KELEPÇE

-2-

Nisa'dan;

Selim'i omzundan itekleyen çocuğu geçen senelerden tanıyordum ama bir yakınlığımız yoktu beni birden koruması acayibime gitmişti açıkcası,

Selim ise aptal ve korkağın teki olduğu için kaçtı tabiki ,benim şaşkınlıkla olanları izlediğimi gören çocuk korktuğumu sanıp yanıma geldi ve "İyi misin?" diye sordu.

Cevap veremedim bir an, boş boş baktım yüzüne. Sonra kendimi toplayıp "İyiyim, teşekkür ederim ama birşey sorabilir miyim?" diyerek masum köpek bakışlarımı yolladım çocuğa, çocuk "Sor bakalım" diyince "Beni niye korudun?" diyerek sorumu yapıştırdım.

Çocuk "Zor durumda gibi gözüküyordun ve Selim'le geçen seneden beri aramız pek iyi değil bu yüzden gıcıklık yapmak istemiştim bi sorun mu olur?"

"Yok sıkıntı değil ama daha önce beni kimse böyle korumamıştı, şaşırdım bir an"

"Anladım, adını öğrenebilir miyim peki?"

"Nisa, Nisa GECE"

"Bende Çağrı, Çağrı YILDIZ tanıştığıma çok memnun oldum Nisa"

"Bende" diyerek konuşmayı kısa kestim ve dersliğime girdim. Orta sıralara bi yere yerleşmiştim ki ön sırama yerleşen Çağrı'ya şaşkınca baktım. Nası yani aynı dersliktemiydik onunla, bi an da gözlerimi çocuğun üstünden çekip şuan yanımda bulunmayan Gaye'yi aramaya başladım. Ta ki Gaye'nin tiz çığlığını duyana kadar,

Hızlıca ayağa kalkıp dışarı çıktım, arkamdan koşan kişiyi ise önemsemedim şuan tek odağım Gaye'idi.

Alt katta koridorda bir erkekle kavga ettiğini gördüğüm an koşarak yanına gittim, arkamdan gelen kişi ise kavga ettiği erkeği tutmaya çalışıyordu benim Gaye'yi tutmaya çalıştığım gibi,
"Gaye iyi misin, noluyo burda?" dediğim sırada karşıdaki çocuk "Senin bu arkadaşın olan sarı yelloz bana çarptı üstüne birde bağırmaya başladı" dedi.

Bu lafın altında kalmayan Gaye ise "Sen kime sarı yelloz diyon lan parçalarım seni bak" diyerek lafını söyledi, karşıdaki çocuk tam ağzını açmıştı ki, benim peşimden koşan kişi "Oğlum, Barın abartma tamam hadi yürü dersliğe" demesiyle o kişinin Çağrı olduğunı fark ettim.

Barın denilen kişi dersliğe ilerlerken Gaye kızlar tuvaletine inmişti.Biz ise Çağrıyla beraber kalmıştık koridor da.

"Bi dk Çağrı, şimdi sen benimle aynı derslikteysen ve Gaye de benimle aynı derslikte olduğuna göre Barın denilen kişinin yani Gaye'nin kavga ettiği kişinin bizim derslikte olma ihtimali yüzde kaç acaba?"

"Maalesef yüzde yüz bizim derslikte" demesiyle elimi alnıma vurdum.

"Ortalık fena karışacak, haberin olsun"dedim
"Bence de" dedi ve beraber dersliğe  doğru yürümeye başladık.

Tatlı çocukdu şu Çağrı aslında ve evet etkileyici görünen kaslarıda vardı bi dk ben ne diyorum ya saçmalama Nisa diyerek hafiften kendimi tokatladım.

"Nisa, iyi misin?"
"Ha, evt iyiyim."
"Emin misin?"
"Eminim"
"Peki o zaman, hadi gel" diyerek beni derslikten içeri hafiften itekledi.

Ders bitiminde aşırı yorulmuştum, o nası dersti öyle ya kadın durmadan anlattı resmen.

Gaye ile çıkışa doğru ilerledik şuan o tıklım tıklım olacak otobüse binmek benim için ölümdü sanki ama başka şansım yoktu.

O sırada büyük ihtimalle kendi arabası olan bir arabaya binen Çağrı ile göz göze geldik. Sanki içimi okumuş gibi, "Sizi bırakabilirim isterseniz Nisa" diye sordu.Dönüp Gaye'ye baktım, arabada Barın da olduğundan önce itiraz etsede sonra otobüsün kalabalıklığını hatırlayıp kabul etmek zorunda kaldı. Ve arabaya doğru ilerledik.

Çağrı evin önüne geldiğinde teşekkür ederek arabadan inecekken, Çağrı koluma dokunde ve "Nisa, yanlış anlamazsan telefon numaranı alabilir miyim?"diye sordu.

Kısa bi an tereddüt etsemde verdim numaramı "Sen bana yazarsın o zaman ben gidiyorum" dedim ve binadan içeri girdim.

Eve girer girmez yola bakan pencereye koşup arabanın gözden kaybolmasını izledim, bi dk ya ben napıyodum şuan iyice kafayı yedim yeminle ya.