bölüm 1 - ölümün sakinliği

196 12 26
                                    


 19 yaşındayım ve görebileceğiniz en bahtsız insanlardan biriyim. şuan kıytırık bir okul yurdundayım. her ne kadar okulu bırakmış olsam da sırf daha ucuz diye bir erkekle paylaşmayı kabul ettiğim yurt odama doğru elimdeki eskimiş bavulumla beraber gidiyordum. Gerçi pek önemli değil, gider gitmez asacağım kendimi. 

Neden mi? öğrenirsiniz birazdan.

eskimiş olan valizimin sapını bıraktım ve kapının anahtarını ceplerimde aramaya başladım. Sonunda bulduğumda iç çektim ve kapıyı açarak içeri girdim. 

 Banyodan gelen su sesini duydum. anlaşılan o ki oda eşim duş alıyordu.

odayı inceledim. çok sadeydi. 1 dolap 2 yatak ve yatakların arasına konmuş bir komodin. ben odayı incelerken yataklardan birinin üzerinde ve adamın kıyafetleri duruyordu. anlaşılan o ki kıyafetlerini yanında götürmemişti. 

banyonun kapısının açılmasıyla siyah saçlı ve altın sarısı gözleri olan 1.90 boylarındaki oğlan dışarı çıktı.

adam bana bakabileceği kadar soğuk ve metanetli bir ifadeyle baktı.

"Sen benim yeni oda arkadaşım olmalısın."

Pekala sevgili okuyucular, size kamu spotu. lütfen oda arkadaşınız bir kız ise veya gay ise sadece belinizde havluyla tüm kaslarınızı sergileyerek ortaya çıkmayın. 

Utanarak hızla 1.90 boylarında olan uzun oğlana arkamı döndüm. "üstünü giyinsene!" dedim utanç içinde.

Adam aynı soğuk ifadeyle bana bakmaya devam etti. benim utanmamı umursamıyormuş gibi görünüyordu. sadece yatağına doğru yürüdü ve ben bakmıyorken giyinmeye başladı. 

Kendini rahat hissettiğinde nihayet tekrar konuştu.

"Adın ne?"

kaşlarımı çattım. Nezaket öğretmediler mi bu adama? Ona döndüm kaşlarım çatık bir şekilde garip bir sakinlikle konuşmaya başladım. "Birisine ismini sormadan önce kendini tanıtmalısın." 

adam gözlerini devirdi ve küçük bir iç çekti. bunun zor olacağının bal gibi farkındaydı. Ben sırıtırken o kendini tanıtmaya başladı.

"Benim adım Trafalgar Law. Ama arkadaşlarım bana Law der. Şimdi adın ne kızım?"

ismi bir yerden tanıdık gelmişti ama hatırlayamıyordum.

konuşabileceğim en sessiz şekilde konuştum... "iğrenç şey..." evet.. bu benim lakabımdı. herkes bana öyle seslenirdi

adamın soğuk ifadesi aniden şok bakışına dönüştü.

"Affedersiniz?! az önce bana... 'iğrenç şey' mi dediniz?!"

onunla bu şekilde konuşacağıma inanamadı. şaşırmıştı. aslında sadece insanların bana taktığı lakabımı demiştim ama o beni yanlış anlamıştı.

"Bu ne cesaret be!?" sinirle üzerime yürüdü. Beni öldürmek ister gibi bakıyordu.

"Hayır, bekle! sadece takma adımı söyledim... herkes bana öyle sesleniyor!" yavaşça sakinleşiyor olduğunu gördüğüm Law adlı oğlanın az önceki sinirini umursamadan dalga geçer gibi omuz silktim. "Tanıştığımıza memnun oldum Law! Artık buraların en zavallı kızıyla aynı odadasın, haha!  gerçi bu çok uzun sürmeyecek yakında ayrılacağım.." intihar edeceğimi dolaylı yoldan demeye çalıştım ama bunu anlamamazdan geldi, belki de gerçekten anlamamıştı. 

"bekle, bekle. arkadaşlarının sana takma ad olarak 'iğrenç şey' dediğini mi söylüyorsun?" 

birinin başka birine sıcaklık ifadesi kadar saldırgan bir söz söylediğini hiç duymamış gibi bir hali vardı. bir türlü anlayamıyordu.

EN BAHTSIZ - Trafalgar Law x okuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin