Yaşamak böyle birşey mi?

14 0 1
                                    


"Yaşamak denen şey bu ise,ben hiç yaşamamışım...Aldığım nefes,gördüğüm anlar,duyduğum  sesler,hissettiğim duygular hepsi bir israfmış.
  Peki neden ben?Onca insan varken niye ben!
Biliyorum bu soru cevapsız kalmaya mahkum nede olsa imtihan dünyasındayız..."

Poyraz doğduğu andan beri kimliksizdi,o bu dünyanın kayıtlarında hiç var olmamıştı,annesi bunu hak etmediğini düşünüyordu

Poyraz ona üzgün gözlerle bakan Mirayı fark etti.Kalbi bir kez daha kırılmıştı,kendince fark ettirmemeye çalışıyordu.
   Miray ise bu sohbetin Poyrazı üzdüğünü fark edip konuyu farklı yerlere çekmeye çalıştı

"Ben çok acıktım,annemden meyve suyu isteyeceğim,hemen geliyorum"

Miray koşar adımlarla odayı terk etti,Poyraz odada kendini çok yabancı hissediyordu,etrafı utanç içinde inceliyordu,çünkü odayı incelemenin suç olduğunu düşünüyordu.
Gördüğü herşeyde bir kırgınlık,sonrasında gördüklerine özenmenin verdiği utanç içinde mahvolmaya başladı.Kendini dışlanmış gibi hissediyordu.

İlgisini çeken ilk şeylerden biri evin kokusuydu,gerçekten bambaşka kokuyordu,yabancıydı ama huzur vericiydi,evdeki yaşanmışlığı temsil ediyordu.İlgisini çeken ikinci şey mobilyalar ve çarşaflardı,renkleri ve desenleri çocuk olduğunu hatırlatıyordu.Üçüncüsü ise oyuncaklardı,çok fazlalardı...Kıyafetlerde ilgisini çekmişti,yumoş kokulu hiç kirlenmemişlerdi,bir melek eli değmiş gibi tertemizlerdi,Mirayın saçları ilgisini çekti,özenle taranıp toplandığı çok belliydi,tek bir tel dahi aradan fırlamamıştı,renkli tokalar özenle seçilmişti...
  Çok geçmeden Miray elinde bir tepsi ile odaya girdi,tepsideki herşey dikkatini çekti,bardağın desenleri,tabağın renkleri ve kekin şekli,herşey farklı ve güzeldi,peri evi miydi burası?

"Yere dökmeden yiyelim olur mu?Annem kızıyor sonra" dedi Miray

Bir insan kurallara dahi özenebilir mi?

Poyraz özeniyordu...

"Seninde kardeşin var mı?" dedi Miray merakla
"Evet 2 tane ablam var"
"Ne güzel,ben hep ablam olsun isterdim"
"Ben hiç istemezdim"
dedi Poyraz bu meseleden kaçmak istercesine
"Neden?"

"Evin en küçüğü olduğum için sürekli ya ezerler yada görmezden gelirler,aslında hiç üzülmüyordum onları çok seviyordum,ama son olanlardan sonra ikisinede dargınım"
dedi Poyraz

Ablalarından bahsettiği her an pişmanlık duyuyordu,arkasından bir el bunları konuştuğu için çekip azarlayacak gibi hissediyordu

"Ben kar kürelerini çok severim,ablam hiç sevmez,sevmediği gibi saygıda duymaz,en son en sevdiğim kar küremi paramparça etmişti"

Poyrazın yüzü konuştukça düşüyordu,Miray sürekli farklı konu açıp kafasını dağıtmak istesede her konu bir probleme dönüşüyordu.Ayağa kalktı ve bir rafa uzandı,parmak uçlarında durup birşey almaya çalışıyordu.En sonunda o raftan bir kar küresi çıkardı.İçinde küçük bir Melek gülümsüyordu.Küreyi Poyraza uzattı

"O zaman bunu sana hediye ediyorum,ablan vermiş say,ve onu affet olur mu?"
dedi Miray
"Neden onu affedeceğim?"
"Çünkü onu sevdiğini söyledin"
Poyrazın ellerine küreyi koydu ve
"Bu küreye birine kırıldığın zaman bakabilirsin,içindeki melek sana doğru yolu gösterecektir" dedi

Poyraz küreyi kaldırıp salladı,minik tanecikler meleğin üstünde uçuşurken onu geçmişe götürdü...

Poyraz 5 yaşında

"Abla bu gün benim doğum günüm değil mi?" diye sordu Poyraz.Şirin yatağında yatıyordu,kafasını ona doğru çevirdi "Evet bu gün doğum günün ama sakın anneme söyleme"

Poyraz her doğum gününde annesinden kaçardı,bu gün neyseki annesi mesaiye kalmıştı.İstediği gibi doğum gününü kutlayabilir,mum üfleyip dilekler dileyebilirdi.
"Süpriz varmı?" Diye sordu Poyraz
Şirin ablası bazen ufak süprizler yapar Poyrazı sevindirirdi.Süpriz genelde ya küçük bir kek yada gofret olurdu
Şirin Poyraza cevap veremeden birden salondaki kapı çarptı.Annesi gelmişti...
"Sakın odadan çıkmıyorsun!Yemek getiririm ben sana" dedi Şirin.

Şirin Poyrazın yerine,yani ninesinin yanına oturdu,onu hiç sevmezdi,geçmişte üç kuruş etmez oğlu için Şirini azarlar dururdu,fakat annesi Poyrazın yokluğunada laf yetiştirmesin diye buna katlanmak zorundaydı

"Anne içtin mi sen?" Dedi Çiçek
"İçtim ne yapıcaksın!" Diye bağırdı Leyla "İçip içip eve geliyorsun elaleme rezil oluyorsuz,okula gitmek istemiyorum senin yüzünden artık!"
"Gitme lan okula,okuyupta ne yapıcan,doğduğun yer belli sonun belli,iğreniyorsun ya benden,ben annem gibi olmayacağım diyordun ya o babacığına!Gör bak sende benim gibi olacaksın"  Leyla alayla gülmeye başladı,Bu Çiçeğin gururuna dokundu sinirle ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi
"GELMEYECEĞİM BİRDAHA BU EVE,KIZINDA YOK ARTIK!BİR GÜN YARDIM İSTEYECEKSİN BENDEN,SENDE GÖR BAKALIM SANA YARDIMDA ETMEYECEĞİM!"
diye bağırdı Çiçek
"DEFOL!" Dedi Leyla,ve yemeğini yemeye devam etti.

Poyraz dayanamayıp odasından çıktı
Çiçek ablasına koştu
"Abla nolur gitme,nolur"
"Poyraz geç odaya!"
"Bu gün benim doğum günüm nolur gitme"
"BANANE POYRAZ!DOĞDUĞUN GÜN HAYATIMIZ KARARDI ZATEN"

Poyraz bu söze ellerini ablasından çekti,ağlamaya başladı,Çiçek ise bunu umursamadan kapıyı sertçe çarpıp gitti.Şirin ayağa kalkıp Çiçeğin peşinden gidiyordu,ama aklı Poyrazdaydı,çünkü evden annesinin bağırışları geliyordu.

"Bağırma çocuğa!Yukarıda Allah var hakkımı helal etmem sana"
dedi ninesi Leylaya
"Asıl benim hakkım helal değil sana!Oğlumda oğlum dedin zorla doğurttun bu çocuğu bana!İstemiyorum dedim görmek istemiyorum dedim.Baksana şunun bakışlarına,herşeyi Ferhata benziyor,her ona baktığımda karşımda Ferhatı görüyorum"

Poyraz dolu gözleriyle annesine baktı,Leyla buna daha çok sinirlendi
"Öldürücem seni!Ferhatı öldüremedim seni öldürücem" Annesi Poyrazı tutup kaldırdı,ninesi ne kadar çabalasada Leylayı engelleyemedi.Leyla Poyrazı kazağından tutmuş sürüklerken araya Şirin atladı.Poyrazı kurtarıp ninesinin yanına götürdü,Leyla ise bir kenara çökmüş sinir krizi geçiriyordu.

Şirin annesinin ilaçlarını alıp
"Poyraz odaya geç!" diye bağırdı.

Poyraz odasına geçmiş bir kenarda ağlıyordu.Heryerde kendini fazlalık gibi görüyordu.Yok olmak istiyordu...

Bir süre sonra Şirin Poyrazın yanına geldi,Poyraza bir kutu uzattı,ardından yatağına geçip kulaklıklarını taktı.Poyraz şaşırmıştı,kutunun ne olduğunu çözmeye çalışıyordu.Kapağını açtı,içinden bir kar küresi çıktı,bir melek ona gülümsüyordu,üstünde ise Poyrazın okuyamadığı "İyiki varsın" yazıyordu...
.

.

.

Biraz uzun sürdü bu bölümü atmam,birazda kısa oldu farkındayım :( Gidişatı tam halledemedim ama çözücezz merak etmeyinn

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küçük Kar TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin