//1//

342 22 5
                                    

Camdan dışarıyı izliyordum. Akşam görüntüsü çok güzeldi. Oturduğum yerden kalktım. Evin giriş kapısına ilerledim ve dolaptan ayakkabılarımı aldım. Kapıyı açtım ve ayakkabıları önüne koydum. Ayakkabıları giyindim. Kapıyı kapatmadan son bir defa etrafa göz gezdirdim. Burayı özlemeyecektim çünkü bu ev,annem... hepsi şuan yapacağım şeyin sorumlusuydu. Kapıyı kapattım. Asansöre ilerledim. Asansör gelince içeri geçtim ve 35. Katın sayısı olan tuşa bastım. Asansör yavaş yavaş yukarı çıkarken ben ise sadece aynı dönük surat ile aynaya bakıyordum. 35. Kata gelince asansörün kapısını açtım. Yavaş adımlarla terasa yürüdüm. Terasına kapısını açtığım sırada gördüğüm şey ile dona kaldım. İlk defa o boş kimsenin olmadığı soğuk terasta bir genç vardı. Tam arkamı dönmüş gidecekken terastaki genç bana seslendi.

Genç çocuk: şey istersen gelebilirsin?

Utanarak çocuğa döndüm.

Eun: Ş-şey sorun değil ben rahatsız etmeyeyim

Çocuğun suratına utancımdan bakamıyordum.

Genç çocuk: ahh benim için sorun olmaz. Lütfen gel

Çocuğun nazik sesi tuhaf hissetmeme neden olmuştu. İnsanlar genelde bana bağırarak veya emir verici bir sesle konuşurdu.

Eun: t-tamam

Genç Çocuğun yanına ilerledim. Yanına oturdum.

Genç çocuk: bu saatte yıldızlar çok güzel değil mi? Onları uzun zamandır izleyemiyordum. Ee sen ne için geldin bakalım?

Aslında konuşmayacaktım ama kısık bir ses ile cevap verdim.

Eun: atlamak için gelmiştim...

Çocuk suratıma şaşkın bir ifade ile baktı.

Genç cocuk: neden bunu yapacaktın ki?

Eun: söylemek istemiyorum

Çocuk ilk önce biraz düşündü. Sonra bana dönerek yine konuştu.

Jeongin: adım yang jeongin. Senin adın nedir?

Eun: eun

Jeongin: çok güzel bir adın var. Seninle tanıştığım için memnun oldum eun. Hangi katta oturuyorsun?

Eun: 15. Kat

Jeongin: Bende 14. Katta 13 nolu evde oturuyorum. İstediğin zaman gelebilirsin.

Sadece çocuğa döndüm. Ben donuk surat ile bakarken o bana gülümseyerek bakıyordu. Neden bu kadar hayat dolu ve enerjikti ki?

Jeongin: en yakın zamanda tekrar konuşalım eun. Seni abilerim ile tanıştırmak istiyorum.

Eun: gelebilirsem gelirim

Jeongin: şimdi gitmem lazım. Sakın kendini atma bir yerlerden tamam mı?

Eun: tamam

Jeongin adındaki genç çocuk ayağa kalktı ve gitti. Terasta her akşam soğuk esen rüzgar ilk defa ılık esmeye başladı. Sadece yıldızlara bakıyordum. Belki de onun evine gitmeliydim. Evet yeni tanışmış olsam da ne kaybederim ki? Bir katil olsa bile beni öldürürdü ki bu işime gelirdi. Oturduğum yerden kalktım. Terastan çıktım ve Asansöre ilerledim. 15 kata geldiğimde evimin kapısının önünde dikildim. Bu lanet eve girmek istemiyordum. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Salondaki gördüğüm siluet ile vücudum istemsizce titredi.

Annem kollarını bağdaş kurmuş, sinirden kızaran gözleri ile bana bakıyordu.

Eun anne: NERDEYDIN SEN HE!?

Eun: bunaldım ve dışarı çıktım.

Yanıma sert adımlar atarak geldi ve saçımdan tuttuğu gibi kafamı duvara vurdu.

Eun anne: YALAN SÖYLÜYORSUN! HANGI ERKEKLEYDİN!!

Eun: ben kimse ile birlikte değildim.

Kafamı tekrar vurdu. Sonrasında ise bir anda durdu. Elini inceledi.

Eun anne: beni katil edeceksin eun. Çabuk şu kanı temizle ve zıvar yat. Seni görmeyeceğim

Yanımdan ayrıldı. Duvarda akan kana baktım. Anlaşılan kafam kanamıştı. Banyodan temizleme bezi aldım ve ıslattım. Sonrasında ise kanlar akan duvarı temizlemeye başladım. Duvarı temizleyince bezi geri indirdim. Odama çıktım ve kafamdaki kanı durdurmaya çalıştım. Herşey bitince yatağıma uzandım ve terasta olan şeyi düşünmeye başladım.

~save me my darling~ //Jeongin//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin