3- 99'un Doğaüstü Gücü

61 24 23
                                    

Bi anda 99 konuştu "Ben size yardımcı olabilirim Ege'nin yerini bulabilirim görerek." bu çok iyi olabilirdi çünkü onun doğaüstü gücü vardı eğer o yardım ederse belki daha hızlı bulabilirlerdi "Eee, Aslında olabilir ama nasıl başaracağız?" Bu soruyu neden sordu bilmiyordu çünkü kızın özel bir gücü vardı kendini salak gibi hissediyordu 99 "SENCE?" Diye soruncada iyice domatese döndü sonra heyecandan utandı ve direkt koşarak telsizini aldı.

-Ateş konuşuyor. 99 bize yardım edebilirmiş Özel güçleri sayesinde O Egeyi görebilirmiş çok garip değil mi? TAMAM.

-Akcan konuşuyor. Sen ciddi olamazsın o kız çok garip biri ben ondan şüpheleniyorum bir insanın nasıl doğaüstü güçleri olabilir bu anca absürt masallarda vardır. TAMAM.

Ateş kızın iyi biri olup olmadığını bir türlü çözemiyordu. Arkadaşları haklı olabilirdi bir sokaktan koşan bir kız olabilirdi ama bunun doğa üstü güçleri bile vardı ve Ateş hala onu evinde tutuyordu gerçekten çok korkunç.

Ege'ninde morguna gitmeleri gerekiyordu 99'u yukarıda bırakıp annesinin yanına gitti ve ona gidip gidemeyeceklerini sordu ama annesi buna olumsuz bir cevap verdi "Ölülerin içinde ne işin var?" Ölüler mi Ege ölü falan değildi onun gerçek olup olmadığını öğrenmesi gerekiyordu. Annesine sinirlendi ve bir hızla kapıyı kapatıp yukarıya odasına çıktı. 99'a nasıl yardım edebileceğini sordu ve 99'da "Öncelikle önüme bir televizyon getirmelisin, Ege'ye ait bir eşya veya sevdigi bir şey ve bolca peçete güçlerimi kullandığım zamanlarda burnum kanıyor" Ateş'in odasında bir televizyon vardı "Duvardaki televizyonun önüne geçebilirsin peçeteleri ve Ege'nin sevdiği eşyasını şimdi getiririm" Bunu dedikten sonra koşarak aşağıya indi ve bolca peçete aldı, sonra Canavarlar ve Ejderhalar strateji oyununu aldı sonra 99'un yanına yukarı çıkıp bunları 99'un yanına koydu ve sadece 99'un başlamasını bekledi önce strateji oyununu elinin altına koydu bi anda 99 gözünü sıkmaya başladı acı çeker gibiydi ama asla karışmadı ve sadece bekledi...

99 garip bir yerdeydi Egeyi görmüştü galiba onu hiç tanımadığı için emin olamıyordu Kulübe gibi bir yerdeydi ormanın ortasında kulubenin ortasinda oturmuş tir tir titriyordu. sanki başka bir evren gibiydi etraf griydi sadece Kulübe renkliydi.

Bir anda gözlerini açtı ve ağzına kadar kan olan yüzünü temizleyip hemen konuşmaya başladı "Onu tanımadığım için tam o mu bilemiyorum ama ormanın ortasında bir Kulübe gibi biryerin içinde oturmuştu korkudan titriyordu" ama bir sorunları vardı 99 onuda anlatmak istedi " ama o burda değil di yer altında başka bir evrendeydi sanki" Ateş bunları duyunca dona kaldı gercekten şaşırmıştı akcan'ın dediği gibi bunlar anca masallarda olurdu a bu öğrendiklerini aktarmak için hemen telsizden arkadaşlarını çağırdı.

-Ateş konuşuyor. ACILEN EVE GELMELISINIZ TAMAM VE KAPAT.

Hepsi bir anda böyle bir şekilde çağırıldiklari için korkmuşlardı hemen kıyafetlerini giyip hemen bisikletleri ile Ateşin evine geldiler zile basıp basıp duruyorlardı Ateşin annesi sinirden deliye dönmüştü hemen hızlı adımlarla kapıya gitti ve bir sinirle kapıyı açtı ve "Ne oldu?" 3'lü bir anda dona kaldı ve ne diceklerini bilemedikleri için birbirlerine bakıp duruyorlardı ve sonra Kıraç "Yok bir şey Ateşi görmeye geldik" diyip hemen eve girdiler ve koşarak Ateşin odasına girdiler. "Hosgeldiniz oturun Ege yaşıyormuş ama bu evrende yerin altında başka bir evren" bunu diyince kimse anlamadı "yani demek istediğim yarın Fizik hocasını bulup ona paralel evren teorisi gerçek olsa nasıl gidebilicegimiz hakkında bir soru sormalıyız belki bir fikir elde edebiliriz" bunu bütün ekip onaylamıştı zaten başka yapabilecekleri bir şey yoktu Kıraç'ın aklına bir soru takılmıştı bunu 99 mu yapmıştı yaptıysada nasıl başarmıştı dayanamayıp sordu " Bunu nerden öğrendin ve kim nasıl yaptı" diyince Ateş gülümseyerek "Tam şurada oturuyor" diyip 99'u gösterdi bir anda hepsi 99'un yanına gitmişti burnunun kınadığını ve yerdeki kullanılmış onca kanlı peçete vardı bunları görünce hepsi tırsmışlardı ve Akın cesaretini toprayarak "Bunu nasıl başardın nasıl bir yeteneğin var" bunu söylediğine inanamiyordu onuda uçuracağını düşünmeye başlamıştı çünkü hala konuşmuyordu derken yine şaşırtarak " Ben kötü günler yaşadım Ege'yi bulmadan size bunları anlatmak istemiyorum " Akın garipsemişti niye anlatmıyordu kızın bir sey sakladığını düşünüyordu Akcan haklı olabilirdi bizi kandırmaya çalışan biri ise ama o zaman niye burnundan kan akıyordu.
Yarın için evlerine gittiler ve okula erken gitmeleri üzerine anlaştılar daha fizik hocalarına sormaları gereken sorular vardı.

Sabah erkenden kalkmıştı nedeni ise okula söz verdikleri gibi erken gidip fizik hocasını bulup soru sormaları gerektiği içindi. Okul bahçesinde toplandılar ve hemen koşarak fizik hocasının yanına gittiler "Merhabalar hocam, size bir sorumuz olacaktı" diye konuşmaya başladı Ateş, Hoca sınıfta soru sormayan birilerini karşısında görünce şaşırdı " Oo merhabalar Ateş bey ve ekibi tabikide sorabilirsiniz" kim başlasın diye kas göz hareketleri ile anlaşmaya çalıştılar Ateş anlaşamayacaklarını anlayınca kendi konuşmak istedi "Hocam teorik olarak paralel evrene nasıl gidebiliriz" hoca bu soruyu duyunca ister istemez şaşırdı "Bunu başarabilmek şuan için imkansız insanlık bunun için yeterli olan enerjiyi daha sağlayamadılar ama eğer sağlayabilirsek bunu teorik olarak başarabiliriz ama bakın teorik olarak diyorum" hepsi mutlu olmuşlardı ne kadar imkansız olsa bile böyle bir yolun olması bile çok iyiydi mutluluktan hemen hocaya "Teşekkürler hocam" diyerek koşarak çıktılar ve yol kenarından yürümeye başlıyorlardi ki Ardeni ise giderken gördüler ve üzülerek morg olayını sordular oda ağlayarak bir kardeş kaybetmek kolay değil ve daha gitmediklerini söyledi bunun üzerine Ateş Ardenin ağladığını görünce hemen konuyu değiştirdi "İşe mi gidiyorsun?" Arden gözyaşlarını silerek "Evet" diyerek karşılık verdi ve gözyaşlarına hakim olamadığı için utanarak uzaklaştı.

Azra, Arden işine gittikten sonra evde kafayı yemiş şekilde bekliyordu Ege'nin ölümünden sonra gerçekten psikolojisi çok bozulmuştu. Bir annenin oğlunu kaybetmesi en büyük acılardan biriydi ama Azra oğlunu kaybettiğini inanmıyordu Evde bir sağa bir sola gidip gidip duruyordu ki bi anda evindeki ışıklar yanıp sonuyordu, yanıp sonuyordu sanki Ege'nin sesi geliyordu "Anne Annee kurtar beni canavar burada" bunu duyduktan sonra daha çok umutlanmıştı oğlu yaşıyordu. Ege ona ışıklar ile sinyal gönderiyordu hemen yakında ki bir marketten bir sürü Led aldı bunu eve döşemeye başlamıştıki aklına Arden'i arayıp Ege'nin yaşadığını anlattı onun sesini duyduğunu ve ışıklar ile ona sinyal gönderdiğini ve Canavarlardan bahsetti Arden ona inanmamıştı çünkü Ege öldükten sonra gerçekten psikolojisi bozulmuştu eve gelince bunu anlayabiliyordu ilk günler uyurken "Ege Ege!" diye uyuyordu annesine telefondan şunu söyledi "Bugün morga gideceğiz hazırlanıp kapıda bekle lütfen " dedi ağladığı belli oluyordu.

Arden eve gelince annesini zorlada olsa evden çıkarıp morga doğru gitmeye başladılar arabada bile Azra çok fazla ağlıyordu Arden ne yapacağını şaşırmaya başlamıştı. Morga nihayet gelmişlerdi. Oradaki Danışmana Çocuğunu görmek istediğini söyledi. Danışman ise doktorun bugün gelmediğini onun yerine başka birinin geldiğini söyledi. Hemen morg odasına doğru geldi Arden danışmanın orda onu bekliyordu. Azra bir camın arkasından bakıyordu morga, beyaz giyinmiş bir adam morg odasına girdi ve Ege'nin üstündeki örtüyü çıkardı, Azra şok olmuştu gerçekten oydu ama oğlunun tek doğum lekesi vardı ve ona bakmadan asla inanmazdı. Oradaki doktora Ege'yi sağa doğru çevirmesini istedi. Doktor onu sağa doğru çevirdi...

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin