DOOBUTSU

GİRİŞ

Bundan uzun yıllar önce, insanların Dünyada olmadığı zamanlarda, büyünün kalıntıları vardı. Dünyanın oluşumunda bile büyünün büyük bir rolü vardı. bir süre sonra -geç de olsa- büyü canlılarda da gözükmeye başladı. insanlar ilk başta buna anlam veremedi. ve büyü gücü olan insanları Cadı veya Büyücü olarak alandırıp yaktılar. ama bir süre sonra büyü kullanan insanların sayısı arttı ve onları sınıflandırmaktan başka birşey yapamadılar. dünyada 9 tür insan, bir arada yaşamaya başladı -tabi ki bunların arasında hayvanlarda vardı ama onlar bu kategorilendirme ye giremediler- . bunlar: normal insanlar yani Antrohlar, 4 element kullanıcıları yani Elementaller, Skofoslar yani ışık ve karanlığa hükmedenler, Fsy denen ruh yakalayıcıları ve uyumsuzlar... uyumsuzlar biraz dışlanan kesimler di. genelde sessizdirler ve Asy denen yerlerde kalırlar. burda tüm uyumsuzlar birarada yaşarlar ve nadiren diğer türlerle etkileşime girerler. kendi kuraları ve kendi sistemleri vardır. uyumsuzları diğer türlerden ayıran şey ise güçlerinde farklılıklar olmasıdır. kimi yaraları tedavi ederken, kimi hayvanlarla veya ruhlarla konuşabilir. bağzıları zihin okur, bazıları ise fazladan uzuvlarıyla -kanatları veya kuyruklarıyla doğarlar....

" bir veya iki kutu. bunlardan daha çok olmalıydı."

"neyse ne elimizde bir tane var artık bununla idare edicez"

Kapıdan içeriye 30 yaşlarında bir polis memuru girdi

"Bay Derek morg bölümünden bekleniyorsunuz efendim?" dedi ve biraz durduktan sonra kapıdan çıktı.

" Bunun ikinci kutusunu da bul dostum yoksa Rose bizi öldürecek"

"elimden geleni yaparım sen morga git"

Dedi ve kapıya yöneldi. Morg bölümü en alt kattaydı. Merdivenlerden inmeye üşendiği için asansöre bindi. Cebindeki kartı kapıya okuttu ve kapı açıldığı anda suratına doğru bir ceset kokusu patlayı verdi. Derek elini yüzüne siper ederek geri döndü. Evet morgda ceset olurdu bu çok normaldi ama hiç bu kadar ağır koktuğunu duymamıştı. Zaten genelde kokmazdı da.

"BİRİSİ İÇERDE BİN YILLIK BİR CESET Mİ AÇTI?"

Dedi ve elini burnuna siper ederek içeri girdi.

" bak bak sen kimleri görüyorum Bayan Santiago!. Sonunda göreve geri döndün ha?! Buna çok sevindim"

Dedi ve masada duran cesetlere baktı ".... Tabi buna göreve dönmek denirse... görevden çok kasap dükkanına dönmek gibi"

"HaHa çok komik. Birincisi, ben olmasam öldürülen kişinin kim olduğunu, neden öldüğünü, DNA'sını falan bulamazsın. İkincisi İse" arkasını dönüp elindeki neşteri Derek'e uzatarak

"bu işi cidden çok seviyorum" dedi ve diğer elindeki kesik eli Derek'e uzattı. Derek tiksinerek geri çekildi. Santiago da gülerek işine geri döndü.

" ee beni neden çağırdın?"

"hatırlıyor musun? bir ay önce sana bir dava atanmıştı ama hiç delil olmadığı için askıya almak zorunda kalmıştın."

"ah evet hatırlatma şunu.bir ay boyunca hiçbir şey bulamadık."

"oradaki cesetleri hatırlıyor musun?"

"ah evet çoğunun kopan uzuvları bulunamamıştı bile".dedi Derek. Santiago başını sallayarak geri çekildi. sandalyenin üzerinde dört ceset.... hatta dört buçuk ceset vardı.

" yeni gelen şu cesetlere bir baksana.askıya alınan vakadaki gibi. kopan ve parçalanan uzuvlar. eksik parçalar. bu cesetlerin bazılarının organları bile yok. sanki biri sadece içlerini emmiş de geriye posası kalmış gibi."

" nasıl bir sadist böyle şeyler yapar ki?". dedi ve tiksinmiş bir şekilde arkasını döndü.

"peki kimliklerini belirleye bildin mi?"

" evet çoğu mafyaya çalışan alt kesimden insanlar. ama geçen hafta çalıştıkları mafyanın insan ticaretinden şüphelendikleri için bir aranma izni alınmış ancak arama yapılmamış."

" ilk olaydaki gibi." dedi Derek. morgun sedyelerinden birine oturdu.

" nasıl yani?

" askıya alınan davadan bahsediyorum. biz olay yerine gittiğimizde binanın arka kısmından kayıp ilanı verilen çocuklardan bazıları bulunmuştu. öldürülen kişiler de çocuk ticareti yapan kaçakçılar dı."

"ne yani katillerimiz intikam mı almaya çalışıyor?"

"sanmam. ama bu işte bir iş olduğu kesin"

"peki şimdi ne yapıcaz?"

"sen cesetlerle ilgilenmeye devam et bense bi patronla konuşayım!". dedi ve suratında istemsiz bir iadeyle morgtan ayrıldı.