Bu fici Stefan Zweig'in 'Satranç' isimli romanının 34. sayfasından itibaren anlatılan, bir çeşit toplama kampında ciddi bir psikolojik işkenceye maruz bırakılan Yahudi Dr. B.'nin -bu ficde Minho- ağzından yazıyorum.
Buradaki konumuz, Dr. B.'nin yaşadıkları ama benim kurgumla.
Burada satranç kitabı bulması kısmıyla ilgili bir şey yok. Yani 'Satranç' romanı ile ilgisi yok. Sadece olayın ana hatları aynı.
Romanda olmayan bir sürü şey ekledim mesela Jisung'un yerinde kimse yoktu ve bir sürü detay ekledim. O yüzden yanlış anlaşılmasın kardesler
Romanı okumayanlar için biraz anlatayım;
Dr. B. -Minho- bir çeşit toplama kampında sıradan insanlarla fiziksel işkence görmek yerine 'seçkin' insanlarla birlikte her biri ayrı ayrı odalara kapatıldı. Onların ağzından bilgi alınmak üzere.
4 ay boyunca canlı yüzü yok, canlı sesi yok, göz teması yok, oyalanabilecek bir şey bile yok. Her gün aynı şeyler, kafayı yersiniz değil mi?
Dr. B. -Minho- iyice hem psikolojik hem de fiziksel anlamda delirmeye başladığı zamanlar eline tesadüfen geçen kitap sayesinde satranç öğrenir. (Ficde bu kısım olmayacak)
Bu uğraş gitgide ona zaman ve mekan kavramını yitirdiği odada bu oyun ile birlikte şizofren olur ya da kendi deyişiyle 'zehirlenir'.
(yazarken psikolojim kalmicak gibihisseidyorum🤡) (duzenleme: yazmayi bitirdim ve iyiyim?!?!?)
Ayrıca Auschwitz toplama kampında değil de oraya bağlı olarak 'Hotel Metropole'de geçiyor. Dünya Fuarı nedeniyle 1873'te açılan bu otele, 1938'te Nasyonel Sosyalistler el koydu ve burası Gestapo'nun karargahı oldu. Dr. B.'nin de kaldığı tecrit odası burada.
Bölümler uzun olacak bu yüzden bir anda okursanız sıkılırsınız siz ayarlayın onu
Kafaniza takilan bir kısım olursa lütfen yazmaktan cekinmeyinn💋💋💋💋
Hadi baslayak la

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanareru, minsung
Fanfiction"Bir bardak daha votka içsem de öleceğim, bir bardak az içsem de öleceğim, hiç içmesem de öleceğim." Bir oda düşünün, oyalanabileceğiniz tek bir şey bile yok, ve orada uzun bir zaman geçiriyorsunuz. Evet, bir tür psikolojik işkence. ,,,,29/11/2023...