7. BÖLÜM

4 2 0
                                    

                                                                      ÖZGÜRLÜĞÜN İLK GÜNÜ

Burdan çıkalı iki saat oldu. Araştırmalar ve sahte X'i bulmaya çalışmalar falan...
  
Ateş bir buçuk saattir araştırma yapıyor, ben ise onu izliyorum. Bu onun on üçüncü şüpheliyi bulmasıydı. Sonunda Ateş'in sesi kulaklarımı doldurduğunda daldığımı fark ettim ve Ateş'e döndüm. Ateş konuşmaya başladı.

-" Sinan Özen, X'in antisi denilecek kadar nefret ediyor. Benim gibi birinden nasıl nefret edilir?" Özgüvenine kıkırdadım. Konuşmadan önce boğazımı temizledim.

-" Sen hayatımda gördüğüm en özgüvenli insansın." Söylediğime bana dönmeden gülümsedi. Sandalye çekip oturdum. Karanlık odada sadece bilgisayarın ışığı etrafı aydınlatıyordu en sonunda rastgele bir tuşa bastı ve gülümseyerek arkasına yaslandı. Bana döndü ve bu geceki cinayetin kurbanını bulmuş oldu.  Planı korkunç derecede güzeldi. 

  Şu an kurban ile birlikte kurbanın sandalyeye bağlı ve ben ile Ateş kurbanın ayılmasını bekliyorduk. Galiba artık sadece suç ortağı değil ruh ortağıda olmuştum. Ateş bana hayranlıkla bakıyor ona baktığımda kafasını kurbana çeviriyor sanki ben ona bakmışım gibi yapıp "Ne bakıyorsun aşık mı oldun?" diyor. Galiba evet aşık olduğumu kabul ediyorum ya da sadece bir hoşlantı. Kurban ayılmaya başlamıştı ve Ateş işkence aletlerini getirmeye giderken  kurban etrafına bakınıyor, ben nerdeyim bakışı atıyordu. Ateş'i görmediğinde benimle dalga geçti. "Oyyy sen başımıza X mi kesildin gerizekalı." derken çırpınıyordu.  Bir kadının ona neler yapacağını bilmiyordu. Sinirlendim ve gidip yüzüne yumruk geçirdim.  Sinan denilen caninin yüzü öbür tarafa yönelince sesli bir kahkaha attı. "Dua et elim kolum bağlı. Açık olsaydı sana neler yapacağımı emin ol tahmin bile edemezsin." "açsam en fazla ne yapabilirsin ki şerefsiz cani?" diyerek elini ayağını açmaya gittim. Açtım ve  ayağa kalkarken üzerime üzerime yürüyordu korkacağımı bekliyorsa çok beklerdi.Elini bana vurmak için kaldırdırıp vurmak için hamle yapacaktı ki elinin altından geçip kolunu kavradım. Kendime döndürdüğümde yüzüne sert bir yumruk geçirdim. Dudağı patlamıştı, dudağındaki kanı elinin tersiyle sildiğinde bana doğru döndü ve  elini kaldırmaya hazırlandı ki arkasında Ateş belirmişti kolunu sıktı ve "Hmm bir kadına elini kaldıracak kadar eziksin öyle mi? sevdiğim kadına elini kaldıracak kadar cesaretli olamazsın bence." dedi dur bir dakika az önce Ateş "sevdiğim kadın" derken benden mi bahsediyordu? Ateş sanki her zamanki şeyi söylüyormuş gibi hiç bozuntuya vermeden söylemişti. Sinan denilen şahıs "İkiye bir ha?" Diyince konuşmaya başladım. "X denilen şahane varlık,  zekice davranıp yakalanmayacak şekilde hareket eder." Şaşırmıştı kaşları çatık bir şekilde 'X mi oda kim benimle dalgamı geçiyorsun" derken kekelemişti korkudan. Konuştum. "Bu kadar korkma bence ya yani ne olabilirki en fazla sevdiğim erkeğin gazabına uğrarsın." Bunu söylerken Ateş'in gözlerinin parladığını fark edebildim. Ateş onu fırlatırcasına sandalyeye oturunca sandalyeye sert bir şekilde düştü. Arkasına geçip elini ve bacaklarını sandalyeye sabitlediğimde korkudan ağlamaya başlamıştı. "Hadi ama X bu kadar  korkmaz ki." dediğimde bağırarak gözyaşları arasından konuşmaya başladı. "Kimsiniz lan siz buradan çıktığım zaman sizin hakkınızda şikayette bulunacağım" dedi. Bu sözüne burnumdan güldüm ve kafamı ona doğru eğdim. "Nasıl buradan sağ çıkacağyomına o kadar emin olabilirsin ki." Tam konuşacağı sırada "Off bu kadar konuşma yeter artık asıl meseleye geçelim. İlk önce sana ne yapmamı istersin?" Dedi  Ateş ve işkence aletlerinin bulunduğu kutuyu karıştırmaya başladı. Sinan cevap vermeyince "Cevap vermiyeceksen istediğimden başlayacağım." Dedi. Derin bir sessizlik oluştu sadece Sinan'ın hıçkırık sesi duyuluyordu. "Hmmm sen bilirsin o zaman  Sayın sevgili sevgilim ona en başta ne yapmamı istersin ımmm kulak zarını mı patlatayım dersin nasıl olur ama?" dediğinde Sinan'ın çığlık atması gerekirken sesinin gelmediğini işittim ve direkt korkudan öldüğünü gördüm. Ateş de kafasını Sinan'a çevirirken öldüğünü gördü. "Aa bu bu kadar kolay olamamalıydı." İki parmağını burnunun altının hizasında tuttu. Bana doğru döndü ve gülümsedi "Tatlım şu aptal ölmüş." Burnumdan güldüm ve cevap verdim. "Allah'ın dan bulmuş hayatım bize gerek kalmamış." Dedim bir yandan bana cevap verirken bir yandanda işkence aletlerini işkence çantasına koyuyordu.  "Çıkalım buradan işimiz bitti." ellerimizdeki eldiveni parçalayarak etrafa saçtı ve demir kapıyı açtı. Motorla eve geçtiğimizde Ateşi eve davet edip özel şeyler konuşmayı söylemiştim. Kabul etti ve motoru eve doğru sürdü. Eve geçtiğimde telefonumu açtım ve Atlas'tan altmış üç arama yüz on iki mesaj geldiğini gördüm. Ateş selamı oku diyince Ateş elini kulağının hizasında getirdi ve. "ESSELA TU VESSELLA" dedi. Arama kaydına girerek Atlas'ı aradım.  Telefon dördüncü çalışta açtı. "ALO NERDESİN ALEV ÖLDÜM BURADA MERAKTAN TELEFONUN NEDEN KAPALI?" diyince gözlerimi kapatıp söylediklerini dinledim. "Atlas bana gel" dedim konuyla alakasız bir anda "Tamam." diyip kapattı. Ateş'e, "Ateş sen cidden bana aşık mısın?"  dedim Ateş'te benimle göz teması kurarak "Alev ateşimi harla istiyorum. suç ortağım olduğun gibi RUH ORTAĞImda ol istiyorum bebeğim."  söyledikleri içimi titretirken "BİZ SANKİ İÇİMİZDEKİ KARANLIĞI BİRLEŞTİRMEK İÇİN YARATILMIŞIZ" dudağının kenarı kıvrıldı. Hoşuna gitmiş olmalıydı bana sarıldığında kafamı göğsüne yasladım. "Annemin damat adayı kabul edilmiş vaziyettesiniz beyefendi." dedim. Ateş'in mutlu sesi kulaklarımı doldurmuştu.   "Damat adayı değil damadı olmak istiyorum canımın içi..."






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RUH ORTAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin