çocuğu. Neyse ki ayağımda spor ayakkabılarım vardı.

Tam Thea'nın odasına giden koridora girmek üzereyken birinin "Bekle," dediğini duydum.

Arkamdan gelen kalın sesi duyar duymaz gözlerim fal taşı gibi açıldı, olduğum yerde kaldım. Thea'nın babası gelip önümde durdu.

Gece ÇökünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin