I hate u, I love u

Söz veriyorum

Bu gün yine okul vardı, hiç gitmek istemesem de gitmeliydim. Bu defa erken gelmiştim, sınıfta yalnızdım. Başımı sıraya koyup gözlerimi dinlendirdiğimde ayak sesleri duydum, pek takmadım. Ama gelen kişinin yanıma oturmasıyla birlikte kafamı kaldırdım. Çünkü normalde yalnız otururdum. Kafamı kaldırdığımda hem saatlerce yüzünü incelemek istediğim, ama aynı zamanda hiç muhattap olmak istemediğim kişiyi gördüm, Ryan Kent.
İkimiz de sadece sustuk ve bir süre bir birimize baktık, son zamanlarda çok garip şeyler yaşamıştık. Yani en azından ben yaşamıştım. Kafamı sıraya geri koyduğumda saçlarımda dolanan parmaklarını hissettim, garipsedim açıkcası ama hoşuma da gitti. Bu anı bozmamak için hiçbir tepki göstermedim. Sıranın üstündeki elimi tuttu, parmağıyla okşadı. O kadar güzeldi ki, rüya gibiydi. Zaten rüyaymış. Kafamı kaldırdığımda içimde bir boşluk hissi oluştu, rüya bile olsa çok güzeldi ve bunun gerçekten yaşanması için herşeyi yapmaya hazırdım. Hatta eğer bir gün öyle olabileceğimizi bilsem, onun bütün zorbalıklarına katlanmaya hazırdım. Başımı arka sıralara çevirdiğimde her zamanki yerinde oturup bana baktığını gördüm. Sonra önüme döndüm, birazdan bütün öğrenciler geldiler. İlk ders fizikti, pek sevmezdim. Hoca proje ödevi verdi, iyi ki Ryan'la eş olmamıştım. İkimiz de farklı kişilerle eşleşmiştik.
Hoca:Evet çocuklar, eşleşmeye itirazı olan var mı?
R:Benim var
H:Neden Ryan? Kiminle eşleşmek istiyorsun?
R:Sebastian'la eşleşmek istiyorum, bu konuya onunla daha iyi çalışabileceğimizi düşünüyorum
Kafamı ona çevirdiğimde bana sırıtarak göz kırptı. Sürekli neyi ima etmeye çalışıyordu, anlamıyordum. Ah o gülüşü, bakışı o kadar güzeldi ki itiraz bile edemedim. Mayışmış gibiydim
H:Sebastian, eğer sen de istiyorsan birlikte çalışabilirsiniz
S:Tabi olur
Dediğim şey sonradan kafama dank etti, anın etkisiyle öyle demiştim ve maalesef itiraz edemezdim artık. Okul bitti ve en son sınıfta ben kalmıştım, bir de Ryan. O çoktan toparlanmıştı, bense hâla defterlerimi çantaya tıkmaya çalışıyordum
S:Gitsene neyi bekliyorsun?
R:Seni bekliyorum Seb
S:Neden?
R:Proje ödevi vardı ya
S:İyi de şimdi mi çalışacağız? Daha 1 hafta var
R:Konu zor ve vaktimiz pek olmuyor. Şimdi başlarsak 1 haftaya anca biter zaten
S:Tamam
R:O zaman benimle geliyorsun
S:Nereye?
R:Rakı masasına oturacağız, biraz dertleşiriz belki. Nereye olucak aptal? Benim evime
S:Şimdi de aptal mı oldum?
R:Hep öyleydin Seb
Birlikte sınıftan çıktık ve Ryan'ın evine gittik.Odasına geçti ve giymem için şort, t shirt getirdi
R:Sana biraz büyük gelir ama al giyin
S:Teşekkür ederim
R:Bir şey değil, ben şimdi yemek sipariş veriyorum sonra da duşa gireceğim. İstediğini yapabilirsin, dinlen biraz
S:Tamam
Yemek sipariş verdikten sonra duşa girdi, bense biraz bahçeye çıktım ve bana neden bu kadar iyi davrandığını düşündüm. Bu gün hiç zorbalık yapmamıştı bana, aptal demesi dışında. Bir gün gerçekten aramızdaki her şeyin düzeleceğine inanıyordum, ya da inanmak istiyordum. Yarım saat dışarıda öylece durduktan sonra içeri geçtim ve karşımda üstü çıplak olan Ryan'ı gördüm duştan yeni çıkmıştı. Çok çekiciydi, vücudu kaslıydı. Saçlarından süzülen su damlası dudakların üzerine,çenesine ordan da göğüsüne doğru haraket etti. Gözlerim o damlayı takip etti. Ryan'la göz göze geldiğimde karşımda sırıtıyordu ve birden bana yaklaşmaya başladı. Utanmıştım, şimdiden kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyordum. Tam önümde durdu, yere bakıyordum. Eliyle çenemi tutup ona bakmamı sağladı. Gözlerimin en derinine bakıyordu, bense gözlerimi kaçırdım
R:Neden bakmıyorsun gözlerime?
S:Neden bakayımki?
R:Utanıyorsun dimi civciv?
S:Ya ne civcivi?
Bunu söylerken istemsizce dudağımı büzmüştüm. Ryan gülerek 'çocuk gibisin' demişti. Şu an kalp atışlarım hiç normal değildi, bir az daha bu pozisyonda kalmaya devam edersek heyecandan ölebilirim. Ryan'ın gözlerine baktığımda yüzümü incelediğini gördüm. Her ne kadar anı bozmak istemesem de konuştum
S:Üstünü giyinsene hasta olucaksın
R:Benim için endişelenme
S:Endişelenmiyorumki
R:Hm,hmm kesin öyledir
Dedi ve gülerek odasına gitti. Az önce çok güzel bir an yaşamıştık ve ben büyülenmiş gibiydim. Birden kapı zili çaldı ve kapıya baktım, yemeklerimiz gelmişti. Kuryeye teşekkür edip, yemekleri mutfaktaki masanın üzerine bıraktım. Belime dolanan elleri hissettiğimde anlık olarak korkmuştum. Ryann, gerçekten ne yapmaya çalışıyorduki? Ona taraf döndüm, ellerini belimden çekmedi
R:Yemeğimiz geldi mi?
S:Hm hmm
R:Yemeğe başlasak mı? Acıktım
S:Olurr
Karşılıklı oturarak yemeğimizi yedik, bu sürede hiç konuşmadık. Kendime ayran da sipariş vermiştim, içtikten sonra Ryan'ın güldüğünü farkettim. Bana doğru yaklaştı ve peçeteyle nazikçe dudaklarımı sildi. Bunu yaparken gözlerime bakıyordu, gözleri ara-sıra dudaklarıma kayıyordu
R:Gerçekten bebeksin
S:Ne alakası var ya?
R:Öyle ama Seb
S:Of ya öyle olsun, aylarca zorbalıklarına dayandım bu onun yanında hiçbir şey
R:Seb bu arada o konuya gelince, zamanı geldiğinde sana her şeyi anlatacağım. Ama şu an yemin ediyorumki aramızı düzeltmeye çalışıyorum. Lütfen izin ver
S:Söz veriyor musun bir daha beni üzmeyeceğine?
R:Söz veriyorum civciv
'Of yaa' dediğimde ikimiz de gülmüştük ve ortalığı toparlamıştık