🌼Aşık Yetimler🌼//HYUNLIX SMUT FİC//

4. Bölüm | Romantik bir sabah

Felix burnuna gelen güzel kahvaltı kokusu ve güneşin tatlı ışığı ile uyandı.

Belinde hâlen Hyunjin'in kolları vardı. Hyunjin de yarı kalkmıştı. Kısacası uyku sersemiydi.

Hyunjin çok yorulmuştu o gün. Kalkmak istemedi sıcak yatağından. Felix'e:

"Lixie gitme sensiz uyuyamam" diye inledi.

Felix "Sabah oldu ayrıca kahvaltı hazırlanmış kalkman lazım Hyunnie ayrıca bizi yakalama ihtimalleri de var. İyi ki yetimhane görevlileri kontrole gelmemişler. Agatha görseydi çok kızardı. Bilirsin burası otel değil (keşke olsaydı...)" dedi.

Hyunjin "Kalkarım ama bir şartla Lixie." Dedi.

Felix "Ne şartıymış o?" Dedi.

Hyunjin "Bana iltifat ediceksin ve daha fazla zaman geçireceksin hoşuma gidiyor hahaha"

Felix "Dalga mı geçiyorsun sen? Anlayabilirler..." "Ama fırsat buldukça yaparım."

Hyunjin "Tamam o zaman enerciii diye kalkalım hahahah"

İkiside kahkaha atıp ellerini yüzlerini yıkadılar köpüklü olan yüzlerine gülüp kahkahalara boğuldular. Yüzlerini yıkadıktan sonra Hyunjin küçük bir öpücük kondurdu Felix'in pembe dudaklarına... Felix ne yapacağını bilemedi dona kaldı.

Hyunjin "Galiba sevdin kahvaltıdan sonra tekrar yaparım." dedi ve küçük bir sırıtışla odadan ayrılıp yemekhaneye indi.

Felix ise çarpan kalbini durdurmaya çalışıyordu... O kadar çarpıyordu ki kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Tekrar tekrar yaşamak istiyordu o ânı... Bu düşünceden kısa süreliğine kurtulmayı denedi. Olmadı. Çünkü o an... Eşi benzeri asla bulunamazdı...

Kısa bir zaman geçti Hyunjin hâlâ Felix'i bekliyordu. Felix kendini toparladı ve aşağıya indi. Hyunjin'i görünce el sallayıp tatlı bir şekilde gülümsedi. Onun yanına gitti.

Hyunjin "Ne oldu ki de bu kadar bekledim?" "Sana bir şey oldu diye korktum iyi misin Lix?"

Felix "İyiyim Hyunjin merak etme. Hadi kahvaltı edelim çok açım karnım guruldamaya başladı."

Hyunjin "Otel olsaydı burası sana yemekte bende varım derdim galiba." Dedi ve pis bir sırıtış yaptı.

Felix güldü ve yemeğe oturdular. Kahvaltıda iki tane haşlanmış yumurta, dört tane zeytin, bir dilim peynir, biraz da domates salatalık ve reçel kaymak bal vardı. Afiyetle yediler ve kalktılar. Tam yukarı odalarına çıkacakken bir görevli;

"Ah, Hyunjin ve Felix sizsiniz değil mi?" Diye sordu.

Çiftimiz "Evet biziz." Diye aynı anda cevap verdi.

"Bende sizi arıyordum. Agatha hanım sizi çağırdı. Sizi merak ettiğini ve sizinle biraz konuşmak istediğini söyledi."

Felix "Tamam geliyoruz." Diye yanıtladı.

Çiftimiz kollarını birbirlerinin omuzlarına bağlayıp yukarı çıktılar. Agatha'nın odasına doğru gittiler. Kapıyı tıklatmadan önce toparlandılar. Kollarını çözdüler ve nefes alıp vererek kapıyı tıklattılar.

Agatha "Giriiin!" Diye neşeli bir sesle yanıtladı.

Çift içeri girdi.

Hyunjin "Agatha bizi çağırmışsın geldik." Dedi

Agatha "Evet merak ettim sizi ondan çağırdım. Bir de siz hemen yakınlaştınız mı ne çok tatlı gözüküyorsunuz ya yerim sizi." Dedi.

Felix "Ö-öyle mi?" Dedi. Sesi bi tık titremişti.