11- uzun gece

106 25 0
                                    

medyada: emre, selin, can ve su'yun gecelikleri

medyadaki müziği dinlemediyseniz dinleyin. tavsiye ederim.

emre" benim için sakıncası yok."

selin" tamam o zaman bu gece bizdesiniz."

selin kolumu tuttu ve beni ayağa kaldırdı. daha sonra abim ve can'a doğru dönüp.

selin" siz eve gidin biz sonra geliriz."

dedi ve beni kolumdan çekerek yürüttü.

su" nereye gidiyoruz?"

selin" alış-verişe..."

su" neden?"

selin" gecelik alıcaz."

dedi ve bir mağazaya girdi bende onu takip ettim. mağazada üst kata çıktık çok güzel şeyler vardı. bir kaç parça da gecelik vardı. ama selin gecelikleri beğenmedi. bizde mağazadan çıktık ve yürümeye başladık.

bir çok mağazaya girdik ama selin hiç birindeki gecelikleri beğenmedi. en sonunda girdiğimiz bir mağazada çok güzel gecelikler vardı. sonunda selin gecelik beğendi. artık ayaklarıma kara sular inmişti. üç saattir geziyoduk saat 18.15 ti yani tam tamına iki saattir yürüyoduk. sonunda selin beğenmişti ve eve gidebilecektik.

selin" bu nasılll..."

su" çok tatlı..."

gösterdiği gecelik erkek ve kızlı takımdı. üzerinde minion rushlıydı. çok tatlıydı. ohaaa çok güzel bir gecelik gördüm. gecelik bıyıklıydı ve erkekli kızlıydı. üzerinde erkek-kız takımdır tek satılmaz yazıyordu.

gecelikleri aldık ve kasada parasını ödedik. selin erkek takımını abime. ben de can'a hediye edecektim. ama benim tahminimce can bunları giymeyecekti. ama bence bu takım can'a çok yakışacaktı.

otobüse bindik. otobüs tıklım tıklımdı. herkes birbiriyle iç içeydi. hatta adamın biri bi kadının dibine girmişti kadın adamdan uzaklaşmaya çalışıyordu ama otobüs o kadar doluydu ki kadın kıpırdayamıyordu. bu dünyada nasıl insanlar var ya.

şuan çok sinirliydim bu yüzden kendime sahip çıkamadım ve elimdeki poşeti adamın kafasına indirdim. ohh içimin yağları eridi. adam hemen otobüsten indi. selin bana yaklaştı.

selan" iyi yaptın."

dedi ve gülümsedi. tabiki de iyi yapmıştım yani. evin yakınındaki durakta indik ve eve doğru yürümeye başladık. selin'lerin evine vardığımızda kapıyı çaldık. kapıyı can açtı. biz de içeri girdik ve oturduk. abimde oturuyordu.

su" abi annemlere söyledin mi?"

can" söyledim."

selin" hadi üstümüzü değiştirtelim."

selin ve ben yukarı çıkıp üzerimizi değiştirdik. aşağı indiğimizde abim ve can bize öküzün trene baktığı gibi bakıyorlardı. ben can'a geceliği verdim. selin de abime.

can" bu ne şimdi."

emre" koltuk."

dedi ve kahkaha attı ya da böğürdü daha doğru olur.

selin" hadi sizde bunları giyinin."

emre" tamam."

can" ben bunu giymem."

selin" abi eğer sen onu giyinmezsen her şeyi anlatırım."

diyince can telaşlı telaşlı hemen yukarı çıktı. acaba selin neyden bahsetmişti. onun peşinden abimde yukarıya çıkıtı. üzerlerini giyindikten sonra aşağıya indiler. gecelik ikisine de çok yakışmıştı. çok da tatlı olmuşlardı.

selin" çok tatlı olmuşsunuz."

su" evet ya çok tatlı."

dedim ve güldüm.

can" suuuuuuuu..."

dedi ve kızar gibi yaptı. ben abimi çok seviyordum yaaa iyi ki benim abim.

selin" hadi bir şeyler oynayalım."

can" bana uyar."

su" olur."

emre" hadi oynayalım."

selin" ilk şişe çevirmece oynayalım."

selin mutfağa gitti ve şişe getirdi şişeyi ilk selin çevirdi. şişenin soru kısmı seline cevap kısmı abimde durdu.

selin" doğruluk mu cesaretlilik mi?"

emre" doğruluk."

selin" sevdiğin kızın ismi."

emre" selin."

dedi. ikisi de birbirlerine baktılar ve kıkırdadılar. daha sonra selin abimi yanağından öptü. çok tatlıydılar. çok da romantikdiler. keşke bende onlar gibi mutlu olabilsem. bu sefer şişe çevirme sırası abimdeydi. abim şişeyi çevirdi. soru kısmı abimde cevap kısmı ben de durdu.

emre" doğruluk mu cesaretlilik mi."

su" cesaret."

emre" git yan sokaktaki birinin ziline bas ve kaç."

buda neydi şimdi. çok çocukça ama eğlenceliydi. tabiki de itiraz etmedim. ben mızıkçılık yapmam. hepimiz geceliklerle dışarı çıktık. Allah'tan ortalık karanlıktı yoksa rezil olmuştuk. gittim ve bir evin ziline basıp kaçtım. çok da eğlenceli olmuştu.

eve geri geldik. biraz daha şişe çevirmece oynadıktan sonra tabu oynadık. daha sonra twister oynamaya başladık. oyunu ben yönetiyordum. öyle bir yerleştirdim ki onları selin ve abim burun burunaydı can ise onların üzerindeydi. selin ve abimin yakınlaştığını görünce can kendini bıraktı ve üzerlerine düştü.

daha sonra oyunu selin yönetti. bu sefer canın üst tarafı benim üst tarafımdaydı. abim bizden çok ayrı biyerdeydi. canın nefesi boynuma gelince içimde çok değişik bir şeyler oldu. yere düştüm. işte böyle devam etti oyunumuz.

selin bir şarkı açtı. (medyadaki şarkı.) hep beraber tabi can hariç çok güzel dans ettik. bu sefer abim mustafa ceceli- gül-rengi şarkısını açıp selin'le dans etti. artık herkesin uykusu gelmişti. biz de kimin nerede yatacağını ayarladık. ben selin'in yatağında yatacaktım. selin oturma odasında. abim ve can'da can'ın odasında uyuyacaktılar.

selin sabah erken kalkıp beni rahatsız etmemek için oturma odasında yatacağını söyledi. selin'e ne kadar söylesem de sözümü dinletemedim. herkes odasına çekildi. gece saat 01:01 di yine yakaladım. bu çok saçma biliyorum ama nedense yine de saati aynı yakalıyınca seviniyordum.birden kapı sesi duydum birazcık tırstım ve abimlerin odasına gittim. odaya girince can bana baktı ve kısık bir sesle...

can" niye kalktın?"

su" kapı sesi duydum ve korktum."

can yanıma geldi ve beni odama götürdü.

su" can yanımda yatar mısın? korkuyorum."

arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. eğer beğendiyseniz beğenin lütfen ve yorum yaparsanız çok sevinirim. sizleri seviyorum by by...


TESADÜFLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin