2.Bölüm

221 79 422
                                    

Resim: Acar 

Ayak sesleri ile uyandım. Asul odada değildi. Kapının önünden birileri gelip gidiyordu. Yeni uyanmış olmama rağmen sanki bütün gece bağrımda taş taşımışım gibi kalbimin üstünde bir ağırlık vardı. Yatağa oturdum. Etrafa bakındım. Odanın içinde ayriyeten küçük bir kapı vardı. Herhalde lavabodur diye düşünerek kapıyı açtım. Tahmin ettiğim gibiydi. İşlerimi hallettikten sonra aynada yüzüme baktım. Gerçekten yüzüm neden bu kadar solgundu ki? Neredeyse duvar gibi bembeyaz, kireç gibi gözüküyordu. Odadan çıkıp aşağı indim. Herkes bir hazırlık içerisinde sağa sola yürüyüp duruyordu. Masanın üzerindeki yemek hapından bir tane aldım. Açlığım hızlıca kayboldu. Acar'a bakındım. Merdivenlerden iniyordu. Anlaşılan o da yeni uyanmıştı beni görünce gülümseyerek yanıma geldi

''Sabahlar abla'' dedi. bende gülümseyerek 

''Sabahlar tatlı bey'' dedim.

Saçlarını okşadım ve İlber abinin yanına odanın öbür ucuna gittim. Geldiğimi görünce 

''Sabahlar'' dedi, aynı zaman da elindeki küçük alet ile uğraşırken.

''Sabahlar İlber abi yapabileceğim bir şey var mı?'' diye sordum.

 Cevap vermek yerine olumsuz anlamında kafasını salladı. Sırayla Asul ve Baru'ya da sordum. İkisi de yardıma ihtiyaç olmadığını söyledi. Yapacak bir şeyim olmadığı için çalışma masasında dün gördüğüm bir kitabı alıp koltuğa geçtim. 

Okumaya başladım. Kitabın başlığı ya da ismi yoktu. Dışı düz ve yazısızdı. O yüzden daha da ilgimi çekmişti. Kitabı açtım ilk satır;

'Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin yan etkisi; ilk nesillerde çok bir değişiklik olmadı.  üçüncü jenerasyonda bozulmalara neden olabilir. Deney yapılan hayvanların çoğu ölse de hayatta kalanların üremelerine izin verilmemeli kısırlaştırılmalı ya da hayatlarına son verilmelidir.'

Bu okuduğum şey de neydi şimdi? Hayvan bile olsa deney yapılarak eziyet edilmesine nasıl müsaade ediliyordu ki? Birde hayatlarına son verilmesi mi? İnsanlık beni gerçekten korkutuyor. O hayvanlara eziyet ettikten sonra birde canlarını almak sizin verebileceğiniz bir karar mı sanıyorsunuz.

 Avlanmak gibi ihtiyaçlarını karşılamak doğanın bir parçası olduğu için ona bir şey söyleyemem. Sırf kendi bencil meraklarını tatmin etmek veya kullanacağı malzemenin zararlarının ne olduğunu öğrenmek için bir canlıya eziyet etmek canice. Dün yaşanan sinek olayı gözlerimin önüne geldi. Öldürülmesi denmesini anlıyordum doğaya zarar vermemeleri için fakat en başından yapılan deneye kızıyordum. Yine aynı şekilde midem bulandı ama düşündüm. 

Belki bu doğanın insanlıktan aldığı intikamdır ya da intikam değil belki kısastır. Yaptığımızı yaşıyoruzdur. İnsanoğlu yaptığı onca zulümden sonra karşılığını buluyordur. Doğa ile girdiği amansız mücadele ve amansız savaşın karşılığıdır. Bu öyle bir savaştı ki kazanırsak kaybedecektik ve başardık kazandık ama kaybettik. 

O zamanlar için iyi bir hayat yaşadıklarını, kazandıklarını sandılar ama evimizi dünyamızı mahvettiler. Doğayı ve yaşamı kaybettiler.

Kitabı sertçe kapattım ve yerine bıraktım kitapla beraber düşüncelerimi de susturdum yoksa bütün gün bunu düşünüp duracaktım.

Asul geldi heyecanlı görünüyordu 

''Hadi gelin hazır sayılırız'' dedi 

Sanırım bu bahsettiği mekan transfer sunucusu ile alakalıydı. Asul'un peşi sıra giderken yine konuştu .

🌙YARIM DÜNYA 🌏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin