Hayat ne zaman biter? Ölünce mi? Yoksa başkaları için yaşamınız bir anlam ifade etmediğinde mi ya da çevrenizde konuşabileceğiniz tek bir kişi bile kalmadığında mı? Hayat ne zaman biter? Ya da hayat bitti dediğimiz yerden tekrar filizlenmeye başlar mıydı?
Hyunjin hastane yatağında yatarken bunları düşünüyordu. Birkaç saat önce öleceğini düşünüyordu ama şimdi yardımcıları sayesinde getirildiği hastanede yine yatağa mahkum şekilde üstünde kaç tane kablo olduğunu bilmeden öylece uzanıyordu. Kapıdan gözlerini tek bir saniye bile ayırmıyordu ama onun gelmeyeceğini biliyordu. Kimse hasta birini istemezdi biliyordu. Oluşturduğu hesap orada söyledikleri hepsi birer yalandı. Hyunjin ailesinin sevdiği biri değildi ya da şirketin başına geçecek kişi de değildi. Hyunjin sadece ailesi için bir ayak bağıydı hepsi bu.
Hyunjin gözyaşlarını engellemek için sıkıca gözlerini kapattı artık yaşanamayan şeyler için ağlamaktan sıkılmıştı bunlar kalbini daha fazla acıtmaktan başka bir şey yapmıyordu çünkü. Kapının açılmasıyla gelen kişiye bakmaya çalıştı ama yatak yüzünden net göremiyordu yerinde doğrulmaya çalışmasıyla acıyla inlemesi bir oldu. "Hey, hey sakin ol" Hyunjin yabancı sesle kaşlarını çattı. Daha sakin hareketlerle yerinde doğruldu. Gördüğü kişiyle mümkünmüş gibi kaşlarını daha da çattı uygulamadan tanıştığı çocuk buradaydı hem de bir tekerlekli sandalyede.
Minho yerinde doğrulmaya çalışan Hyunjin'i hafifçe kolundan tutup geri yatağa uzanmasını sağladı. Buraya gelirken aklından bir sürü şey geçmişti ama karşısındaki kişiyi görünce hepsi birer birer aklından uçup gitmişti. Hyunjin ise çatılı kaşlarıyla Minho'ya bakıyordu buraya nasıl gelmişti ya da hastanede olduğunu kimden öğrenmişti? Hiçbir şey bilmiyordu ve bilinmezlikten bir kez daha nefret etti. Yavaşça elini ağzına yaklaştırıp ağzındaki nefes almasına yardımcı olan şeyi çıkardı. Ağzındaki şeyi çıkarmasıyla artarda öksürmesi bir oldu. Minho öksürmeye devam eden Hyunjin'le hızla etrafına bakındı ve komodinin üstündeki sürahideki suyu bardağa doldurup Hyunjin'e uzattı. Hyunjin kendisine uzatılan suyu alıp yavaşça içmeye başladı.
Hyunjin bardaktaki suyu bitirdiğinde daha rahat nefes almaya başladı ve bardağı tekrar Minho'ya uzattı. Minho kendisine uzatılan bardağı komodine bırakıp tedirgince etrafına bakındı ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Hyunjin'de Minho gibi etrafına bakındı aslında çok şey sormak istiyordu ama nasıl soracağını bilmiyordu o yüzden susmayı tercih etti "Çiçekkeri dışarıdaki kadına verdim" Minho kurduğu cümleyle gözlerini devirdi gerçekten ilk kurduğu cümle bu muydu yani?
Hyunjin duyduğu cümleyle sırıtmaya başladı. Minho gerçekten şapşalın biriydi. "Imm yani şey hastanede olduğunu duyunca bende sana çiçek almıştım ama içeri çiçek sokmak yasakmış bende o yüzden kapıdaki kadına verdim çiçeği" Hyunjin kafasını salladı ağır hareketlerle "Sana hastanede olduğumu kim söyledi peki?" Minho hemen konuşmaya başladı "Mesajlarıma geri dönmeyince bende nasıl olduğunu sormak için tekrar mesaj atmaya karar verdim daha sonra birisi hastanede olduğunu söyledi başta anlam veremedim birden bire nasıl olduğunu sordum konuştuğum kişi de evde birden fenalaştığını ve seni bu hastaneye getirdikleri söyledi ve en son benden mesaj geldiği içinde bana mesaj atmış" Hyunjin kafasını salladı yardımcısının kızı da hastaydı sabaha kadar onun başında bekleyemeceği için telefonda gördüğü ilk kişiye mesaj atmıştı muhtemelen ve o kişi de Minho'ydu.
İkisi de daha fazla bir şey konuşmadı. İkisinin de yüz yüze ilk konuşmayı böyle hayal etmediği bir gerçekti. Kimse hastane odasında ilk buluşmasını gerçekleştirmek istemezdi değil mi? "Şimdi nasılsın?" Hyunjin gelen soruyla tekrar Minho'ya baktı berbattı ama bunu Minho'nun bilmesine gerek yoktu "İyiyim merak etme" Minho kafasını salladı. Şu an sanki aynadan kendisini görüyordu o da dışarıya acılarını yansıtmamayı öğrenmişti zamanla. Titreyen telefon sesiyle Minho derince yutkundu Hyunjin ise Minho'nun hareketlerini izlemeye başladı. Telefon artarda birkaç kere daha titreyince Hyunjin konuştu "Önemli bir şey olmalı baksana, merak etmesinler seni" Minho kafasını sallayıp ceketinin cebinden telefonu çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Talk|| Hyunho
FanfictionMinho'nun hayatı bir gecede değişmişti sevgilisinin kullandığı araba kaza yapmış ve Minho sakat kalmıştı o günden sonra kimse onun yüzüne bakmamıştı ve o da son çareyi bir tanışma uygulamasında bulmuştu.