1.BÖLÜM 'Siyah Maske'

1K 43 8
                                    

Öncelikle asker hakkında bir şey bilmiyorum. Öylesine yazıyorum. Ve askerliğin nasıl ilerlediğinde bilmiyorum. Ona göre okumanızı diliyorum.

Bu kitap, benim gibi olan, benim gibi hisseden tüm herkese...

"Acının şiddetli oluşu değil,
Sürekli oluşu yoruyor bizi. "

(-Oğuz Atay)

Hakkari 

Bugün askeriyede ilk günüm'dü babam burada albay olduğu için buraya gelmiştim onun yanında olmak istemiştim. Iki sene mezuna kalmam iken sonunda aşçılığı tutturmuştum ve sonunda buradaydım.


Askeriyenin tam önünde durup derin bir nefes çektim içime. Buraya en son dört yıl önce gelmiştim. Baya değişmişti.

Askeriyeden içeriye gidip mutfak yazan tabelaya doğru yürüdüm.


Mutfağın önüne geldiğimde içeride bir kız vardı. İçeriye girip baktım.


Kız açık kahverengi saçları, mavi gözü ile güzelliğine güzellik katıyordu.

"Merhaba "

Kadın arkasına dönüp güler yüzle bana baktı.

"A merhaba sen yeni gelen kız olmalısın söylemişlerdi. Ben Miray Naz "dedi elini uzatarak.

Bende elimi uzatarak konuştum."Mehir Erna memnun oldum "

"Ayy iyiki geldin tek başıma çok yoruluyordum " dedi sevinçle

"Sen tek başına mı çalışıyordun bu koca askeriyede" dedim şaşırarak

Miray kafa salladı. "Ama artık ben varım yorulmak yok" dedim gülümseyerek.

"Neyse o zaman bugün ne yapıyoruz şefim? "

"Şefim mi? Bugün lahana sarması yapalım mı severler mi? "

"En sevilen sarmalardan  bir tanesi yanına mercimek çorbası ve köfte pilav olur mu? " dedi miray malzemeleri çıkartarak.

Kafa sallayıp bende işe koyuldum.

-

Bir buçuk saat sonra tüm yemekler bitmişti. Yemekleri sıralayıp Miray ile askerlerin gelmesini bekledik.
Onbeş dakika sonra zil çaldı ve askerler yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı.


Ben sarmayı ve köfteyi koyarken Miray ise çorba ve pilavı koyuyordu.

"Sen yeni mi geldin? " duyduğum ses ile kafamı kaldırdım. Gözüm kara gözlerle buluştu.

Sadece göz çevresi gözüküyordu ama ben yakışıklıyım diye bağırıyordu üniforması ile daha çok yakışıklı duruyordu. Sol göğsünde YARKIN SAFİR BOZKURT yazıyordu büyük harflerle ismi bile yakışıklı insanın.

"Evet artık burada çalışıyorum"

"İyiymiş o zaman " dedi

Maskesin'den  dolayı yüzünü göremiyordum ama burdan güldüğü belli oluyordu çünkü gülünce gözleri
kısılıyordu. Maskeli adamdan sonra bir kaç tane daha aynı maskeli geçmişti niye maske takıyorlardı ki bunlar? Diye sordum içimden.

-

Miray'la yemekleri dağıttık ama çok yorulmuştuk. Şimdide mutfakta oturmuş bacak bacak üstüne atmış buranın dedikodusunu yapıyorduk.

AY PARÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin