6🦦

260 38 12
                                    

Bugün yurda gidemeyecektim çünkü bugün annem, anneannemlerin yanına Avustralya'ya gidecekti onu uğurlayıp evdeki bi kaç şeyi yapacaktım. Odamdan çıkıp salona indiğinde annem bavullarını hazırlayıp kapının önüne koymuştu bile. Annem bi kaç hafta olmıyacağı için abimle birlikte nasıl yaşıyacaktık tahmin bile edemezdim. Annemin yanağını öpüp gülümsedim. "Annem seni çok özliycem be" üzüntülü bi sesle demiştim. "Ben gelene kadar bu evi sağlam görecem ona göre" annem kaşlarını çatıp bana bakmıştı. Kafamı sallayarak "merak etme annem ev benim sayemde sağlam kalcak" demiştim

"Hadi inşallah" annem paltosunu giyip çantasını almıştı bende hırkamı giyip valizini alıp evden çıktık. Abimin burda bıraktığı arabasına yaklaşıp valizi bagaja koymuştuk ve anneme ön koltuğun kapısını açıp binmesini sağladım. Ardından bende şoför koltuğuna geçip kemerimi taktıktan sonra yola koyulmuştuk. Hava limanına gidene kadar bi kaç şey konuşmuştuk. 15-20 dakika sonra hava limanına varmıştık. Arabadan inip bagajdan valizi alıp indirdim ve annemin yanına gittim. Anneme valizi verdikten sonra ona sarıldım. "Seni özleyeceğim annem" ağlamaklı bi sesle demiştim. Annem bana sarılıp sırtımı okşamıştı. "Oğlum bende sizi çok özliycem. Sizi aradığımda açın merakta bırakmayın beni"

Annem yavaş yavaş yanımdan ayrılıp içeriye girmişti. Arkasından el sallayıp arabaya binmiştim ve kemerini takıp evin yolunu tuttum. Bi kaç dakika sonra uçağa biner anca. Abim neden gelmedi mi? Çünkü onun şirkette acil işleri vardı ve boş zaman bulamamıştı bile. Eve vardığımda hırkamı çakartıp odama gider gitmez yatağıma uzandım. Şuan ev o kadar sessizdi ki. Telefonumu alıp hyunjini aramıştım.

"Hyunjin"
"Felix Allah aşkına nerdesin sen ya"
"Ne be annemi yolluyordum Avusturalya'ya gidiyordu"
"İnsan bi aramlarıma cevap verir çocuklarda bende endişelendik"
"Ee.. Şey ben telefonumu evde unutmuşum fark etmemişim"
"Gelcek misin bugün?"
"Hayır gelemicem evde bi kaç işim var"
"Tamam ozaman işleri halledince beni ara"
"Okey okey okey ararım kapatmam lazım çocuklarıda benim yerime öpüver"

Telefonumu yüzüne kapatıp derin nefes alırım. Off off bıktım. Yataktan hızlıca kalkıp kulaklığımı takıp şarkı açtıktan sonra evi temizlemeye başlamıştım. Müzik dinlerken bişeyleri yapmayı seviyordum bu benim hoşuma gidiyordu. Salondan başlayıp tüm heryeri temizlemeye devam ettim

Evi temizlemem 2-3 saat sürmüştü. Baya yorulduğum için salondaki koltuğa uzanıp derin nefes aldım. Bu beni çok rahatlatmıştı. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle alıp bakmıştım. Mesaj abimdendi. Anne mi yolladın mı diye mesaj atınca evet diyip müzik dinlemeye devam ettim. Unutmadan abime söyliyim de akşam geldiğinde yemek söylesin bugün hiç yemek yapamazdım. Mesajı atıp koltukta uzanmaya devam ettim.

Evet bugün yurda gidemeyecektim en fazla yarın  gidebilirdim. Yerimden kalkıp duvara öyle bakmıştım ne yapacağım hakkında hiç bi fikrim yoktu. Yurda gidemiyordum, abim şirkette işlerinin peşinde aynı şekilde jisungda öyleydi. Jisung abimin yanında çalışmaya başladı. Seungmin, jeongin, changbin ve chan onlarda kendi işlerinin başındalardı. Bende artık bi markete giderim olmazsa yurda giderdim. Evet yurda gitmeyecem diyip giden biriyim

Paltomu giyip evden çıkarım ve abimin arabasına binip yola koyuldum. Markete vardığımda bi kaç ihtiyaç ve biraz abur cubur almıştım. Tam olarak 3 poşet falan alış veriş yaptıktan sonra onları arabaya koyup yurda doğru yol aldım. Bi süre sonra yurda vardığımda arabayı park edip hızlıca yurda doğru gittim. Bahçede kimse yoktu çünkü bu soğukta çocuklar çıkamzdı zaten. Yurda girdiğimde içerisi çok sıcacıktı. Herzaman oldukları odaya baktığımda çocuklar orda oyun oynuyorlar, ders çalışıyorlar ve kitap okuyorlardı. Kafamı kapının arkasından eğip gülümsedim ve beni gören mina koşarak yanıma geldi. Diğerleirde fark edince sevinçle bana sarıldılar. Gelceklrimi bilmiyorlardı. Onlara süpriz olmuştu

"Felix abi hani bugün gelmeyecektin" seojun'un saçını oklayıp gülümsedim. "Tüm işlerimi halletmiştim evde tek kaldığım için biraz geliyim dedim" çocukların boyuna yetişmek için eğilmiştim. "Evde tek kaldığın için korktun mu" luna kelimeleri telaffuz edemediği için kelimeleri yarım yamalak söyleyebilmişti. Kıkırdayıp yanağını okşadım. "Aşk olsun ben hiç korkar mıyım, biliyorsunuz felix abiniz güçlü biridir" gülümsemiştim. Birden arkamdan birinin bağırmasıyla ırkılmıştım daha doğrusu korkmuştum. Arkama döndüğümde bunun hyunjin'in yaptığını fark etmiştim

"Hani korkamzdın kahraman felix bey hmm" hyunjin gülmekten gebercek gibi duruyodu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. "Yaa habersiz gelirsen zaten korkarım" ayağa kalkıp kendime çeki düzen vermiştim. "Banane" hyunjin hala gülüyordu ona eşlik olarak çocuklarda gülüyordu. "Ne gülüyonuz be normal bişey aa" odadın köşesine geçip oturmuştum. Çocuklar ve hyunjin yanıma gelmişlerdi. Hyunjin saçımı okşayarak "yaptığımız keki felix abinize verip kahramnımız dahada güçlensin mi ne dersiniz?" demişti. Kafamı hyunjine kaldırdığımızda çocuklara göz kırmıştı. Çocuklar evet diyerek yanımda ayrılmışlardı ve hyunjinle mutfağa doğru gitmişlerdi

Derin nefes alıp vermiştim. Saçımı okşarken neden kalbim yerinden çikacak gibi attı. Bu bana çok kez oluyordu ve çok uzun zaman öncede hissetmiştim ama noldu hayal ve kalp kırıklığı. Hyunjin bi tabak kekle çocuklarla birlikte geri dönmüştü. Eğilip bi çatal keki kendi eliyle bana yedirmişti. Keki yediğimde gözlerim açılmıştı. "Bu çok güzel olmuş" gülümsemiştim. Cidden yediğim en güzel kekti. "Felix abi biliyor musun bunu birlikte senin için yaptık" Alex bunu dediğinde küçük burnuna dokunmuştum. "Öyle mi bakalım peki kimin fikriydi" bunu dediğimde çocuklar "hyunjin abi" diye bağırmıştı

Hyunjin ile göz göze gelmiştik. Gözleri yıldız gibi parlıyordu. Sanki.. Sanki içinde kaybolcak gibiydim. Bi süre sonra bu bakışmayı bozan bendim kafamı çevirip çocuklara baktım. Bişey eksik olduğunu fark edince kaşlarımı çattım. "Maria nerde" diye sordum. "O arkadaşlarıyla buluşmaya gitti" demişti hyunjin. "Lan 2 gün sonra marianın doğum günü" telaşla demişti. Çocuklar bunu dediğimde sevinçle alkışladılar. Onun için bi süpriz yapmamız lazım ve bi kaç hediye almam lazımdı. "Telaş yapma herşeyi halledeceğiz" demişti hyunjin. Derin nefes alıp veriyordum onun için güzel bi doğum günü kutlaması yapmak istiyordum. Ona söz verdiğimden değil severek ve içten yapmak istiyordum.

Size çok kötü haberim var artık yeni bölümlerini hafta sonu atacağım oç okul yüzünden vaktim olmuyor 😭

flower of love/hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin