5.Bölüm | GÜZEL GÖZ'ÜN ŞİFACISI

43 5 2
                                    

'' Her 5 bölümde bir sizinle konuşmak istiyorum. Hikayenin gidişatını, nasıl şeyler istediğinizi ve hikayeden okuduğunuz geri dönüşlerinizi sizlere sormak isterim. Benimle yorumlarda konuşup hikayeyi beraber değerlendirmeye varsanız, buyurun. Yorumlarda buluşmak üzere... ''


Bölüm Şarkısı: Kal Ya Da Gitme-Ruj

Büge Keden

Benim için zaman her zaman ki gibi hızlı geçmiyordu. Tam tersine, kaplumbağaların hızları ya da ne bileyim karıncaların yürümelerinden bile daha yavaştı yelkovanla akrebin hızı. Sanki özellikle benim inadıma yapılır gibi yelkovan, akrebi takip etmeyi bırakmış gibiydi. Kum tanelerinin akma hızı bile zamanın geçmesinden daha hızlıydı şu an benim için.

Birkaç gün önce birisi sosyal medya hesabımı çalmıştı. Bunun için üzülmüyorum, sadece bir sürü anım vardı o hesapta. Arkadaşlarımla, ailemle çekindiğim bir sürü fotoğraf, video vardı ve hepsi tanımadığım bir kişinin eline geçmişti. Üstüne üstlük bir de lakayt tavırlarıyla beni sinir ediyordu. Neymiş efendim ' Güzel Gözlü Kız ' diyip duruyordu bana.

Eyvallah, diyebilir. Beni güzel bulabilirdi ya da ne bileyim beni hoş buluyor olabilirdi ama bu bana karşı lakayt tavırla konuşma hakkı vermezdi ona. Başımda dert bir tane değil ki benim. Bu yaşıma kadar da aynı anda yaşadığım bela sayısı asla en az ikiden aşağıya düşmemişti. Bela paratoneri gibi bir şeydim kendim için.

Dün de evden çıkıp markete gittiğimde bir tane çocuk arka arka yürürken bana çarpıp bileğimi incitmeme sebep olmuştu. Gece gece hastanelerde dolaşmıştık bir de onun yüzünden. Röntgendi, muayeneydi falan derken eve geldiğimizde saat gecenin bir körünü gösteriyordu.

Kolum ağrıdığı için ağrı kesici ilaç içip anca öyle uyuyabilmiştim. Daha doğrusu sızmıştım. Çünkü kolum gece boyu ağrıyıp durmuştu. Bundan dolayı da ağrıdığı için uyuyamamıştım.

Sabah elimi hissedemememle korku içinde yataktan kalktım. Meğerse uyurken üzerine yatmışım, elim de uyuşmuştu. Bana çarpan çocuğa bir kere daha sövmeye başlayacakken İriz'in beni kahvaltıya çağırmak için odanın kapısını tıklatıp içeri girmesiyle sövme işim yarım kaldı.

İriz'den bahsetmişken... İriz, Yüce Rabb'imin bana verdiği en büyük şansımdı. Bizim hikâyemiz anne ve babalarımızın arkadaş olmasıyla başlamıştı. Aileler önceden tanışır, arkadaş olurlar ve doğan çocukları da birlikte büyüdükleri için çok yakın olurlar. Bizim hikâyemiz de bunun aynısı.

Bizim aramızdaki arkadaşlık hem yakın ama diğer taraftan uzak bir arkadaşlık. Aslında İriz'in, ailesiyle birlikte 6 yaşındayken başka bir şehre taşınmaları gerektiği için onlardan birkaç yıl ayrı kalmıştım. O süre boyunca telefonda konuşmuştuk ama yetmemişti o bize. En sonunda onlardan haber alamayınca da iletişimimiz kopmuştu.

Ta ki birkaç yıl önceye kadar... Biz yaklaşık 13 ya da 14 yaşındayken onlardan haber gelmişti. Yaşadığımız şehre geri dönmüşlerdi. Gittikleri şehir, onları her anlamda zorlamış ve bizimkiler de oraya alışmadıkları için başka şehir onları zorlamıştı.

Liseyi beraber okuduktan sonra üniversite için de aynı şehirleri ve okulları yazdık. Şans bizim yüzümüze gülmüştü, aynı üniversiteyi hatta aynı bölümü tutturmuştuk. Şu an ikimizde İşletme Bölümü, 2.Sınıf'ı okuyorduk.

Bir gün İrizle konuşurken eğer üniversiteyi aynı yerde kazanırsak, ailelerden ayrı eve çıkalım beraber diye konuşmuştuk. Üniversiteyi de beraber kazanınca ailelerin de izni olmasıyla beraber ayrı eve çıkmıştık. Bir binanın en üst katında yani 4. katında oturuyorduk 2.5 senedir.

Bir Bakış / Texting ( DÜZENLEMEDE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin