15 Ocak 2024 Pazartesi Günü
Şu lanet kod üzerinde 13 gündür uğraşıyordum. Sen ne kadar önemlisin ki kendini gizliyorsun? Evet, 13 günün ardından hâlâ Victor'un kodu üzerinde uğraşıyordum ama her seferinde bloke ediliyordum. Bu iş artık sinirlerimi bozuyordu. Yalnız şöyle bir durum var ki, bu kişi ne kadar inatçıysa bende ondan bin kat inatçıydım. Ben kolay kolay pes etmeyen bir tiptim. Hep kendimi geliştirmeye odaklanmıştım; azimliydim, hırslıydım, bir işe başladıysam bitirmeden, kazanmadan bırakmazdım.
Babamın işinden dolayı teknolojiyle ilgili iç içe bir şekilde büyümüştüm. Hep bu konular ilgimi çekmişti, hep garip bulurdum ve dünyanın sırlarının yazılımlarda olduğunu düşünürdüm. Birkaç tuşa basarak bile inanılmaz şeyler yapılabiliyordu ve bu yüzden Victor'un yazılımcısını bulmak istiyordum. Bu teknolojiyi nasıl yaptığını, kendi ağzından dinlemek istiyordum. Tabii ki de bana, bir yapay zekanın yazamayacağını biliyordum ama bunu eğer gerçekten yapabildiyse, bunu nasıl başardığını merak ediyorum.
Tekrardan iş başı yapacaktım. Lanet pazartesi gününün sabahı, yazılım ile uğraşmak beni yormuştu. Şirkete girip, dinlenip, tekrar bu işe girişmem gerekiyordu. Dinlenmeye aşırı ihtiyacım vardı.
Şirkete kendim için bugün yeni bir asistan almam gerekiyordu. Şöyle ki, hemen siz için durumu açıklığa kavuşturayım. Hem sekreterim hem asistanım olan kişiyi şirketten postaladım. Rodney Owen, şirkete geldiği gün 4 kişi ile konuştu; Agatha, Bay Wilson, danışman kadın ve sekreterim. Sekreterim, meğerse annem olacak kadın için içerden bilgi sızdırıyormuş. Bay Owen'ın sorularına çelişkili cevaplar verdiği için Bay Owen onu biraz köşeye sıkıştırınca itiraf etmek zorunda kalmış.
Böylece şirketin içinde bir köstebeğimiz olduğunu öğrendim. Onu tutuklatmadım çünkü kendi ellerimle onun için hayatı zehir edecektim. İçeride başka köstebek olması durumunu şansa bırakmamak için en güvendiğim adamlarla beraber, şirketteki herkesin telefonlarını kontrol ettik. Ayrıca güvendiğim kişilerin telefonlarını da bizzat ben kontrol ederek, başka köstebek olma olasılığını ortadan kaldırdım.
O yüzden kendime yeni bir sekreter bulmam gerekiyor. Özellikle deneyimli olanları almayacağım çünkü deneyimliler illa ki bir yerde iş bulabilirler ama deneyimi olmayanlar iş bulamıyor. Şirkete vardım ve yukarı çıktım. Odama girdiğimde ise Agatha ile karşılaştım. Masamın karşısındaki ikili koltuğa oturmuş benim gelmemi bekliyordu.
Emily- Agatha?
Agatha- Emily.
Emily- Neden buradasın?
Agatha- Yeni asistan seçeceğini duydum. Sana yardım için buradayım.
Emily- Teşekkürler ama yardıma ihtiyacım yok Agatha.
Agatha- Nasıl seçeceğini bilmen gerek Emily.
Emily- Agatha, merak etme. Halledebilirim. Ben bu şirketlere varis olmak için doğdum. Babam şirketlerdeyken, okuldan çıktıktan sonra sürekli şirketteydim. Öğrenmedim mi sanıyorsun? Bunu yapabilirim.
Agatha- Pekala, o zaman bugünlük asistanın benim. Sekreter adaylarını sana bildirip, içeri gönderirim tamam mı? Buna ne dersin?
Emily- Agatha, finans işlerine bakman gerek.
Agatha- Ahh, bensiz bir vakit batırmazlar ya şirketi!
Emily- Öyle diyorsan!
Agatha dışarı çıktı. Kendimi sandalyeye bıraktım, kafamı geriye atıp nefes verdim. Anlaşılan bugünde benim için yoğun geçecekti. Şirket cidden Brandon'ın dediği gibi insanı sıkıyordu ama başarı için acı gerekir. Acı başarıyı beraberinde getirir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTILI HACK
Novela JuvenilYa konuştuğun yapay zeka telefonunu hackleyen, Amerika'da kırmızı bültenle aranan bir hacker olsaydı? Ben kim miyim? Ben Mr.Mechanic'im!