PILOT ROOMMATE • TAEKOOK ✓

1

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Bana uyar, terastaki salıncakta uyursun. Ben de yatağımda." diyerek omzumu silktim. "Şurada çiftli koltuk var, orada uyurum. Ben zaten odaya yalnızca yatmaya ve banyo yapmaya gelirim. Böylece odan sana kalır."

Tamam bu teklifte cazipti.

Elimi ona uzattım. "Anlaştık." dediğimde önüne uzattığım elime bakarak gülümsedi. "Anlaştık."

Yoongi hyung Taehyung'un bavulunu odaya getirdiğinde, "Ne anlaşması bu bakalım?" diye sordu.

Taehyung, açıklamayı bana bırakmak ister gibi baktığında bakışlarımı onun çakmak gibi parlayan gözlerinden ayırıp kapının kenarına bavulu bırakan Yoongi hyunga baktım.

"Biz odayı paylaşma kararı aldık. Kendisi sadece yatmaya ve duş almaya gelmek için odayı kullanacakmış zaten, bu durumda benim odamdan olmama gerek yok." dediğimde Yoongi hyungun tek kaşı havalandı.

Bakışları bir bana, bir Taehyung'a kaydı ve ikimizin arasında dolaşan bakışları yeniden bana odaklandığı sırada lafa daldı. "Tek yatak var ve oda çok büyük değil çatı katı ve aynı zamanda terası olduğu için. İkiniz nasıl paylaşmayı düşünüyorsunuz odayı? Saçmalama, Jungkook hem bu meseleyi konuşmuştuk, ayıp oluyor Taehyung'a."

Oflayarak ayağımı yere vurdum. "Ya zaten otel gibi kullanacakmış odayı! Hem kendi teklifte bulundu, onun açısından problem yokmuş-"

"Olmaz öyle şey, çık hadi odadan sen. Taehyung yorgun, ta Fransa'dan geldi, duş alıp dinlensin." Bakışlarım Taehyung'a çevrildi. "Ta Fransadan bu kıyafetlerle mi geldin? Komikmiş." dediğimde Taehyung kaşlarını havalandırdı. "Pilotum ya ben hani? Son uçuşum Fransaydı. Oradan döndüm ve havalimanına iniş yaptığım gibi botla geçtim adaya, ufaklık."

"Adam kıyafetlerini değiştirmeye bile fırsat bulamamış, merak ettiğin şeye bak." dedi Yoongi hyung. Ona gözlerimi kısarak bakmaya son verip bakışlarımı ellerini ceplerine tıkıştıran Taehyung'a çevirdim. "Bavulunu toplamak için vakti varmış ama."

"Bavulu Fransa uçuşumdan önce hazırlamıştım, ufaklık." diyerek bana göz kırptı. "Hyung, bak bu bana ufaklık diyip duruyor gıcık oldum, söyle demesin!"

"Çünkü ufaklıksın." Yoongi hyungta ona katılıp uzanıp saçlarımı karıştırdığında oflayarak elini itekledim. "Gıcıksınız ya!" 

Yoongi kıkırdarken, Taehyung'un dudaklarına da bir gülümseme yapıştı. "Tamam iyi kaynattık, bu kadar yeter, hadi gel çıkalım. Sen hangi odaya geçiyorsun bakalım? Misafir odasında mı kalacaksın yoksa salon-"

"Odamda kalacağım Yoongi hyung!" diye çıkıştığımda bıkkınlıkla ofladı. Dirseğimle Taehyung'u dürtükledim. "Terasta veya koltukta yatmayı kabul etmedin mi az önce? Bana teklifte bulunan sen değil miydin? Sessiz kalmasana!"

Taehyung çenesini sıvazlayarak başını salladı. "Yoon, biz bu çılgın kuzeninle aynı odayı paylaşırız. Bırak odasında kalsın. Ben dehşet jetlag olmuş durumdayım, bu yüzden daha fazla uzatmaya gerek yok."

"Tamam lan, sen duş alıp yat. Akşam yemeği için seni uyandırırız."

-

Yatağımda uzanırken, koltukta beş parça halinde yayılarak yüzüstü yatan Taehyung'a baktım. Az önce annem kapımı çalıp akşam yemeğine çağırmıştı. 

Tek elini yastığın üstünden koltuğun kolçağına doğru uzanmış, diğer eli ise koltuktan aşağıya doğru sarkmıştı. Tek bacağı neredeyse koltuktan aşağıya düşecek şekilde dışarıya taşmıştı.