Ya seni her yerde görmek zorundamıyım başımın belası dedim .O da lafı hazır tabi ama tatlıbela dedi ben nasıl bir yere düştüm anlamıyordum hani sevilecek biri değilim olsam yine neyse sanırım bizim sitedekilerinde neredeyse hepsi Ateş'i seviyordu. Ateş'e göz devirdim ve sonra kendini neden bu kadar seviyosun yada tüm kızları sevdiğini mi düşünüyorsun? dedim.O da evet öyle düşünüyorum ve ben kendimi sevmiyorum onlar beni seviyo okey! Birde okul grubu kurulacak hoca benim herkesin numarasını almamı istedi dedi bende hocaya veririm dedim sonra hayır benim toplamam lazım dedi bende hiç gerek yok dedim o ise ama numara dediğinde bende hadi bb dedim ve eve geçtim ve çalışma masamda oturup kitap okudum ablam eve geldi ve artık tüm aile eve gelmişti ve bizde yemek yededik daha sonrasında dişimi fırçaladım ve odama geçtim ateş yine oturmuş kulaklığıyla müzik dinliyordu benim aklıma bir fikir gelmişti çalışma masama oturup boyalarımı çıkarıp ateşi çizmeye başladımve resmim böyle olmuştu birkaç ay önce resim kursuna gidiyordum resmimin çok iyi olduğunu söylüyorlardı ve ateş bu şekilde olmuştu sadece yüzünü çizmiştim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(evet şuan bunu kaç kişi sevdi yoruma)
Ateşin gözleri yeşildi bundan bahsetmeyi unutmuşum bunu çizmem çok uzun sürmüştü hatta masamda uykuya daldım sabah alarm sesiyle yine okula gitmek için hazırlandım bugün saçımı sadece dağınık bir topuz yapmıştım aşağı indim ve yine ateşi görmüştüm beni bekliyor gibiydi bana ooo sabahları bu kadar güzel olmanıza gerek varmıydı dedi bense sen beni mi bekliyordun ^hayır ne alaka ben eee senin güzel gözlerini bekliyordumda gelmişler artık gidebiliriz^ dediğinde biraz sırıtarak tamam benle alakalı bişey yokmuş tamam dedim ve okula gitmek için kulaklığımı taktık ve aynı şekilde ateşde kulaklığını taktı ve yürümeye başladık ve ben şarkıyı mırıldanırken ateşe ne dinliyorsun dediğimde kulaklığını verdi ve aynı şarkıyı dinlediğimizi duydum ve ateşe baktım bana sırıtıyordu okula vardık ve ilk ders resimdi resim dersine başladığımızda resim hocamızın sınıf öğretmenimiz olduğunu öğrendim ve ona da kendimi tanıttım çok tatlıydı adı ayçaydı resim çizmeye başladığımızda hoca portre çalışma yapacağımızı söylediğinde resim çantamdan defterimi çıkarttım ve başladım ateş benim onu çizdiğim resmi görüp bu çok yakışıklı çocuk kim acaba dediğinde ben şey bu ee dün seni çizmiştim ama bana hiç yakışıklı gelmedi ama neyse dediğimde hadi sende resmini çiz dediğimde bana ben dünya güzeli bir kız çiziyorum dedi resim dersi 2 saatti ve çizdiği resim bAKIN
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
beni çizmişti bense bumu yani dediğimde neden,işte sen en güzel kız dedi bense sırıttım çok güzel ama en güzel kız değil bence ama neyse dedim ve doğayla emir bunu ateş mi ? diyerek şaşkın kaldılar ateşe emir ama sen resim çizemezsinki dediğinde ateş o benim sırrım şşş dedi ve zil çaldı.Teneffüse çıktık ve ben kantine indim ve boş masa bulmaya çalıştım tek bir masa boştu ve oranında yanında ateş ve kankaları vardı ben kendime bir sandviç aldım ve dışarı çıktım ve doğayla bir bankta oturdum ve ateşten yine kurtulamadım onu sevmiyordum ama seviyor gibiydim yanımdan geçti ve güneş doğmaya başladı diye bağırdı ve yine bir top daha artık toplardan nefret ediyordum artık ateşe yeteer senden ve arkadaşlarından bıktım benim peşimimi bırak deyip yukarı çıktım ve doğayı aşağıda bırakmıştım sınıfta bir tek ben vardım ve kapı sesi duydumardından gök gürledi hayatta en korktuğum şey gökgürültüsüydü tam 3 kez üst üste gök gürledi ve kulağımı kapattım ağlamaya başladım küçüklüğümden beri çok korkardım ablam hep bana yardımcı olurdu korkumu yenmek için bense hala korkuyorum ağlamaya başladım az öncede güneş vardı ama şimdi yoktu adım sesleri geldi ve bu benim korkumu tetikledi en arka sıraya geçtim fakat hala gök gürültüleri dinmiyordu sarılma duygusu vardı ablama hep sarılırdım yanıma ateş gelmişti bana neden ağlıyorsun dediğinde bense hıçkırarak gökgürültüsünü işaret ettim istemsizce elim ateşe gitti ilk kez bir erkeğe sarılmıştım ateş koşarak kendi kulaklığını çantasında çıkardı ve kulağıma takıp bir şarkı açtı ve bana sarıldı ellerimi kendi elleriyle sardı bu beni rahatlatmıştı her gök gürlediğinde elim titriyordu ama o elimi ısıtıyordu ateş bana sımsıkı sarıldı ben ilk kez böyle hissetim ve sanki ondan başka korunma kaynağım yok gibi hissetim yere çömelmiş ağlarken o beni kendine bağlayarak gözlerindeki aşkı bana veriyordu ,yavaşça kafamı omzuna yasladım ve kokusunu içime çektim yağmur hızlandıkça daha sıkı tutuyordu elimi,zaman çok yavaş geçiyordu bir anlık zaman durmuş gibiydi gözlerinini bana bağladı ve yağmur sesleri dinmeye başladı ve zil sesi duyulduğunda ellerini elimden çekerek bana bu anı yaşattığınız için teşekkürler prenses dediğinde ben şey pardon kusura bakma sana sarıldığım için pardon üzgünüm ama çok teşekkürler yardımcı olduğun için dediğimde elini sus işareti yaptı kulaklığını verdim ve bana 20 dakikada geçirdiğim en iyi vakitti deyip sıraya oturdu utancımdan yüzüne bakamadım fakat oya bana daha aşık bakıyordu ama bu benim düşünclerimi biraz olsun değiştirmedi sadece onun daha iyi biri olduğunu düşündüm O bana...
