Jasmine
Aynaya bakınca görünüşüme bayıldım. Çiçek desenli hardal sarısı elbisemi en sevdiğim sandaletlerimle eşleştirmiştim.
Saçlarımı açık bırakmıştım, sürdüğüm açık pembe ruj ise bana biraz ışıltı katmıştı. Bir şarkı mırıldanarak kot ceketimi, yedek şarjımı, telefonumu, cüzdanımı ve anahtarlarımı çantama koydum.
Thea'nın "Ayy, çok güzelsin Çiçek. Bu elbise çok şirin..." Dediğini duydum. Arkamı döndüğümde, sevimli sırt çantasını takmış, içeri girdiğini gördüm.
"Teşekkür ederim tatlım," dedim yanaklarını sıkarak.
"Dur bak, senin için bir şey yaptım," dedi çantasını çıkarırken. Çantasının fermuarını açıp çok dikkatli bir şekilde bir şey çıkardı.
"Mutlu yıllar, Çiçek. Sana çiçek bile aldım!" Diyerek nazikçe bir tebrik kartı uzattı.
Nefes nefese kalmıştı, çok tatlıydı. "Çiçekleri odamda unutmuşum. Bir dakika bekle, hemen getiririm." Ben kıkırdayarak renkli karta bakarken koşarak odasına gitti.
Kartı açtım. İkimizin bir resmini yapıştırıp güzelce süslemişti.
Doğum günün kutlu olsun, Çiçek. Çok güzel ve tatlısın. Seni çok seviyorum. Tory'yi saymazsak sen benim en iyi arkadaşımsın.
Kartın sağ tarafına el yazısıyla yazdığı mesajı okurken kendimi çok mutlu hissedip kıkırdadım. Tory ayıcığının adıydı. O olmadan geceleri uyuyamazdı.
"İşte. Bahçeden kendi ellerimle topladım. Yine de babama söyleme," diyerek lale, gül, lavanta ve yasemin çiçeklerinden oluşan buketi bana uzattı.
"Çok güzeller. Teşekkür ederim bir tanem. Seni seviyorum. Gel buraya..." Deyip kollarımı açtım. Kocaman gülümseyip bana sarıldı.
"Teşekkür ederim," dedim alnından öperek.
"Rica ederim."
Zarif çiçeklere dokunarak "Bu çiçekleri nasıl toplayıp kurdeleyle bağladın?" Diye sordum.
Sherry'yle Mick'ten yardım istedim. Fotoğrafı basıp çiçekleri düzenlememe yardım ettiler," dedi bana bakarak.
Elimi uzatıp "Had, okula geç kalmayalım," dedim.
Mutlulukla elimi tuttu, mutfağa doğru yürüdük. Gözlerim bir haftadır beni görmezden gelen kişiyi arıyordu.
Onunla konuşmayı denemiştim ama bana soğuk bakışlar atıp uzaklaşmıştı. Ya da Iris kuyruk gibi hep peşindeydi.
"Mutlu yıllar, güzelim!" Mutfağa girer girmez Mick kahve fincanımı uzattı.
"Mutlu yıllar, Jasmine," diye selamladı Sherry.
"Teşekkür ederim Mick," deyip gülümseyerek başımı salladım.
"Teşekkür ederim, Sherry," diyerek Sherry'ye sarıldım. Kahvaltıyı çoktan hazırlamış, öğle yemeğimizi paketlemiştim.
Thea'nın tabağını doldurmasına yardım ederken, Mick'le Sherry'ye bize katılmalarını söyledim. Gelemeyeceklerini söylediler. Mick'in dediğine göre Theodore henüz gitmemişti.
Inu göremeyince hayal kırıklığına uğradım. Artık bizimle birlikte yemek yemiyordu. Onunla konuşmaya çalışmıştım ama yüzümü bile görmek istemiyordu.
İyi olduğumu söylesem yalan söylemiş olurdum. Gerçekten çok acı çekiyordum. Onu özlemiştim. Beni ısıtan soğuk dokunuşlarını ve soğuk bakışlarını özlemiştim.
-Sen nanaları ye sonrada özledim de yok saa Theodore!-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Çökünce
RomanceJasmine Gibson zor bir durumdadır. Banka hesabı neredeyse boştur, işi yoktur ve ailesinin onun için seçtiği eşi reddettiği için ailesi ona sırt çevirmiştir. Gizemli bir kadın onunla bir milyon dolarlık bir iş için iletişime geçtiğinde, bu şansa balı...