Bölüm 2

30 10 13
                                    

Selam herkese :)  TE AMO.....

İyi Okumalar <3

Bölüm Adı = Ruhsal Bozukluk 

------------------------------ 

'' Hala, son bi, sözüm var dinlersin beni de'mi?'' 

''Gitme buradan'' 

''Sen olmadan ben asla yaşayamam'' 

''Kesmiyor ne ilaç ne antidepresan'' 

''Çözemedim valla çok enteresan'' 

'' Yalvarıyorum gitme burdan '' 

''Sen olmadan ben asla yaşayamam '' 

''Çözemedim valla çok enteresan'' 

''KAFAYI YIYORUM''

Kulaklığımı takmış, telefonumdan spotify'dan 'Antidepresan'ı  açmış ful ses beni daha da fazla tribe sokucak olan şarkıyı dinliyordum. Koşarak kapkaranlık sokaklardan geçiyor, hissettiğim heyecanla kalp atışlarım daha da fazla hızlanıyordu. Gülümsedim...

Yorulduğumu hissetmeye başladığımda evimden oldukça uzaklaştığımı fark etmiştim. Koşar adımlarımı yavaşça normal adımlar olarak düzene koydum. Derin nefesler aldım. Ağzımdan çıkan dumanlara baktım. Hava soğuktu ama ben hiç üşümüyordum.  Ellerime baktım soğuktan dolayı kıpkırmızı olmuşlardı. Bir süre avel,avel ellerime baktım. Gördüğüm manzara oldukça hoşuma gitmişti. Soğuktan kızarmış, kemikli parmaklar.... Aynı kitap karakterleri gibiydim...

Adımlarımı durdurdum. Etrafa baktım. Çoğu evin ışıkları yanıyordu. Bazılarında televizyonun sesi, bazılarında ise müzik ve bana göre imkansız olan ama çoğu insanların yaşadığı mutluluk ve kahkahaları duyuyordum.   

'' Sen mutsuzsun diye diğerleri de senin gibi olamaz!''

Doğru... Hepimiz farklı hayatları yaşıyoruz. Mesela şu anda bazı insanlar paraya para demezken ben para için sürünüyorum... Ben yalnızken çoğu varlığın yanında arkadaşları yada sevgilileri var. Ben mutsuzken insanların bazıları gözünden yaş gelecek kadar kahkahalar atıp eğlenebiliyorlar. 

'' Kesinlikle sorunlu sensin''  

Başımı simsiyah olan gökyüzüne çevirdim. Ardından bakışlarım Ay'ı buldu. Nasılda güzel parlıyordu. Acaba nasıl öleceğim..? 

'' Evden kimseye haber vermeden çıktın ailen öğrenirse seni öldürecek olanlar onlar '' 

Birazcık heyecanı ve korkuyu tatmak istedim. Ne var.? Yine bana vicdan yapıyorsun.! Başımı sağa-sola doğru yavaşça salladım. Tekrardan ilerlemeye başladım. Nereye gidebilirdim... Sanırım bu sefer ayaklarım beni nereye götürürse misali ile ilerlemeye karar verdim.. Kendimi korku filmlerinde ki o, gerizekalı karakterlerinden birine benzetmiştim. Kulaklığımdan artık ses gelmeyince listenin sonuna geldiğimi fark ettim. Kulaklığın tekini çıkarınca o sırada bazı inlemeye benzer sesler duymaya başladım. Bu sefer sesin geldiği yere doğru ilerledim bu gözler nelere tanık olacaktı.? 

Bir cinayete mi..? 

Bu düşünce ile kalbim daha da hızlı atmaya başladı. Yada aklıma gelenlerle ne zaman gülümsediğini fark etmediğim dudaklarım düz bir çizgi halini aldı. 

Yada.... Birbirini yiyen bir çift olabilirdi.. 

Bu olmasında her şeye razıyım, sesler şimdi daha net geliyordu. Acı içinde inleyen bir adam sesiydi bu ses elimde olmadan sırıttım. Sanırım gerçekten de belamı arıyordum. Hoşuma gitmişti. Sırtımı duvara verip ilerledim başımı yavaşça köşeye doğru döndürdüm. Etrafa baktım yerde, yüzü kanlar içinde yatan bir şahıs onu yumruklayan başka bir adam arkasında uzun kalıplı bir kaç herif vardı. Bir anda içimde bir öfke hissettim nedense o adamı ben dövmek istiyordum. Onlara doğru ilerledim. '' Heyy '' sesimi duyunca hepsi bana baktı. '' Ufaklık uza buradan'' aksine üstüne yürüdüm. '' Birazda ben hırsımı çıkarabilir miyim.?'' bir ucubeye bakıyorlarmış gibi baktılar bana. Yerde yarı ölü bir vaziyette olan adamın üstünde olan şahıs kalkıp bana doğru yaklaştı. '' Kimsin sen?'' göz devirdim.. '' TC kimlik numaramı ister misin.? Ben sizin kim olduğunuzu bilmiyorum sizde benim... Bakın sadece '' gözlerimi doldurdum ve dudaklarımı titrettim. 

'' Sevgilimin beni aldattığını öğrendim kötü bir gün geçiriyorum sadece rahatlamak istedim '' dediğimde yanında ki adam atıldı. '' Ne yapalım bu ucubeyi.? '' tırnaklarımı yüzüne geçirince ucubeyi görürsün sen.! Karşımda ki adama baktım. Sokak lambası yüzüne vuruyordu. 

'' Tam bir Watty klişeleri oldu bu '' 

'' Gel bakalım al hıncını '' Diyen adama daha dikkatle baktım ve sırıttım. Adama ilerleyip, ayağımı kaldırıp botumu yüzüne geçirdim, ardı ardına bir kaç kez yaptım. Ardından hayalarına geçirdim. İnliyor ve arkamda ki adama bakıyordu. Yüzüne vurmaya başladım, o kadar çok fazla vurmuştum ki yüzüne elimin üstünde ki deri soyulmuştu. Tırnaklarıma baktım baya uzunlardı. Güldüm aklıma gelen fikirler. Yüzüne yaklaştırıp çizmeye başladım ağlıyor ve bağırmaya çalışıyordu. Elimi yüzünden çekip kanla kaplanmış elime baktım. Tekrardan adama baktım bir gözü kapanmıştı sol elimi göz kapaklarına götürüp açtım ve birden tırnağımı gözüne soktum.      

-

Gözlerimi açmamla kan ter içinde yatakta oturur pozisyonda kendimi bulmam bir oldu. Derin nefesler alıyor yaptığım şeylerin bir rüya olmaması için kendime telkinde bulunuyordum. Nede iyi gelmişti. Sinirle yataktan kalkıp kapıya ilerledim yanında bulunan odanın lambasını yaktım. Bir kaç saniye gözlerim aydınlığa alışmakta zorluk çekse de başarmıştı. Her şey yerli yerindeydi. Sinirle ayağımı yere vurdum. Kapıyı açıp kağıdı kontrol ettim ama yoktu. 

O sırada bakışlarım elime kaydı. Sağ elimin üstünde hafif soyulmalar vardı..?

Peki ben eve nasıl gelmiştim.? 

___________________________________________

Bölüm Sonu.... 

Diğer bölüm görüşmek üzere

Oy ve Yorumlarınız önemli.....<3


Özgürlük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin