Elime aldığım tarağım ile parlak kahverengi saçlarımı taradım. Saçım mükemmel gözükesiye kadar saçımı tarayıp şekil vermeye çalıştım. En sonunda istediğim mükemmeliği yakaladığım zaman elimde olan tarağı makyaj masasının üzerine koydum.
Oturduğum sandalyeden kalkıp boy aynasının önüne geçtim ve kendimi süzdüm. Dolabımda olan en güzel kıyafeti giymiştim. Vücudumu saran siyah üst ve altını bir şaheser gibi tamamlayan pantolonum ile gayet sade ve şık olmuştum.
Bugün önemli bir gündü. Bugün eve sevgilim geliyordu.
Boy aynasının önünden çekilip parfümlerimi koyduğum rafımın önüne geldim. Çok uğraşmadan istediğim parfümü buldum. Sevgilimin sevdiği parfümü. ferahlatıcı esansa sahip bir koku.
Parfümü sıktıktan sonra salona geçip koltukta oturup onu beklemeye başladım. Biraz zaman geçtikten sonra kapı zili çalmıştı.
Biraz heyecan ve biraz korkuyla -beni beğenmeme korkusu- ayağa kalkıp hızlıca çalan kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığım gibi içeri geçmişti.
"Beom merhaba." O ise arkasına bakmadan hızlıca salona gidip perdeleri kapatmaya başlamıştı. "Hey beom sevgilim" şansımı tekrar denemek istemiştim fakat o sadece 'kimseye görünmeme' derdindeydi.
En sonunda pencereleri kapatıp, perdeleri çektikten sonra bana bakabilmişti.
"Abartı makyaj yapmışsın teahyun" şok olmuştum. Ben o geliceği için bir hafta önce hazırlanmaya başlamıştım ve o eve geldiğinde demesini istediğim tek bir kelime vardı "çok güzelsin teahyun". Sadece bu cümleyi duyabilmek için bir hafta uğraştım ve aldığım sonuç ise buydu.
"Ben..." devam edemiyordum. Gözlerim dolmuştu ve neredeyse ağlayacaktım. "Ben özür dilerim sevgilim. İstersen hemen silebilirim."
O ise sadece başını hayır anlamında sallayıp "zaman kaybedemeyiz yeonjun'un beni affetmesi için bir kaç şey almam lazım ve bu evden akşam olmadan önce çıkmam lazım." Dedi.
Sadece ona bakıyordum. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ben onun için sadece boş olduğunda geldiği biriyim.Yeonjun trip atar bana gelir, yeonjun küser bana gelir, yeonjun ondan ayrılır bana gelir. Ama ne zaman yeonjun mutlu olsa ona gider.
"P-peki" bunu bekliyormuş gibi hemen gelip beni öpmeye başladı. Dudaklarımız bir saniye olsun ayrılmıyordu. Elimi onun saçına getiridim ve yavaşça okşamaya başladım. Onun saçını çekmek istemiyorum çünkü o zaman canı acır. Beomgyu ise elini belime koymuştu ve beni kendine çekmişti.
"Kondom odamda" birkaç saniye ayırdığım dudağımdan dolayı rahatsız olmuştu ve bu yüzden hemen kafamı tutup kendine çekti.
Biraz daha öpüştükten sonra benden ayrıldı. "Bu kadar yeter artık gitmem lazım."
Ne? Sadece bu kadar mı? Sadece bu kadar vakit geçirmek için mi gelmişti? Sadece bunun için mi?
"Beomgyu. Sevgilim ne oldu?"
Bana bakıp iç geçirdi. "Dedim ya gitmem lazım." Bir yandan konuşup bir yandan koltuğa koyduğu çantasını alıyordu. "Beom sevgilim. Biraz daha kalsan? Seni çok özledim."
Beom ise beni umursamayıp kapıya gitmişti bile. "Bana sevgilim deme diye kaç kere uyardım seni." Sorduğum soruya cevap vermek yerine sadece sesleniş şeklime takılmıştı. Demek ki bus sefer gerçekten yeonjun'un onu affediceğini düşünüyor.
"Beom sevgi- özür dilerim. Beom..." Elimi onun yanağına koydum ve yavaşça okşamaya başladım. Ben tam konuşucaktım ki beom elimi itip konuşmaya başladı.
"Parfümün iğrenç kokuyor. Seni öperken bile zor dayandım."
Sus artık. Sadece bunu demek istiyordum. Kes çeneni diye bağırmak. Ama yine sustum ve özür diledim. Beom ise kafasını sallayıp evden dışarı çıktı.
Terk etmişti yine. Başkasını bana tercih etmişti. Artık dolan göz yaşlarımı tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.
"Lanet olsun sana beomgyu. Sana ve seninle tanıştığım güne tanrı binlerce kez lanet etsin"
Artık ayakta duracak gücü bulamıyordum kendimde yinede odama gidip daha birkaç saat öncesinde heyecanla sıktığım parfüm şişesini alıp pencereden dışarı attım."Senin yüzünden iğrendi benden!"
Dışardan bakan bir insan deli olduğumu düşünebilirdi fakat şuan umursayacak güç bulamadım kendimde.
Pencereyi kapatıp yatağıma uzandım. Küçük hıçkırıklar ve kesik kesik aldığım nefesim ile gözlerimi kapattım. Son bir göz yaşı düştü ve uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The other woman -taegyu-
Fanfiction"neden ben değil?" Ve gözünden bir damla yaş düştü.