9-sinema

86 25 0
                                    

Su'yun ağzından

Alarmımın sesiyle yataktan sıçradım. Hemen yataktan kalktım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Bugün hiç kendimde değildim. Dünkü olanlardan sonra kendimi mal gibi hissediyordum.

Dün ne yapmıştım ben sırf can'ı kıskandırmak için bartu'nun çıkma teklifini kabul etmiştim. Bir insanın duygularıyla oynadım sırf can'ı kıskandırmak için bunu ben yapmış olamam. Ben çok kötü biriyim.

Bugün beden dersimiz vardı ilk iki saat olduğu için eşofmanımı evde giyindim ve yanıma formamı aldım. Saçımı yaptım ve aşağıya indim. AğZıma bir tane kızarmış ekmek tıkıştırdım ve okula gitmek için evden çıktım.

Evden çıktığımda karşımda bartu ve arabası duruyordu. Burada ne işi vardı ki. Can görmesin diye hızlı hızlı arabaya bindim. Arabaya oturur oturmaz bartu gözlerini bana çevirdi.

Su" senin ehliyetin var mı?"

Bartu" evet."

Su" ama sen 17 yaşındasın."

Bartu"orasını boşver."

Dedi ve gaza bastı. Arabası çok güzeldi. Bartu kadar tatlı bir çocuğu üzmek istemediğim için bende onunla isteyerek sevgili olmuşum gibi yapıcaktım. Okula vardık. Bartu önce kendi indi ve ardından gelip benim kapımı da açtı.

Çok nazik ve tatlı biriydi bartu. Biz arabadan iner inmez herkes bize bakmaya başladı. Bu durum benim hiç hoşuma gitmemişti. Çünkü böyle şeylere alışık değildim ben. Bartu kolunu belime sardı. Açıkçası onu kırmamak için bir şey demedim.

Sınıfa çıktık ve çantamızı bırakıp beden dersi için aşağıya indik. Selin de bahçede abimle oturuyordu. Çok tatlıydılar. Kayra bize doğru geliyordu. Yine ne saçmalayacaktı.

Kayra" ooo su ne çabuk unuttun can'ı."

Su" ne saçmalıyorsun. Git buradan."

Kayra" bence can'la daha çok yakışıyordunuz. Niye ayrıldınız ki."

Bartu" sen ne saçmalıyorsun can'la su arasında bir şey yoktu ki."

Kayra" seni ayakta uyutmuşlar."

Dedi ve yanımızdan ayrıldı. Bartu açıklama ister gibi bana bakıyordu. Bende ona bende anlamadım der gibi bir bakış attım. Allah'tan fazla üstüme gelmedi.

Bartu" su bu akşam sinemaya gidelim mi?"

(Birincisi ben sinem değilim, ikincisi biz astronot değiliz.😆)

Su" olur."

Bartu" saat 20:00 da ben seni alırım."

Su" tamam."

Bir nöbetçi öğrenci geldi ve öğretmenin turnuva için gittiğini, bu yüzden de bugünkü dersin boş olduğunu söyledi.

Bartu" kantinde oturalım mı?"

Su" olur ama selinde gelsin."

Selinin yanına gittim.

Su" selin biz kantine gidiyoruz geliyor musun?"

Selin" evet, ben de acıkmıştım zaten."

Kantine gittik. Boş yer yoktu, can abim ve adada kantinde oturuyordu. Biz de onların yanına oturduk. Ben tost ve meyve suyu aldım. Selinde benim gibi tost ve meyve suyu aldı.Bartu, can ve abim muhabbet ediyordular. Bizde yemeğimizi yedik. Yedikten sonra muhabbeti selin başlattı.

Selin" ada halam döndü mü Ankara'dan?"

Ada" bugün dönecekmiş."

Su" siz kuzen misiniz?"

Selin" evet."

Şimdi içim rahatlamıştı. Demek ada can'ın kuzeniydi. Off ne kadar salağım. Ada'yı kıskandım. Hem de boşu boşuna.

***

son dersteydik dersimiz edebiyattı. Edebiyat dersini severim. Ama bu hocayı sevmiyorum. Bi soru soruyo sonrada konuyu anlamayanlardan soruyu yanıtlamasını istiyo gerçekten çok gıcık bir durum.

Şuan aklım o kadar doluydu ki derse konsantre olamıyordum. Akşam bartuyla sinemaya gidecektik. Hiç te gidesim yoktu. Ama o kırılmasın diye kabul ettim. Bu nasıl bir şeyse kendimi düşünmedim de onu düşündüm.Zil çaldı. Oh nihayet eğer zil çalmasaydı gerçekten ölebilirdim.

Bartu" seni eve bırakayım mı?"

Su" hayır gerek yok yürümek istiyorum."

Dedim ve okuldan çıktım. Tek başıma yürüyordum. Sahile gittim ve kayalığa oturdum. Denizin kokusunu içime çektim ve kıyıya vuran dalgaları izledim. İnsanın içi huzur doluyordu, her şeyi unutup rahatlıyordu. Bir saat burada oturduktan sonra eve gittim. Evde kimse yoktu.

Televizyonu açtım, yiyecek bir kaç abur cubur aldım. Evde kimse olmayınca hep böyle yapardım. Zil çaldı, kaıyı açtım. Kapıyı açtığımda karşımda bartu duruyordu. Açıkçası şaşırmıştım niye gelmişti ki. Daha sinemaya gitmemize iki saat vardı.

Bartu" girebilir miyim?"

Su"tabiki."

Bartu içeri girdi ve koltuğa oturdu.

Su" ben hazırlanayım."

Bartu" daha gitmemize iki saat var. Gel otur da muhabbet edelim."

Bende o öyle deyince onun karşısındaki koltuğa oturdum. Şuan bu durumda olmamız normal miydi bilmiyorum. Çünkü şuan evde sadece ikimiz vardık. Bu sefer geldi ve yanıma oturdu. Yüzünüde yüzüme doğru yaklaştırdı. Şuan birbirimize çok yakındık.

Bartu" seni çok seviyorum."

Dedi ve burnunu burnuma değrirdi. Tam öpecekti ki kendimi geriye çektim.

Su" ben üzerimi değiştiriyim yoksa geç kalacağız."

Dedim ve yukarı çıktım. Az kalsın ilk öpücüğüm aşık olmadığım biriye gidiyordu. Üzerimi değiştirdim ve aşağı indim. Kafasını bana döndürdü.

Bartu" çok güzel olmuşsun."

Su" teşekkür ederim."

Bartu" hadi o zaman hazırsan gidelim."

Arabaya bindik ve AVMye gittik. ViZyonda olan filmlere baktık. Bartu bir aşk filmi seçti. Off bir şeyde diyemiyordum utancımdan. Filmin başlamasına yarım saat vardı. Bu yüzden biraz mağazalarda dolaştık. Filmin başlamasına beş dakika kala salona girdik ve yerimize oturduk. Ama salonda kimse yoktu.

Kocaman salonda sadece biz vardık. Bu işte bir tuhaflık var ama hadi hayırlısı. Film başladı. Bartu elimi tuttu. Şuan gerçekten de bana sıcak basıyordu. Film başlayalı yirmi dakika olmuştu. Buradan biraz uzaklaşmak için tuvalet bahanesini uydurdum.

Su" tuvalete gidiyorum."

Bartu" tamam."

Tuvalete gittim elimi yüzümü yıkadım. Biraz da oyalandıktan sonra salona geri gittim. Salona gittiğimde bartu yerinde yoktu. Belkide tuvalete gitmiştir dedim ve yerime oturdum. Arkamdan biri geldi ve gözümü kapattı.

"Bil bakalım ben kimim."

Ellerine elledim bu bir erkek eliydi. Acaba bu kimdi?

Arkadaşlar umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz lütfen oy verin ve yorum yapın sizleri seviyorum. By by 😘

TESADÜFLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin