PILOT ROOMMATE • TAEKOOK ✓

10

Haiii, ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Gıcık!" diye bağırdığımda sesim şelaleden akan şırıltı sesine eşlik edercesine derin bir yankı bıraktı.

"Ufaklık!" Taehyung kucağında benimle birlikte şelalenin içinde ufak adımlarla yürüyerek ilerlerken, tıpkı benim gibi bağırdı. Sesi alanda aksetti.

"Taehyung!" diye bağırdım bu kez kahkahalar atarak.

Taehyung kıkırdayarak sesimin yankılanışını dinledikten hemen sonra, "Jungkook!" diye bağırdı. Onun sesi de akan suyun sesini bastıracak şekilde bir iz bıraktığında başımı omzuna yaslayarak ona baktım.

Tam o sırada bir anda koşmaya başladı ve akan suya biraz daha yaklaşırken şelalenin akan sularının altına bodoslama daldı.

Çığlık atarak soğuk suyla sırılsıklam olurken, benim dediğim geçide girip beni kucağından yavaşça indirdi.

"Tanrım, dondum..." diye yakındığımda sesim küçük oyuğun içinde derin bir yankı bıraktı. Taehyung geçitin üstünden şerit gibi aşağıya akan, önümüzdeki şelale suyunu izleyerek kıkırdadı.

Sırılsıklam olmuş bir şekilde yere uzandığında ona bakmaya son verip yanına yattım. "Şu açıdan akan suyu izlemek muhteşem huzurlu hissettiriyor." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. 

"Temmuz ve Ağustos aylarında çok daha iyi olur burası, şu an inanılmaz soğuk. Özellikle de geçidin içi."

"Burası başka bir yere çıkıyor mu ufaklık? Yoksa geçit kapalı mı?"

"Kayalıklar kapalı, burası böyle insanların su sesi eşliğinde dinlenmesi için kullandığı bir yer ama çoğu kişi burayı bilmez."

Başını çevirip bana baktı. "Ama sen biliyorsun."

"Şanslısın, artık sen de biliyorsun." diyerek ona göz kırptığımda uzanıp burnumdan dudağımın kenarına süzülen suyu sildi.

"Çok üşüdüysen, geri dönelim istersen?" diye sordu dudaklarımın titrediğini fark edince. "Isı alışverişi yapabiliriz." dediğimde tek kaşı havalandı. "Isı alışverişinden kastın-" diye başlamışken hızla yattığım yerden ona doğru yaklaşıp başımı omzunun üstüne koyarak ona sarıldım. "İşte böyle."

Sarıldığım bedeni kaskatı kesildi. Ama sonra ellerini yavaşça etrafıma dolayıp sarılışıma karşılık verdi.

Başımı biraz daha omzunda hareket ettirip boynumu geriye doğru kaydırarak yüzünü görmeye çalıştım. Başını eğerek bakışlarımızı buluşturduğunda, "Bu akşam yemeği için Mia'lar davet etti. Gidecek miyiz?" diye soludu.

"Epeydir ekiyoruz, bu kez ertelersek ayıp olacak. O yüzden geliriz demiştim ben, işin mi var ki?"

"İşim yok, ama Yoon Jimin'lere gideceğini söyledi. Yani bu durumda yalnızca ikimiz gideceğiz."

Alt dudağımı ısırdım. "Bana uyar." Onunla vakit geçirmek hoşuma gidiyordu. Eğleniyordum. Onunlayken cidden güzel vakit geçirdiğimin farkındaydım. Bana ayak uydurması hoşuma gidiyordu. Çok... Çok tatlıydı ve bir o kadar da yakışıklı, karizmatik ve seksi...

Zihnimdeki düşüncelerimi baskılayarak, "Onlar birbirlerinden hoşlanıyor mu acaba?" diye sorduğumda dudakları yukarıya doğru büküldü. "Bence, Yoon Jimin'den hoşlanıyor gibi. Çünkü onu daha önce hiç böyle görmedim. Sürekli bir bahane bulup Jimin'in yanına gidiyor."